Adaylık için yola çıkan Kırkpınar'la A'dan Z'ye: Koltukta 4 yıl, o karar ve kongre takvimi!

GERÇEKİZMİR - İYİ Parti'de start alan kongre takviminde kararı en çok merak edilen isim olan İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, koltukta 4. yılını doldurduğu haftada koltuğa yeniden talip olmayacağını ve milletvekili aday adayı olacağını açıkladı.

Kırkpınar, gazeteci Sercan Avcı’ya koltukta geride kalan 4 yılı, vekil adaylığı kararını ve parti içinde başlayan kongre sürecine yönelik  önemli açıklamalarda bulundu.

GERÇEKTEN ATEŞTEN GÖMLEK
Siyasette İl başkanlığı için ‘ateşten gömlek’ derler. Sizin için ateşten gömlek bir görev miydi il başkanlığı?

KIRKPINAR: Bana il başkanlığı tevdi edildiğinde, atamam yapıldığında daha önce bir siyasi partide uzun yıllar milletvekilliği ve il başkanlığı yapmış ağabeyime gittim ve dedim ki böyle böyle… Onun siyasi tecrübesi var. ‘Karar senin, hayırlı olsun. Yalnız benim gibi şeker hastası olmazsın inşallah’ dedi. Çok şükür şu an sağlığım iyi ama gerçekten il başkanlığı ateşten gömlek. Yeni kurulmuş bir siyasi parti, henüz daha partimizin amblemini, ismini telaffuz etmekte zorlananlar, sadece bir kişiyi tanıyorlardı. O da partinin kurucusu sayın genel başkanımızdı. Dolayısıyla Meral Akşener’in partisi olarak o zaman yola çıktık. İlçelerde zorlandık. Üyelerimiz azdı. Çok büyük gayret sarf etik, kolay değil. İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük şehri ama ilçe bazında baktığınızda 39 ilçe İstanbul, 30 ilçe İzmir, 25 ilçe Ankara. Bu 30 ilçenin tamamında teşkilat kurmak, onları motive etmek il başkanının görevi…

4 YILDA 26 BİN ÜYE YAPTIK

Sıkıntılı bir dönemde göreve başladınız. Siz il başkanı olduğunuzda ilçelerde istifalar oldu. 4 yıl önceye dönersek nasıl bir teşkilat aldınız ve bugün nasıl bir teşkilat bırakıyorsunuz?

KIRKPINAR: Ben devraldığımda 3 bine yakın bir üyemiz vardı bizim. Bugün 29 bine dayandık. 26 bin üye yaptık 4 yıl içinde. Şu anda üyelikler devam ediyor, bir yandan kongre süreci yaşıyoruz bir yandan da üyeliklerimiz devam ediyor.  Göreve geldiğinizde bazı eksikler vardı şu an 30 ilçede teşkilat tam kadro… Ben göreve geldiğimde basın açıklaması yaptığımda 2018’in 18 Ekim günü ayakta kalan 4 ilçe kaldı. O süreci iyi değerlendirmek ve çabuk karar vermek gerekiyordu onu arkadaşlarımızla beraber yaptık. Şu anda çok dinamik bir il ve ilçe yapımız var.

BAŞKALARININ ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM

Neden vekil adaylığı, koltukta 1 yıl daha kalıp rotanız yerel seçimlerde olabilirdi…  Süreç nasıl gelişti?

KIRKPINAR: 10 Ekim 2022’de il başkanları toplantısı yapıldığında seçim kararı alınmış listeler askıya çıkmıştı. 11 Ekim’e bir yönetim kurulu toplantısı çağrısında bulundum. 12 Ekim’e de ilçe başkanları toplantısı çağrısında bulundum. Her ikisinde de bu kararımı açıkladım, onaylarına sundum. İl yönetimimizin tamamı, ilçe başkanlarımızın da tamamı bu konuda bana destek verdiler ben de o destek üzerine 6 gün sonra bir toplantı yaptım il başkanlığını düşünmediğimi, 2023 Haziran’da yapılacak seçimde milletvekili aday adayı olacağımı kamuoyuna duyurmuş oldum.

Siyaset uzun soluklu ama aynı zamanda da inançlı ve kararlı olan insanların yapması gereken bir şey var. 4 yıl il başkanlığı, 5 ay da il sekreterliği de yaptım daha önce arkadan gelen yönetimlerde veya dışarıdan bizimle beraber yol arkadaşlığına başlayan insanların önünü açmak lazım. Yani gençlerin özellikle ve kadınların önünü açmak gerek. Kendinizi başarılı görüyorsanız aynı başarıyı gösterecek o çıtayı daha yükseğe taşıyacak insanların da orayı hedefe koymaları lazım. Bu benim hoşuma gider siyasette rekabet özellikle çitayı yükseltme anlamı taşır. Bir yerde eğer ses çıkmıyorsa ya her şey mükemmeldir ya da mutlaka sıkıntı vardır ben meseleye böyle bakıyorum.

