GERÇEKİZMİR - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, internet ortamında yapılan Taksim Toplantıları'nın onur konuğu oldu.
Toplantı CHP'nin 97. kuruluş yıldönümüne denk gelen 9 Eylül günü yapıldı.
Toplantıda bir sunum yapıp, katılımcıların sorularını yanıtlayan Kaftancıoğlu, yaklaşık 1.5 saatlik konuşmasında “Gazi Mustafa Kemal” ismini kullandı.
Toplantıda Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi gazeteci Uluç Gürkan, Kaftancıoğlu'na “Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi” diye sordu.
Kaftancıoğlu, “Kişilerin isimlerinden söz ederken belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum.” yanıtını verdi.
Kaftancıoğlu'nun sözlerine CHP içinden tepkiler gelirken, İzmir'den de Kaftancıoğlu'na tepki gösteren isimler oldu.
SINDIR’DAN TÜZÜK HATIRLATMASI
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafı ve CHP tüzüğünün 1. Maddesinin görselini paylaşarak, “CHP Tüzüğü Madde 1.: Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, ilk Genel Başkanı ve değişmez önderi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür. Hatırlatılır...” ifadesini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da aynı paylaşımda bulundu. Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafı ve CHP tüzüğünün 1. Maddesinin görselini paylaşan Bayır, " CHP Tüzüğü Madde 1. : Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, ilk Genel Başkanı ve değişmez önderi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür. Hatırlatılır..." ifadelerini kullandı.
ÇELEBİ: KAFASI KARIŞIK OLANLAR…
Bir diğer CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ise, Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını, “Partimizin bir il başkanı Atatürk demeyi tercih etmezmiş. Millet gönlüne koyup haykırdıktan sonra sen demesen ne yazar. Ama unutma burası CHP. Kafası karışık olanlar iyi bilsin, bu partide 10 Aralık’tan önce 29 Ekim gelir. Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” ifadeleriyle paylaştı.
SERTEL: DERS VERİLMEZSE…
CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel de Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafıyla birlikte, “Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, yüce önderimize dil uzatmaya kalkanlara karşı canımızı siper edeceğiz. Bu gerçektir. Ancak, “Atatürk” diyemeyen bir il başkanını da gereken ders verilmezse bu da bizim en büyük ayıbımızdır. Unutmayın, partimizin kurucusu yüce önderimizdir” ifadelerini kullandı.
SERTER: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ADINI ANMAK...
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter de Kaftancıoğlu'nun sözlerine tepki gösteren bir başka isimdi. Serter, sosyal medya hesabından "Büyük insan, Dünyanın şapka çıkarttığı Lider Mustafa Kemal ATATÜRK’ün adını anmak ve ilkeleri ile büyüyüp, kurduğu Partimin “Cumhuriyet Halk Parti” nin Milletvekil olmaktan Onur ve Gurur duyuyorum. Başka söze gerek yok..." ifadelerini kullandı.
ÖZKAN: ATATÜRK ZAFERİN ADIDIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da sosyal medya hesabından Mustafa Kemal Atatürk’ün portresini paylaşarak , “ATATÜRK zaferin adıdır. Yedi düveli geldikleri gibi gönderen O’dur. 30 Ağustos Meydan Muharebesi’nin 99. yılı kutlu olsun. Ordular yenilir millet yenilmez. Çünkü hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O Satıh bütün vatandır” paylaşımında bulunarak isim vermeden Kaftancıoğlu’na gönderme yaptı.
KILIÇ: SADECE BİR SOYADI DEĞİL
Kaftancıoğlu'na paylaşımla tepki gösteren bir başka İzmir Milletvekili de Sevda Erdan Kılıç oldu. Kılıç, sosyal medya hesabından " Atatürk soyadı; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından halk adına verilmiş sadece bir soyadı değil, Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı verilmiş mücadelenin ,bize emanet edilen davanın adıdır"
KAFTANCIOĞLU’NDAN TEPKİLERE YANIT
Kaftancıoğlu, tepkilerin ardından Twitter hesabı üzerinden flaş bir açıklama yaptı.
Kaftancıoğlu'nun "Böylesi bir dönem ve gündemde, bu açıklamayı yaptırmak zorunda bırakanları; 'Atatürk hayatta olsaydı önce sizleri ve klavye Atatürkçülerini sopayla kovalardı' (böyle referanslarda onların hakkı:)) ) diyerek vatandaşın aklına, vicdanına ve hafızasına teslim etmiş olayım..." notunu düştüğü açıklama şu şekilde:
Ülkemizde bugün yoksulluk, adaletsizlik, işsizlik gibi derinleşen sorunlar var. Demokrasiyi askıya, anayasayı rafa kaldıran tek adam rejiminin ülkemizi sürüklediği derin bir krizle mücadele ediyoruz. Gece gündüz çalışarak sahici gündemimiz olan halkımızın sorunlarına ve örgütümüze odaklanarak, İstanbul’dan Türkiye’ye tek yön iktidar parolasıyla mücadeleye devam ediyoruz. Çünkü bizim Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak gibi olmazsa olmaz sorumluluklarımız ve hedeflerimiz var.
