GERÇEKİZMİR- Cumhuriyet Halk Partisi’nde(CHP) Olağan Kongre Takvimi işliyor.
İzmir'de 27 Ağustos’ta tamamlanacak ilçe kongrelerinde süreç yarılanırken, bugün 3 ilçede sandık kuruldu.
Karşıyaka, Selçuk ve Çeşme’de delegeler sandık başına gitti.
KARŞIYAKA
Karşıyaka’da ilçe başkanı Rafet Yacan, ilçe başkanları toplantısında göreve devam etmeyeceğini açıklamıştı. İlçede uzun süren uzlaşı mesaisinde taraflar anlaştı. Bahriye Üçok Mahalle Muhtarı Levent Güçlü kongreye tek aday olarak girdi.
Kongrenin divan başkanlığını İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu yaptı.
CHP Karşıyaka İlçe Kongresi, Suat Taşer Kültür Merkezi'nde başladı. Kongreye Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Milletvekilleri Rıfat Nalbantoğlu, Mahir Polat, İBB Başkanvekili Mustafa Özuslu, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, İBB CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, önceki dönem milletvekili Kamil Okyay Sındır, İl Başkan Yardımcıları ve çok sayıda partili katıldı.
ÇİZİK DAMGASI
309 oyun kullanıldığı seçimde 14 oy geçersiz sayılırken Güçlü, delegenin 295’inin oyunu aldı. Kongreye ilçe yönetimi ve il delege listesindeki çizikler damga vurdu.İl delege listesinde en çok çizik yiyen isimler Cemil Tugay, Abdullah Engin ve Sedrettin Coşkuner oldu.
120 geçerli oyun çıktığı 1 No’lu sandıktan Abdullah Engin’e 24, Cemil Tugay’a 15, Sedrettin Coşkuner’e 30 çizik çıktı.143 geçerli oyun çıktığı 2 No’lu sandıktan ise Abdullah Engin’e 27, Cemil Tugay’a 18, Sedrettin Coşkuner’e 35 çizik çıktı.
GÜÇLÜ'NÜN LİSTESİ ŞU ŞEKİLDE;
KONGREDE NELER YAŞANDI?
NALBANTOĞLU'NDAN DEĞİŞİM MESAJLARI
CHP Karşıyaka Divan Başkanı seçilen PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, kongrede yaptığı konuşmada CHP içinde yaşanan "Değişim" tartışmalarını değerlendirdi.
Değişimin Türkiye genelinde olması gerektiğini anlatan Nalbantoğlu, partinin itildiği değişim tartışmalarına prim vermemenin partililik görevi olduğunu kaydetti.. Nalbantoğlu, "Kutuplaşmanın, ayrışmanın, bölünmenin üst düzeyde olduğu günlerde 14 Mayıs seçimlerini gerçekleştirdik. Bütün ayrışmaya karşılık yüzde 87 katılımla insanlar siyasete, demokrasiye sahip çıktılar. Bu süreçten sonra ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlar, bu sorunların nasıl çözüleceği noktasındaki tartışmalardan çok, partimiz tartışılır hale geldi. Bu da çok kötü bir şey değil, bu tartışmalar nizamına uygun yapılırsa iyi olur diye düşünüyorum. CHP'nin hiç kimsenin özel kariyer planı için harcanabilecek bir kurum olmadığını düşünüyorum. CHP'nin tüm sorunlara rağmen, bu sorunları çözebilecek asırlık çınar olduğunu düşünüyorum. Bunların hepsinin de ilçe, il kongrelerimizden geçeceğini düşünüyorum. Partimiz üzerine yapılan tartışmalara prim verilmemesine katkı koymanın partilik görevi olduğunu düşünüyorum" dedi.
Nalbantoğlu şunları kaydetti:
"TARTIŞMALARIN DIŞINDA KALMAMIZ ZAREFETİMİZDEN"
Tartışmaların dışında kalmaya özen gösteriyoruz ama bu söyleyecek sözümüz olmadığından , taraf olmadığımızdan değil, ülkemizin ve partimizin zarafete ihtiyacı, sağduyuya ihtiyacı olduğundan. Tabi ki bütün detaylara, ayrıntısıyla konuya vakıf olmaya çalışıyoruz. Ekonomik durum ortada, bu ekonomik durumdan kaynaklı sosyal ortam, hukuksuzluk ortada. Bunlar ortada dururken, bir de bu süreçte siyasal sürecimizde daha önce görülmemiş muhalif güçlerin bir arada olması konusunda çok önemli adımlar atılmış olmasına rağmen, iktidarın değişmesi için tüm koşullar oluşmuşken maalesef bu işi çözemedik.