4 yıla dönüp baktığınızda keşkeniz var mı?

KIRKPINAR: Pişmanlık duyduğum hiçbir şey yaşamadım. Keşkelerim de pek olmadı.

İl başkanı olarak kırmızı çizgileriniz ne oldu?

KIRKPINAR: Siyaset kurum olarak liyakatlı insanların rekabetinin olduğu bir yer olmalı diye düşünüyorum. Kırmızı çizgim genelde partide bir dikey hiyerarşi var bir de yatay hiyerarşi var. Bütün partilerde bu vardır. Dikey hiyerarşiden anladığım şeyi uygulamaya çalıştım. Yatay hiyerarşide de hem şeffaflık hem de adil bir yönetim olsun istedim bunda da yüksek oranda başarılı oldum diye düşünüyorum. Niye; insanlar birbirini sevmek zorunda değil ama bir hedefe kilitlendiyseniz ve kurumsal çatı altında bu işi yapıyorsanız saygı duymanız gerekir. Sevginin mecburiyeti yok ama saygının var. Biz bunu Türkiye genelinde ve İzmir’de oturttuk. Biz artık 5 yıllık deneyimli bir parti olduk. Şeffaf, adil, katılımcı bir yönetim olmazsa olmazımızdır.

KİMSENİN ADAMI OLMADIM

Siyasi partilerde ekip siyaseti vardır. Sizin için de zaman zaman ‘Müsavat Dervişoğlu’nun adamı, Dervişoğlu’na yakın’ dendi. Siz bir ekibin içinde yer aldınız mı?

KIRKPINAR: Ben bu yakıştırmaları kim yapıyor bilmiyorum ama yakın çevremden böyle bir yakıştırma duymadım. Müsavat Dervişoğlu ile biz yaştaşız. Geçmiş dönemde de bir siyasi partinin hem il başkanlığını yaptı hem de genel başkan adayı oldu. Hukukumuz eskiye dayalı, aynı yaş döneminden de olunca geçmiş dönemden ortak anılarımız olmuştur. Ben kimsenin adamı olmadım, hayatım boyunca olmadım. Bağlılık anlamında diyorsanız doğrudan genel başkanıma bağlı bir insanım. Çünkü liderimiz o. Türkiye’nin umudu olmuş bir liderin arkasında saf tutmak , onun görüşlerini sokakta insanlara anlatan birinin bağlılık derecesinin çok yüksek derecede olması gerektiğini düşünüyorum zaten.

Partide önemli bir aktör de Aytun Çıray. Yıldızınızın barışmadığı konuşuldu zaman zaman. Hatta bazı sosyal medya paylaşımlarınızda Aytun Beyi hedef aldığınız şeklinde yorumlandı.

KIRKPINAR: Bir kez bir şey oldu. Özel teşkilat toplantısı vardı. Ben de sol gözümden bir ameliyat geçirdim. O sıkıntım vardı. Salon tutma konusunda tereddütlerimiz oldu çünkü orası tadilatta burası dolu olunca yer tutma konusunda tereddütlerimiz oldu sonra yer tespit edildi bunun duyurusunu da yapmadan öne iki milletvekilimize de doğrudan benim iletişim kurarak davet etmem gerekir ama bir 21 dakikalık gecikme ile kendisi ile paylaştığımda böyle bir kırgınlık demeyelim de, ‘neden benim haberim olmadı’ oldu ben onun izahını yaptım sayın milletvekilimize onun dışında bizim aramızda hiç sorun olmadı. Zaman sıkıntısı yani 21 dakika önce ben arasam böyle bir sıkıntı yoktu. O benim hem yaş büyüğüm hem de devlet tecrübesi olan müsteşarlık yapmış, siyasi tecrübesi yüksek olan bir ağabeyimiz.

DENİZ YÜCEL VE TUNÇ SOYER’LE KİŞİSEL HİÇBİR SIKINTIMIZ YOK

Siz koltuktayken ittifak süreci de yaşandı CHP ile. CHP’nin bir il başkanı ve büyükşehir belediye başkanı var. 4 yıl boyunca İzmir’de ittifak ortağının başkanlarıyla aranız nasıldı?  İttifak İzmir’de ne durumda?