Ülkemiz ve halkımız adına böyle zor zamanlarda gündem dışı bir meseleyle ilgili konuşmak zorunda kalmaktan rahatsız olsam da yazarına değil ancak hakikate saygı gereği bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim.
Partimizin 97. kuruluş yıl dönümüne denk gelen 9 Eylül akşamı ülkemizin kıymetli demokrasi buluşmalarından olan Taksim Toplantıları’na konuşmacı olarak katıldım. “Türk siyasetinde örgütün yeri ve seçim güvenliği” başlığı altında, sahici gündemimize dair verimli bir toplantı gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Kapalı olduğu ifade edilen soru cevap bölümünde ise kıymetli isimlerle pek çok konuya dair fikir alışverişinde bulunduk.
Toplantının bir bölümünde şahsıma yöneltilen bir soru üzerinden Sözcü Gazetesi’nde Serpil Yılmaz’ın kaleme aldığı metin, hem partime, örgütümüze hem de toplantıya görüş, öneri ve sorularıyla katılan çok değerli isimlere büyük bir haksızlık içermektedir.
Toplantıda Uluç Gürkan moderasyonu gerçekleştiren Av. Osman Bey aracılığıyla konuşmam boyunca iki kez Gazi Mustafa Kemal ifadesini kullandığımı ve bunun özel bir nedeni olup olmadığını merak ettiğini sormuştur. Yanıtımda ise özet olarak kişilerin kavramların kategorize edilerek ayrışmanın bir unsuru yapılmasını doğru bulmadığımı ve alışkanlığım gereği bu şekilde kullanıyor olduğumu ve kendimi yakın hissettiğimi ifade ettim.
Toplantıyla ilgili bugün Sözcü Gazetesi’nde Serpil Yılmaz’ın hazırladığı bir metinde ise şahsıma yönelik bir itibarsızlaştırma operasyonu yapıldığını gördüm. Evet söylediklerim yazılmış ancak devamında yapılan yorumlarla farklı bir noktaya daha doğrusu çekilmek istenen noktaya getirilmiş bir yazı vardı. Aynen cümlesinin yarısını manşete taşıyarak ve ses kayıtlarında da asıl önemli olanın cümlenin devamı olduğunu gören ancak göstermek istemeyenler tarafından Fazıl Say röportajında yapıldığı gibi...
Söylediklerimi ve söylemediklerimi çarpıtmanın da tek başına yeterli olmayacağı düşünülerek bir “bilirkişi” olarak görüşüne başvurulan kişinin bana dair verdiği “CHP’ye üye bile olmaması gerekir” hükmü “habere” eklenmiş. Bu “haber” aslında “gazetecilik nasıl yapılmamalı” konusunda dersler barındırıyor. Keşke Serpil Yılmaz, toplantıyı daha dikkatli dinleyerek kurtuluş mücadelesini ve devamında Cumhuriyetin ilk yıllarında kalkınma devriminin nasıl başarıldığını toplantıda da aynı günkü konuşmasını birkaç kez referans gösterdiğim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu zahmet edip dinleyebilseydi eğer şahsımın ve partimin Atatürk’e ve Cumhuriyete olan bakışını daha iyi idrak edebilirdi.
Söz konusu yazının yayımlanmasıyla birlikte bugün sosyal medya üzerinden hakaret, küfür ve tehditlerle şahsıma saldıranlar, bu haberin yazılmasındaki asıl dert ve niyetin ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz, devam eden ve planladığımız onlarca siyasal çalışmaya tek bir satır dahi ayırmadan şahsımı hedef haline getirmek için kaleme alınan bu yazıyla ilgili kanaati vatandaşımıza, örgütümüze bırakıyorum. Söz konusu yazıyı, toplantıda görüş, öneri ve sorularıyla ülkemizin geleceği için ortaya katkı sunan çok değerli katılımcıların takdirine bırakıyorum.
Şahsımı, Kenan Evren’in sözde Atatürkçülüğü”nden ayrıştırma çabamı bazıları anlamamazlıktan gelebilir ama başta CHP'liler olmak üzere halkımız beni de partimi de gayet iyi anlamaktadır.
Atatürk’ü statik, donmuş yorumlara hapseden cuntacılara ve bugünün idealar dünyasındaki şaşkınlara karşı; hep ileriye bakan, aklı, bilimi ve devrimciliği öne çıkaran dinamik Mustafa Kemal Atatürk’ü sahiplenmeye devam edeceğim.
Varsın hiçbir üretimi olmayan, 83 milyonun ortak değerlerini yüzyıllarca sömüreceği mirası sanan ve aslında Atatürk’ü anlamayı değil daima “kullanmayı” tercih eden birileri bundan rahatsızlık duysun.
Hakikate saygım gereği toplantının ses kayıtlarının toplantıyı düzenleyenlerde olduğunu hatırlatmayı görev sayarım. Hatırlamak isterim ki bugün fikri hür, irfanı hür kuşaklar, cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracak maratonda koşmaktan başka bir onura, makama ihtiyaç duymazlar.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|