"GALİBİYETLERDEN ÇOK YENİLGİLER ÖĞRETİR"
Sosyal sorunlar, hukuksuzluk, ekonomik sorunlar önemli ama biz CHP olarak, muhalif güçlerin bir arada olabileceği noktasındaki ayrıntıyı hayata geçirdik. Galibiyetlerden çok yenilgiler insanlara bir şeyler öğretir. Bu yenilgi, bize çok önemli şeyler öğretmiştir. Bütün koşulları sağlamamıza rağmen, beklediğimiz Türkiye'nin değişmesi noktasındaki sonucu alamadık. İşte buralardan başlayarak, bu süreçleri tartışmalıyız.
"PARTİ PROGRAMIMIZ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Mutlaka bir değişim meselesinin gündemde olduğu birçok kurum gibi CHP'de de bir değişimin şart olduğu meselesi ayrı bir gerçek ama bu değişim in hangi koşullarda yapılması gerektiği konuşulmalı. Üye sayımızın artması, üye yapımızın değişmesi, üyenin aktif hale gelmesi hatta parti programımızın tekrar gözden geçirilmesi noktasın da çalışılmalı. Tüzük mutlaka gözden geçirilmeli. Partimizde, PM'de ve muhtelif organlarımızda bu çalışmalar yapılıyor.
"İZMİR'DEKİ ÜYE SAYIMIZI 2 KATINA ÇIKARTMALIYIZ"
Bize de tüzük değişikliği ya da partinin yenilenmesi, değişmesi noktasında mesajlar bizlere de ulaşıyor derken, mutlaka bu alanlara katkı koymalıyız. Siyaset birtakım insanların, siyasi elitlerin tek başına sahneledikleri bir oyun değil, herkesin fikrinin yeteri kadar temsil edildiği bir ortamdır. Bu ortamı sağlamak da bizim elimizde, buralardan başlamalıyız. İzmir'deki üye sayımızı en az 2 katına nasıl çıkartabiliriz. Bu konularda bizler katkı sağlamalıyız diye düşünüyorum.
"İSTEYEN İSTEDİĞİYLE ORTAK HAYALİ GÖREBİLİR"
Bugün yeni baştan 14 Mayıs seçimleri sonuçlarından ders çıkartmak için geç değil. Biz gençlerimize, çocuklarımıza adam gibi ülke teslim etme yükümlülüğümüz ortadan kalkmış değil. Konuyu olması gereken mecra, alanlarda tartışarak gerçekleştireceğiz. Bu konular zaman zaman olması gereken mecralardan çıkıyor ve ben üzülüyorum. Ben kimin kiminle hangi hayali gördüğüyle ilgilenmiyorum. İsteyen istediğiyle ortak hayalin peşinde koşabilir ama Karadeniz'de bulunan doğalgazın kaç metreküple bağlandığını öğrenmek istiyorum. 1 ay bedava doğalgaz verildi ya, bu gazın Rusya'ya borçlanarak mı yapıldığını öğrenmek istiyorum.
Partimizin yüzde 25 gibi bir kafese sıkıştırıldığını ve bu cam tavanın mutlaka kırılması gerektiğini düşünüyorum.
POLAT: “TARİHİN EN AHLAKSIZ VE ADALETSİZ SEÇİMİNİ YAŞADIK”
YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, yaptığı konuşmasında CHP’yi eleştirenleri ve AK Parti’yi hedefe aldı. Polat, “ 14 Mayısta hepimiz alanda çok yoğun çalıştık bu nedenle Karşıyaka’da verimli çalışmalardan dolayı herkese teşekkür ederim. Bir seçim yaşadık o seçimde hepimizin hayali CHP iktidarını kurmaktı ama başaramadık. Bunun neden olmadığını burada tartışacağız, sonra gideceğiz il kongresinde konuşup hepimiz kendi adımıza hesap vereceğiz. Tarihin en ahlaksız, en adaletsiz ve en çok güç kullanılan seçimi yaşadık. Ama enseyi karartmaya gerek yok. Oldukça büyük bir oy aldık ve ilk defa toplum bu seçimde kolektif bir emek verdi. Bazı sandıklarda 5’in üzerinde müşahit vardı ama kazanamadık , dolayısıyla vatandaşlar umutsuzluğa kapıldı ve AK Parti bizim umutsuzluğumuzdan yaralandı” diye konuştu.