KIRKPINAR: Kişisel ilişkilerde hiçbir sıkıntımız yok.  Ne Deniz Bey ile ne sayın Soyer ile… Birisine oy verdim doğrudan oy verdim Büyükşehir’de. Millet İttifakı’nın belediye başkanı adayına ben ailem olarak o verdik; ben, eşim, oğlum oy verdik. Deniz Bey bir siyasi parti olarak ittifakın il başkanıdır. Tanıdığım günden beri benim yaş küçüğümdür bir kardeş gibi gördüm. Çok samimi bir insan, hiçbir sıkıntımız olmadı. Ara ara görüşürüz. Büyükşehir Belediye başkanı konusunda benim memnuniyetimden çok benim için asıl olan İzmirlinin memnuniyetidir.

Tunç Soyer’in 4 yılına baktığınız zaman başarılı ya da başarısız diye bir değerlendirme yapabiliyor musunuz?

KIRKPINAR: Eleştirdiğim taraflar da vardır takdir ettiğim taraflar da vardır. Tek pencereden bakmamak lazım. Eleştirmek isterseniz sadece eleştirisi olsun diye pek çok konuyu eleştiri konusu yapabilirsiniz. Methiye veya övme anlamında da bakarsınız bütün olumluları anlatırsınız bu da sizin baktığınız pencereye bağlıdır. Asıl olan benim de oy verdiğim Millet İttifakı’nın büyükşehir belediye başkanının İzmirlinin hizmet verdiği İzmirlinin memnuniyeti önemlidir. Zaman zaman söylüyorum ama eleştiriler geliyor. İZSU’nun geçmiş dönem çoğu yerde eleştirilerini aldık. Ondan sonra trafik konusunda eleştiriler aldık. Çevre ile ilgili eleştiriler aldık. Birinci yılını tamamlamadan belediyeler pandemi patladı. Ardından kriz ve pandemi bazı hizmet akışlarını aksatmış olabilir. Türkiye’nin genelinde vardır ama ağırlıklı olarak Millet İttifakı’nın belediyelerinde daha çok rastlanmış. Çünkü öbür türlü hem kaynak aktarımı olsun hem alt yapıya bakanlıklar düzeyinde yerel yönetimler düzeyinde destek amacıyla Cumhur İtifakı’nın belediye başkanları bu kadar sıkıntı çekmiyordur diye düşünüyorum.

ATAKAN DURAN İZMİR’İN MANSUR YAVAŞ’I

İzmir’de bir belediyeniz var. Tire’de Salih Atakan Duran’ı… Nasıl bir belediye başkanı? İYİ Parti belediyeciliğini kent kamuoyuna anlatabildiniz mi?

KIRKPINAR: Atakan Duran Bey gerçekten bir işkolik. Çok çalışkan minimum maliyetle maksimum faydayı sağlamak adına pek çok konuda başarılı oldu. Tarihi binaların restorasyonu ve hizmete girmesi… Alt yapı konusunda büyükşehir ile koordineli çalışarak bazı hizmetlerin hızlandırılması, Halk Ekmek konusunu… Ben hep diyorum İzmir’in Mansur Yavaş’ı. Medya fazla görünmeyi arzu eden birisi değil. Muhtemelen bu pandemi sebebiyle hizmet açılışlarını geciktirdiğini biliyorum sayın genel başkanımızın inşallah İzmir’de olduğunda Tire Belediyesi’nin 4 yıllık dönemini neler yapmış, o gün göreceğiz hep birlikte. Çok başarılı bir belediye başkanı. Diğer belediye başkanlarımızda Orta Anadolu’da, Karadeniz’de küçük bütçelerle büyük hizmetler vermek istiyorlar.

15 BELEDİYE ALIRIZ

Yerel seçimlerde belediye sayınız artar mı?

KIRKPINAR: 1 yıl önce 25-30 bandına geldiğimizde mutlaka 15 civarında ilçe belediyesini alırız diye düşünüyordum. Şimdi yeni gelecek olan il başkanımız inşallah bu çitayı 18, 20’lere taşır.

Yeni gelecek il başkanı dediniz… Sizden sonra o koltuğa nasıl bir il başkanı oturmalı?

KIRKPINAR: 29 Ocak kongre günü koltuğa oturacak isim, İzmir’in bütününden alacağı destekle büyük bir sorumluluk taşıyacak. Biz bir iddia sahibiydik. Ben inanıyorum ve istiyorum ki liyakatli, kabiliyetli en önemlisi de kararlı ve inançlı bir il başkanı olarak, bugünkü 29 bin olan üye sayısını 50 binlere taşıma iddiasında olsun. Yine aynı şekilde 15 ilçe belediyesi alırız dediğim rakamı da 18, hatta 20 için iddia sahibi olması gerekir diye düşünüyorum.

KADROLARI SEÇMEK KENDİ ELLERİNDE

Bu kongre sürecinin adaylı geçmesini bekleniyor.  Adaylara, delegelere ne iş düşüyor? Parti içi seçimde adaylara, üyelere, delegelere bir mesajınız olur mu?

KIRKPINAR: 29 bin civarında üyemiz var. Bizim hem seçmen kitlemiz, hem de o seçmen kitlesi içinden partimize aidiyet duygusu ile bağlı olan ve üye olan tamamı neredeyse bütün üyelerimiz bugünkü Türkiye’nin içinden geçtiği süreci takip eden çarenin İYİ Parti olduğuna inandığı için bize üye olan insanlar ilçelerde delegelerini seçtiler, oradan da ilçe başkanlarını seçecekler. Onların gözlemi benim için çok kutsal. Çünkü onlar biliyorlar ki İYİ kadrolar ile İYİ Parti iktidara yürür. Bu kadroları seçmek de kendi ellerinde. Tercihlerine bugünden saygı duyuyorum.

Kongre sürecinde il başkanlığından, genel merkezden, vekillerden herhangi telkin, öneri baskı var mı teşkilata? Kongrelerde nasıl bir kadro yönetimlere gelmeli?

KIRKPINAR: Hayır. Bizim partimizin en önemli özelliği de budur. Dikey hiyerarşi ve yatay hiyerarşi. Biz burada şimdi yatay hiyerarşiyi yaşıyoruz. Yatay hiyerarşide en önemli şey şeffaflıktır.  Elbette ki dikey hiyerarşide de şeffaflık önemli ama yerelde bu çok daha önemli adil önemli. Liyakat sahibi insanların ön plana çıkması için teşkilat mensuplarının gözlemi çok önemli burada. Öyle bir şey teslim ediyorsunuz ki genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini karşılayacak bir ekip. Aynı zamanda yerel yönetimler seçimlerini de karşılayacak olan iki büyük seçimi karşılayacak olan bir yönetim kadroları oluşturacağız biz.

3’ ER MİLLETVEKİLİ ÇIKARIRIZ

Vekil adayısınız. İki bölgede geçen dönem 1+1 çıkardınız. Anketler yaptırıyorsunuz, sahadasınız. Genel seçim ile ilgili İYİ Parti’nin iddiası nedir kaç milletvekili çıkartabilirsiniz İzmir’de?

KIRKPINAR: Biz şu anda İYİ Parti İzmir’de yüzde 22-23 bandında. Bizim her ay yapılan anketlerde oy oranımızda artış var, İzmir’de biraz daha fazla var. Bizim genel seçimlerin yapılacağı Haziran ayına kadar bu performansımızı daha tırmandırırsak 25 ile 32 arasında oy oranımız olacak. Baktığınızda diğer siyasi partilerin oy oranlarını baktığımızda anket sonuçlarına göre Cumhur İttifakı’ndan bir parti barajın altında kalıyor, iktidar büyük bir erime sürecini yaşıyor. Yine muhalefet kanadına bir durağanlık var tek oyunu artıran, üye sayısını artıran İYİ Parti var. Bugün baktığımızda 3’er milletvekili çıkarabilme durumumuz var.

Genel seçimde listelerde ithal aday olursa teşkilatın tepkisi ne olur?

KIRKPINAR: Teşkilatın tavrının ne olacağından ziyade benim anladığım kadarıyla dışarıdan geçmiş dönemdeki gibi bir tablo ortaya çıkmayacak.

İYİ Parti kurulurken MHP’den ayrılan isimler ağırlıktaydı. Bugün İzmir’de parti kadroları nasıl?