Polat sözlerini şöyle sürdürdü;
“CUMHURİYET HALK PARTİSİNE KİMSENİN BİR GÖMLEK DİKMEK HADDİ DEĞİLDİR”
Bazı kalemi satılan gazetecilerle Genel Başkanımızı tek başına tartışmaya indirgedi. Buradan belirtmek isterim bu seçimi sadece Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmedi 6 lider ve iki Büyükşehir Belediye Başkanı vardı ve soruyorum hangimiz Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla çalıştık? Bunu tartışmak AKP iktidarının ekmeğine yağ sürmektir. Cumhuriyet Halk Partisine kimsenin bir gömlek dikmek haddi değildir, sadece partililer yapar.
“HEPİMİZ ÖNCE DÖNÜP KENDİMİZE BAKACAĞIZ”
Biz İzmir’de seçime çok iyi çalıştık, tüm ilçe belediye başkanlarımız büyük bir özveri ile seçimde çalıştılar. Ben 53 vilayete gittim acaba oyun daha fazla yüksek olduğu metropollerde mi çalışsaydık? Kongreleri daha erken mi yapsaydık diye düşünüyorum. Tıpkı İzmir’deki Belediye Başkanlılarımız ve kendisi milletvekiliymiş gibi çalışan Tunç Soyer gibi mi çalışsaydık diye düşünüyorum. Hepimiz önce kendimize dönüp bakacağız ve kendimizi eleştireceğiz.
“BEN DE ÖN SEÇİME GİRECEĞİM”
Parti biz tüzük çalışması yapıyor, büyük ihtimaller delege seçimleri kalkacak ve tüm üyeler ile ilçe başkanı ve il delegeleri seçeceğiz. Bunu kalıcı hale getireceğiz ve ön seçimi getireceğiz ben de aday olursam ön seçime gireceğim.
“ALSANCAK LİMANINI DA ARAP SERMAYESİNİN İSTİLASINDAN KORUYACAĞIZ”
Alsancak Limanını da Arap sermayesinin istilasından koruyacağız. Bu ülke Arapların işgalinde buna İzmir’i de katmaya çalışıyorlar. İzmir’de Karşıyaka da buna pabuç bırakmayacak. Biz seçimlerimizi yarışmayla da uzlaşmayla da yapıyoruz. Fakat uzlaşının olduğu yerlerde gözler daha fazla gülüyor. Ne mutlu Karşıyaka’ya, seçilecek ilçe başkanı ve yönetimin emrinde olacağım.
SINDIR: "ÖZGÜVENİMİZİ TAZELEYEREK YÜRÜMELİYİZ"
CHP 27. Dönem İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Bu seçimde bizim derdimiz güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek. Bunun için yasama organında 400 milletvekili yani 3'te 2 çoğunlukla ya da 360 çoğunlukla anayasal değişikliği yapabilmek. Bu mümkün olamadı. Üzgünüz ama üzgün olmak yetmez, ders alarak geleceğe yürümemiz lazım. Kendimize özgüvenimiz tazeleyerek yürümemiz lazım. Parti tartışılıyor, ülkede ekonomi bitik durumda" ifadelerini kullandı.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçesinin kongresinde yaptığı konuşmada CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Karşıyaka'da yüzde 83 oy aldığını, bunun da kendiliğinden değil emekle gerçekleştiğini kaydetti. Tugay, bazı kişilerin ise başka partilerin toplantılarına katıldığını aktararak, "Burası Karşıyaka, burası Cumhuriyetin, cumhuriyet değerlerinin kalesi. Burası Atatürk'ün Atatürkçülüğün kalesi. Burası Zübeyde annemizin yattığı yer. Burası CHP'nin kalesi" dedi.