KIRKPINAR: Ben kendimden örnek vereyim. 2017 yılının 12 Eylül günü sadece üyesi olduğum bir siyasi partiden istifa ettim ve yeni kurulan partiye de 2017’nin Kasım ayında yani 2 ay sonra parti kuruldu 1 ay içinde de üyesi oldum. Siyasete başladım, ilk görevim il sekreterliğiydi. Doğrudur Türkiye genelinde böyle bir MHP’den ağırlıklı olarak gelen insanların oluşturduğu kadrolar vardı. Bunu sadece böyle bir siyasi partiden çıkmış, orada ne varsa buraya taşınmış gibi değerlendirmek doğru olmaz. Şu anda 60 kişilik il yönetim kurulu üyelerimizin içinde ilk defa siyasete girip yönetim kurulunda neredeyse 27, 28 arkadaşımız var. Bunun dışında merkez sağda, yine merkez sol diyeceğimiz Demokratik Sol Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nde üyelikleri ya da yöneticilikleri ya da başkanlıkları olan insanlar var. Bu popülasyon içinde değerlendirme yaparsanız çok da MHP’den güçlü bir kadro etkin bir yönetim yok bizde. Niye yok onu da söyleyeyim; Genel başkanımız adı geçen siyasi partide genel başkanlık yarışından sonra parti kurma kararı aldı. Bu doğal bir şey. Türkiye genelinde bizim milleti halkı kucaklamamızdaki başat ifademiz ne, toplumun tamamını kucaklamak. Bunu yaparken her kesimden, her etnik kimlikten, kendini farklı tanımlayan insanların da il yönetim kurullarında olması gerekir, olmazsa olmazımız da budur.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı Millet İttifakı açısından çok tartışma konusu. Aday belli değil.  Süreç doğru yönetiliyor mu? Aday sizce kim olmalı?

KIRKPINAR: Türkiye tarihi bir süreci yaşıyor. 100. Yılda Cumhuriyetin tüm değeler iğdiş edildi. Yakın zamana kadar T.C kamu kurumlarında bile kaldırılmıştı. Atatürk’ün emaneti gençleredir ama o emaneti gençlere teslim edecek olanlarda mevcut iktidarlardır. Bugünkü iktidar tek adam rejimine geçmiştir. 2018 24 Haziran’dan sonra bakanlar kurulu değil kabine açıklanmış oldu. Tek adam rejimi dediğimiz zaman bunu reddediyorlar ama bu böyle. Aklınıza gelebilecek en küçük ve kuruluşların görev değişiklikleri atamaları, görevden el çektirmeleri onlar af dilemek olarak niteliyorlar ama tamamı Cumhurbaşkanı’nın elinde. İçeride bir kutuplaşma var. Dış politikada zigzaglar çiziliyor. Suriye ile Irak’la Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde adımlar atılıyor. Atatürk’ün emanet ettiği Cumhuriyetin bir iç politikası bir de dış politikası yani iç cephe ve dış cephe denen bir şey vardı. İçeride bütün katmanların bir arada milli birlik felsefesi ile bir ada tutmak gerekir. İnsanların etnik ve mezhepsel kimlikleri üzerinden siyaset geliştirirseniz bu bir zaman size fayda sağlayabilir ama sürdürülebilir bir şey değildir. 2. Yüzyıla girerken Cumhurbaşkanı’nın yapmış olduğu toplantıda toplumun bütününe kucak açıyoruz, gelin beraber filan gibi bunlar konuşulmaya başlandı ama ‘geçmiş olsun’. Geçmiş olsun ki gerçekten geçmiş olsun. Çünkü sizin yarattığınız bu ortamda bu kutuplaşma ancak ve ancak sizin iktidarınız sonlandığında gerçekleşebilir. 13. Cumhurbaşkanı adayının öyle bir aday olması lazım ki Millet İttifakı adayının çatı aday olması lazım. Öncesinde yaşadık biz bunu. 2018’de partili Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ne geçişte yaşadık. Bu çatı aday olmalı ve Türkiye’deki coğrafyanın tamamından, 7 bölgeden oy almalı ve seçilmeli. Siyasi parti olarak Millet İttifakı’nın alacağı oy oranı veya seçilecek milletvekili sayısının artık hiçbir önemi yok. Çünkü rejim tek adam rejimi. Oraya seçilecek olan 13. Cumhurbaşkanı adayının mutlak suretle kazanması gereken bir aday olmalı. Zaman zaman 6’lı Masa veya dışarıdan öne çıkan isimler var. Bunlar doğal. İki büyükşehir belediye başkanı. Bu oranlara itibar edilmeli hem de bazılarına da şüphe ile bakılmalı. Bugünkü iktidar 20. Yılını doldurdu bugün. AK Parti’nin kullandığı argümanlar seçimi kazanmasını sağlıyor. Buna karşı durabilecek tek cephe, tek ses, tek aday 13. Cumhurbaşkanı adayını Millet İttifakı bugünkü geldiğimiz noktada ülke yönetimini beğenmeyen istemeyen herkesin bir arada olarak o Cumhurbaşkanını seçmesi gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu da oraya layık, genel başkanımız da oraya layık ama bir hamle yaparak feragat etti, başbakanlığa talibim dedi. Bu çok hassas bir konu.

Bir kelime ile Meral Akşener?

KIRKPINAR: Lider.