"HEPİMİZ KAZANACAĞIMIZA İNANIYORDUK"
Başkan Tugay, CHP'de değişim söylemlerinde bulunanları eleştirerek, "Geçirmiş olduğumuz genel seçim ve bu seçimden sonra partimize yönelik suçlamar, yapılan bazı planlı söylemler çabalar... Bunu düzeltmek adına açtığımız her televizyn kanalında CHP değişsizn de değişsin diye insanlara parti örgütü olarak cevap vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir genel seçim yaşadık, hepimiz kazanacağımıza inanıyorduk" ifadelerini kullandı.
"BU PARTİDE OLMAYI HAK ETMİYORSUNUZ"
Karşıyaka'da seçim döneminde bazı kişilerin başka partilerin toplantısına katıldığını ve sadece delege seçim süreçlerinde ortaya çıktığını aktaran Tugay, "CHP örgütü gurur duymalı, Kılıçdaroğlu'na yüzde 83 oy çıktı ilçemizden, bunlar emekle oldu. Bunlara saygı gösterilmeli, biz o emeği gösterirken başka partilerin gıybetli toplantılarına katılanlara da CHP'nin değerlerini tekrar hatırlatmak isterim. Başka partilerden medet umuyorsanız, onların toplantılarında oluyorsanız, onların mahalle çalışmalarında peşlerinde koşuyorsanız lütfen gidin buradan. Bu partide olmayı hak etmiyorsunuz" çıkışında bulundu.
"KENDİLERİNDEN UTANMALILAR"
Tugay, "Belediye başkanı olmak önemli değil, yarın ben sıradan bir üye olarak da üzerime düşen neyse yapacağım. Geçmişte de yaptım, yine yapacağım. sadece sosyal medyada dolaşarak, belediye başkanlarımızı ve partimizi eleştirenler kendilerinden utanmalılar" dedi.
Başkan Tugay sözlerini şöyle sürdürdü;
“GEZİ MAHKUMLARINI İÇERİDE ÇÜRÜTÜYORSUNUZ, AMA MAFYA BABALARI, HER TÜRLÜ NAMUSSUZ VE ŞEREFSİZLER, DIŞARIDALAR”
Ben Mustafa Kemal Atatürk’e onun kurduğu partiye ve cumhuriyete yürekten inanan biriyim, ben burada belediye başkanı değil bu partiye inan, Atatürk’e inan biriyim. Sadece sosyal medyada konuşarak bu partide belediye başkanlarını ve partiyi eleştireneler yaptıklarından utanmalılar. Değerli yoldaşlarım aramızda çok saygı duyduğu büyüklerim var. Size hepinize yürekten hissederek yoldaşım diyorum. Biz saçma sapan gazetelerde, kahve köşelerinde CHP’yi tartışırken ülkemizin içinde bulunduğu durumu unutmamak zorundayız. Ben size biraz bunlardan bahsetmek islerim; Adalet var mı adalet adalet? Olsaydı bugün sadece yaptığı muhalefet yüzünden, demokrat tutumu yüzünden cezaevinde insanlar çürümezdi. O Gezi mahkumlarını içeride çürütüyorsunuz, ama mafya babaları, her türlü namussuz ve şerefsizler, alçaklar neden dışarıdalar neden? Bu ülkeye adalet lazım bu ülkede adalet yok ve olmadığını herkesin de söylemesi lazım.”
“TÜRKİYE’NİN İTİBARININ YERLERDE SÜRÜNDÜĞÜNÜN FARKINDA MISINIZ?”
Devlete ve siyasete güven azalmış mıdır? Siyasete ve devlete güveniyor mu insanlarımız? Hasta olduğunuzda, haksızlığa uğradığınızda, bir mülteci gelip de sokağınızda çoluğunuzu çocuğunuzu taciz ettiğinde adalet var mı? Böyle bir ülkede yaşadığımızı hep hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. Bir gevreğin 10 lira olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Bir markette çalışan dedi ki, ''Başkanım ben her gün 1 saat yol yürüyerek işe geliyorum ve eve de öyle gidiyorum çünkü otobüs için ayıracağım param yok.'' Üç öğün yemek yiyemeyen milyonlarca insanımız var. Yoksulluk öylesine vuruyor akıl almaz düzeyde. Uyuşturucu kullananlar ve satanları görüyor musunuz? Ne kadar arttığının farkında mısınız? Hasta olduğu halde hastaneye gidemeyenlerin farkında mısınız? Sadece öğrencilerin yoksulluktan dolayı okuyamadığını bu nedenle yüz binlerce vatan evladının harcandığının farkında mısınız? Türkiye’nin dünyadaki itibarının yerlerde süründüğünün farkında mısınız? Türk pasaportuna sahip olmanın bir onursuzluk gibi görüldüğünün, konsolosluk kapısında sanatçılarımızın bile vize alamadığının farkında mısınız? Nasıl bir dış politika varsa Türkiye’nin itibarının yerlerde olduğunun farkında mısınız? Artık insanların vatanını sevmediğini, kaçmak istediğini, her şeyimizin aşama aşama satıldığının farkında mısınız?”
SALONDA GERGİNLİK
Başkan Tugay’ın "Türkiye’de her şey satılıyor" dediği anda bir partili sen de Karşıyaka’da kaç satış yaptın çıkışında bulundu ve bir süreliğine ortam gerildi.
Başkan Tugay, partiliye “Senin oradan söz atma hakkın yok ben sana her hesabı veririm de senin insanları rahatsız etme hakkın yok” dedi.
Bunun ardından Divan Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, olaya müdahale eden Rıfat Nalbantoğlu, “ Bir şey söyleyeceksen gel kürsüden konuş, provoke etme kongreyi” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEDE HER ŞEY SATILDI”
Kısa süreli gerginliğin ardından sözlerini sürdüren Başkan Tugay, “Bu ülkenin kurumları satıldı, madenleri satıldı, kamusal hizmet veren birçok kurumu özelleştirme adı altında satıldı. Demirin fiyatı artıyor çünkü Dolar’a endeksli bu ülkenin demir çelik fabrikası yok mu? Vardı artık yok. Ama sistematik olarak devletin elindeki demir çelik, beton fabrikaları gitti ve dışa bağımlı hale getirildik. Domates fiyatı Dolar’a göre mi belirleniyor? Hayır, o zaman demir çelik ve çimento neden belirleniyor çünkü satıldı. Aselsan’ı Tekel’i, TÜPRAŞ’ı, PETKİM’i, Türktelekom’u, limanları sattılar. Şu anda da İzmir Limanını satmaya çalışıyorlar. Gübre fabrikaları satıldı ve şu an gübrede de dışa bağımlıyız. Bu ülkenin gübre fabrikasını satarken çiftçiyi yok ettiler bunu da unutmamalıyız. Köy Hizmetlerini tasfiye ettiler, köy okullarını kapattılar artık köy diye bir şey yok. Fili olarak var ama yok ve insanalar hizmet alamıyor.
“MÜLTECİLERİ KARŞIYAKAYA SOKMAYACAĞIM”
Gençlerin yüzde 80’ni ve bilim insanlarımız bu ülkeden kaçmak istiyor. Kalanalar uyuşturucu ve fuhuş batağına saplanıyor. Kadın cinayetleri, tecavüzler almış yürümüş durumda. Bunların üzerine bir de 17 milyon civarında mülteciyi Türkiye’ye doldurdular. Mülteci isteyen bir kişi var mı? Allah aşkına 17 milyon mülteci halen akın akın geliyor. Biliyoruz ne yapmak istiyorsunuz. Türkiye Cumhuriyetini Türk yurdu olmaktan çıkarmaya çalışıyorsunuz, Araplaştırmaya çalışıyorsunuz. Hepinizin önünde söz veriyorum onları Karşıyaka’ya sokmayacağız. Zamanı geldiğinde de geldikleri gibi onları göndermeyi de çok iyi bileceğiz.
“CHP SIRADAN BİR PARTİ DEĞİLDİR”
Cumhuriyet Halk Partisi nedir? İlk Kongremiz 4 Eylül 1919’da Sivas’ta o derme çatma binada yapıldı Cumhuriyet Halk Partisi budur. Savaş meydanında düşmana karşı mücadele edenlerle kurulmuştur. Sıradan bir parti değildir. O nedenle bu partinin üyesi olan herkes iliklerine kadar bunu bilecek, hissedecek ve gerekeni yerine getirecek. CHP Türkiye Cumhuriyetini kuran partidir. Her CHP’lin görevi vatanımızı bu durumdan çıkarmaktır.
Kongrede konuşan İl Başkanı Aslanoğlu'nun sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
Hızlıca söyleyeyim 28'inden sonra üzerimize kurulmak istenen bir baskı var. Omuzlarımız seçim sonuçlarından sonra biraz düştü. Birileri enseyi karartmamız için bol bol konuşuyor. Genel seçimlerde istediğimiz sonuçları alamadığımızın farkındayız. İzmir'de yüksek oy oranları almamıza rağmen Türkiye'de istediğimiz sonucu elde edemedik. Bunun bir çok sonucu var yalanlar dolanlar vs. ama bunu sadece buna itecek değiliz. Bugün buradan kol kola omuz omuza çıkacağız. Yarın sabah itibariyle yerel seçim için çalışacağız. Hiç merak etmeyin 30 ilçenin 30'unda da Büyükşehir'de de CHP bayrağını bir kez daha dalgalandıracağız. Bugün bruada değişimin nasıl olacağına CHP üyeleri ve delegeleri olarak karar vereceksiniz. Yolunuz, yolumuz açık olsun.
COŞKUNER VE YAVAŞOĞLU ARASINDA İTİŞME!
CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Sedredil Coşkuner ile delege seçimlerinde muhalefet cephesinde yer alan Serdar Yavaşoğlu arasında itişmeler yaşandı, partililer ayırdı. Yavaşoğlu kongredeki konumasında Belediye Başkanı Tugay'ı eleştirdi.
İlçe başkanlığı için tek aday olan Güçlü kürsüye gelerek konuşmasını gerçekleştirdi.
GÜÇLÜ: “İLÇE BAŞKANLIĞIMIZDA KAPALI KAPI OLMAYACAK”
Karşıyaka İlçe Başkan Adayı Levent Güçlü, “Ben Mustafa Kemal’in adamıyım ben tüm örgütü birleştirmek için buradayım, emektarların deneyimlerinden faydalanmak için buradayım, mezhepçi, ayrılıkçı değilim ben yeni ufuklar açmak ve gücümüzü CHP Genel Merkezine iletmek, 6 okun her ilkesine sahip çıkmak için buradayım. Söz veriyorum göreve başladığımız anda ilçe başkanlığımızda kapalı kapı olmayacak, dedikodu, kulis olmayacak. Üyelerimiz düşüncelerini özgürce dile getirecek. Yaptığımız her işi ayık raporlar halinde bilanço dahil askıya çıkaracağız. Hiçbir üyemizi de yalnız bırakmayacağız. Biz biriz ve kavgamız bir birimiz ile değil. Atatürk Cumhuriyetini yıkmaya çalışan, kadın haklarını yok sayan, insanca yaşam olağanımızı elimizden alan AKP hükümeti iledir. Yok, öyle umutları yitirmek unutma aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak” dedi.
SELÇUK
Selçuk’ta da mevcut başkan Mehmet Karanfil aday olmayacağını parti kamuoyuna duyurmuştu. Kongreye il eski başkan yardımcısı İpek Onbaşıoğlu tek aday olarak girdi.
Kongrenin Divan Başkanlığı'nı İl Eski Başkan Yardımcısı Aygül Eryılmaz yaptı.
İlçe başkanı seçilen Onbaşıoğlu'nun listesi şöyle;
İlçe yönetim kurulu: Münevver Atınay, Didem Altınel, Zeynal Bingöl, Mustafa Canıtez, Hasan Demir, Ersin DeğişmezSevinç Ihlamur, Ayşe Kaçer, Fadıl lale, Sevtap Sorrucu,Gökhan Taşkınçay
İl delegeleri: Filiz Sengel Ceritoğlu, Ahmet Arslan, Ayşe Kaçer, Mehmet Karanfil, İpek Onbaşıoğlu, Mustafa Ürkmez
SENGEL: DANIŞMA KURULLARI YAPILMALIYDI
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, kongrede yaptığı konuşmada şunları söyedi;
“Kolay ve de çok basit yol olmayan yolculuktur siyaset. CHP’de siyaset başka bir yolculuktur. Zordur, çetindir, engebelidir. CHP’de siyaset yapmak daha zordur. Düşünen, yorumlayan, sorgulayan ve her zaman ‘haklısınız efendim’ demeyen insanlardan oluşan parti üyeleridir. CHP’lilik demek asalet demek, 9 kez yutkunarak konuşmak ve doğru cümleleri doğru insanlarla konuşmak demektir. Bizler basın önünde değil ilçe binalarımızda, danışma kurullarında tartışır ve ifadelerimizi yaparız. Danışma kurullarımız yapılır bizim. Buradan genel merkeze iletilmesini istediğim bir mesajım var. İletilmesini de rica ediyorum. 8’inci günde delege seçimleri başlansın denmemeliydi. Danışma kurulları yapılmalıydı. 15 yıl boyunca iyi ellerde yetiştirildim. Danışma kurullarını var olan vekiller ile eski vekillerle ayrı, eski ve yeni belediye başkanları ile ayrı, eski ve yeni belediye meclis üyeleri ile ayrı ayrı yapmak lazımdı.
Siyaset insan kazanma sanatıdır. Yan yana durmak zor. Yanındakinin üzüleceğini bilerek onu övebilmek zordur. Açığını kapatmak, dedikoduya mahal vermek değil önlemek, sahip çıkmak gerekir. Yoldaşlık dediğimiz şey sahip çıkmaktır. Yoldaşlık hançer vurmamaktır. Yoldaşlık açıkları kapatmak, bizdeki benim partilim dedikten sonra ona da sahip çıkmaktır.
2014’te seçim kaybettik. Kayıptan sonra AK Parti’den bu belediyeyi ittifaksız geri aldık. 2019 pusulamız şimdiki seçim pusulası gibiydi. Belediyeyi geri alanlar olarak aklımıza başımıza devşirelim. Tek ama tek gücümüzü ölçeceğimiz yer kendi içimizdir. Belediyedeki çalışanların çalışma reflekslerini düzeltmek için 5 yılımızı aldı. Evet 28 Mayıs’ta kazanamadık. Üzgünüz. Hem de çok… Birbirimize sahip çıkmak, her ne kadar 14-28’de çok üzülsek de çok fazlasıyla sinirlensek de yılsak da ne yaparsak yapalım toplanmak zorundayız. 6 ayımız kaldı. Filiz olsun diye CHP burada kalsın diye değil. Bir kez bıraktık vatandaşın nasıl sıkıntıya düştüğünü gördük. Üzüldük, yorulduk lüksümüz yok. Egolarınız da kenara bırakma zamanı. Selçuk’ta siyaset yapmak ve yetiştirmek ve birbirimize sahip çıkmaktan geçer”
ÇEŞME
Çeşme’de delege seçimlerinden güçlü çıkan ve Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın da desteğini arkasına alan mevcut başkan Sait Kavasoğullar kongrede yeniden aday oldu.
Tek adaylı kongrenin Divan Başkanlığı'nı CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel yaptı. Kongreye; CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP izmir Milletvekilleri Yüksel Taşkın, Tuncay Özkan, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran katıldı.
İlçe başkanı seçilen Kavasoğullar'ın listesi şöyle;
İlçe yönetim kurulu: Selim Akbaykal, Fahri Akoğlu, Çetin Ayhan, Alper Belkıran, Zafer Çırak,Abdürrahim Kadagan, Semih Karataş, Ayşe Kırındı, Burak Köksalan, Özlem Odabaş, Jale Orbay,Timuçin Seher.
İl delegeleri: Betül Araz, Sait Kavasoğullar, Ekrem Oran, Özen Erdem, Nuran Peker, Ali Şişman, Soner Varhan, Levent Veryeri
ORAN'DAN ADAYLIK ÇIKIŞI
Kongrede konuşan Belediye Başkanı Ekrem Oran’dan adaylık açıklaması geldi. Konuşmasında parti içi muhalefete de yüklenen Oran, “Genel başkanımızı ve beni kahve köşelerinde eleştirmeyin. Gelin burada konuşun. Bazı arkadaşlar sosyal medyadan konuşuyorlar. Yapmayın. Adaysınız benim gibi aday olun. Çıkın karşıma. Önseçimse önseçim. Ekrem Oran burada ve adayım arkadaşlar” dedi
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |