Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir'de ilçe kongreleri takviminin son günü Karabağlar'da da sandık kuruldu.
CHP Karabağlar İlçe Kongresi Mustafa Necati Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
ZAFER SÖZÜPEK'İN
Yeni dönemin perdesini aralayacak ve örgütü yerel seçimlere hazırlayacak yönetimin belirleneceği seçimde mevcut İlçe Başkanı Bülent Sözüpek ile Eski Meclis Üyesi Avukat Emel Tangobay yarıştı.
Nefes kesen seçimi rakibine 11 oy fark atan mevcut Başkan Bülent Sözüpek kazandı. Sözüpek 206 oyla zafere uzanırken, Tangobay ise 195 oyda kaldı.
SELVİTOPU DELEGE SEÇİLEMEDİ
Seçim sonunda il yönetim kuruluna ve il delegasyonuna seçilen isimler de belli oldu. Tangobay'ın listesinde yer alan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu il delegesi seçilemedi.
Koltuğa bu kez seçilerek oturan Sözüpek'in listesinden yönetim kurulu ve il delegasyonuna şu isimler seçildi:
KONGREDE NELER YAŞANDI?
KİMLER KATILDI?
CHP Karabağlar Kongresi'ne adaylar ve ev sahibi başkan Muhittin Selvitopu'nun yanı sıra CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, CHP Eski Milletvekilleri Tacettin Bayır, Musa Çam ve Bedri Serter, CHP PM Eski Üyesi Hüseyin Saygılı, İl Başkan Yardımcıları Ahmet Yıldız ve Polat Manduz'un yanı sıra CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi ve Karabağlar İlçe Eski Başkanı Mehmet Türkbay ile çok sayıda parti yöneticisi ve partili de katıldı.
KİM/NE MESAJ VERDİ?
Delegeye çağrı: Bize yakın değil diye...
Kongrenin divan başkanı CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın oldu. Divan Başkanı Taşkın açılış konuşmasında, "Buranın güzelliğinin farkında olmamız lazım. Kendi aramızda rekabet yaparız meşrudur ve haktır. Bugün iktidarın ortağı olan bir siyasi partinin kurultayı 2 saat sürdü. Bizde bir ilçe kongresi gece yarılarına kadar sürer bu CHP’nin dimdik ayakta olduğunu gösterir. Burada kongre bittiğinde kol kola yoldaşlar olarak çıkmamız lazım. Naçizane hepimize düşen görev var emeğe ve başarıya oy verdiğimiz sürece CHP’nin önünü kimse tutamaz. Bize yakın diye değil emeğe ve başarıya göre oy verdiğimiz zaman toplumsal dinamikleri yakalayacağız. Tüzük kurultayı sürecini çok çok iyi değerlendirelim. Ben 11 tane somut öneri içeren bir yazı yazdım. Bazıları kızabilir ama kadın kollarının kaldırılması bahsi var. Kadın kolları oldukça eşitlik olduğunu inanmıyorum. Mevzu şahıslar üzerinden dönüyor. Reformları tartışamıyoruz. Kongreler bitince 2 şeye yöneliriz, tüzük kurultayını nasıl verimli değerlendiririz, İzmir’de 30+1 hedefini nasıl gerçekleştiririz. Bütün enerjimizi buraya kanalize etmemiz gerekir. 11 somut öneride 2+1 var. Aktif üyelik sürecine geçelim önerisi var. Ben ödevimi yaptım, tüzük komisyonuna ileteceğim" dedi.
Üst yönetime liste eleştirisi: Kurumsal kiracı aldık!
Kongrede CHP Karabağlar Eski Başkanı Mehmet Türkbay'dan da çarpıcı bir çıkış geldi. Türkbay kongrede yaptığı konuşmada, "Hepimiz geçmişte bedel ödedik. Ben de Karabağlar çocuğu olarak bir bedel ödedim. Bu gözümü Yunus Emre Mahallesi’nde kaybettim. 'Öldüm' diye selam okundu, 3 gün hastanede kaldım. Bir seçim yaşadık, örgüt yoruldu. Sokaklarda dolaşıyoruz, insanlar 'Sandığa gitmeyeceğim' diyor. Örgütte siyaset yapanlar bizler susuyoruz. Ne hikmetse bizim parti büyüklerimiz kamuoyunda her şeyi tartışıyorlar. Bunun adı demokrasi değil, bir şeyler yapmak lazım. Yerel seçimlere giderken örgütün kenetlenmesi bizim görevimiz yerel seçimlerdeki mevzileri koruyarak yeni mevziler eklemememiz lazım. Seçim zamanı geliyor, milletvekilliği seçimleri 'CHP bizim evimiz' dedik. Dışarıdan kiracı milletvekili adayları geliyor. Gelip seçilip gidiyorlar. Kiracı arkadaşlar evimiz kullanıyor, suyu ödemiyor, elektriği ödemiyor. Teşekkür edeceklerine arkadan bir de bizi kötülüyorlar. Bu sefer kurumsal kiracı aldık. Parti olarak aldık. Bu örgütü ayakta tutan sizlersiniz. Bizim 6 okumuzdan birisi devrimcilik. Değişim, yenileşme bizim 6 okumuzda. 6 okumuza sahip çıkalım halka anlatalım. Gençlerimiz kapı kapı dolaşıyor suratlarına kapılar kapanıyor. Gençler partiye neden gelmiyor; Gençler partini ömür çalışmalarına vermiş annelerini, teyzelerini görüyorlar. Hasbelkader bir meclis üyeliği süreci geldiğinde annelerini, babalarının oralarda bile değerlendirilmediğini görüyorlar. Niye siyaset yapsın bu genç? 45 senedir bu partinin içindeyim. Örgütte yapmadığım görev kalmadı. Ankara’ya gittim bizi sınava tabi tuttular. Aday adayları bile o arkadaştan daha değerli. Öğrenci hocasını sınava tabi tutuyor. Ben olmadım. 2018’de girdiğimiz seçimlerde 41,74 aldık. Kurumsal kiracılar geldi onlarla 41,34 aldık. Bir de arkadan azar işittik. Bize bizden başkasının faydası yok. Bu koltuklardaki ömürlerimiz de biter. Bu koltuklar bizi güçlendirmez, biz koltukları güçlendireceğiz. Hakkını vereceğiz. Onun için de birikimli, nitelikli insanları bir yerlere getirmek lazım’’ diye konuştu.
Bayır: Parti CHP’yi ele geçirmiş oligarşik bir yapı tarafından yönetiliyor
CHP İzmir Eski Milletvekili Tacettin Bayır ise kongre konuşmasında 'oligarşik yapı' çıkışı yaptı. Bayır, "Demokrasi mücadelesinden emekli olunmuyor. Benim kırmızı çizgim CHP’nin bütünlüğü. Temenni ediyoruz ki burada bir karpuz gibi bölünmeye izin vermeyeceğiz. Bu bir yarış, kazananı olacak. Buradan kol kola çıkacağız, 'Sizi yendik' demeyeceğiz. Bunu yapamazsak bizi yerel seçimler tehlike bekliyor. Partideki yarış örgüt yarışı olmaktan çıktı. Lütfen örgütün yarışmasına müsaade edin başka güçlerin yarışmasına izin vermeyin. Kahve köşelerinde eleştiri yapmayalım. Biz bu seçimi aldık diye inanmıştık. Sonuç değişik olunca travmaya uğradık. Herkes farklı bir şeyler duymak istedi. Hepimizin gençler dahil olmak üzere AK Parti’nin en zayıf olduğu bu dönemde CHP’yi iktidara getiremiyorsak, ne zaman iktidara getireceğiz masaya yatırmamız lazım. Bu masanın altına süpürürseniz bu iş olmaz. CHP’liler olarak kötü bir dönem içindeyiz.1999’da meclis dışında kaldı bu parti. Bazı yüzlerin değiştirilerek aynı rotada gidilmesi değildir değişim. Rotayı laiklikten saptıran o çarkın dişlilerinin değişmesi gerekir. 6 oktan fedakarlık edemeyiz. Burası CHP’dir tek adam partisi değildir. Genel başkanımızı da eleştirebilmeliyiz. Her isim tartışılabilmelidir. Bir genel başkanı değiştirdiğinizde partinin oyu fırlamamış. Genel başkanı sadece değiştirmekle olacak iş değil. Devamlı seçim kaybeden siyasi partinin oy vereni azalır. Takımın değişmesi lazım. Parti CHP’yi ele geçirmiş oligarşik bir yapı tarafından CHP seçmenin ve örgütünün iradesi ve talebi dikkate alınmadan yönetilmektedir. 1999 yılında ön seçim yapıldı biri de 2015 yılında. Sandığı getirin üyenin önüne koyun üye seçin kardeşim milletvekilini. Belediye başkanını da üye seçsin. 40 yıldır söylüyoruz. İlçe kongrelerini, il kongrelerini bütün üyeler ile seçmek lazım. Bunu yaptığınızda son yaşadığımız sistemde 7+7 vekil seçildi. Bizim listelerinden seçilecek sıralara genel merkez 4 tane sağ partiyi getirdi benim listeme koydu. Beni koymadın madem Mehmet Türkbay’ı koy. Gençlik Kolları İl Başkanı’nı koy. 4 tane farklı isim Ankara’ya gitti partiden ayrıldılar. CHP’nin İzmir’deki vekil sayısı 10’a düştü. CHP İzmir’de başarılı falan kimse anlatmasın. Eski AKP’li vekili aldık Konya’dan. Biri kalpaklı Atatürkçü Hüsnü Bozkurt. Sonra ikinci defa koymayınca ‘ben Kılıçdaroğlu’na oy vermedim’ dedi. Üzülerek ifade ediyorum parti içerisinde demokrasi olduğunu ifade edemeyiz. Burada Musa Çam da olmalıydı. Bedri Serter de olabilirdi. Bunların yerini dolduracaksın o zaman. Böyle olmadı ne yazık ki. Ön seçim olsun diye haykırmaya devam ediyoruz. Laiklik diyoruz o zaman bu süreçte en çok uzak durmamız gereken şey sessiz kalmaktır. Ben seçildim hesap vermem diyen insanlardan bu partiye bir şey olmaz arkadaşlar. Yerel seçimler seçmende umut ve heyecan yaratmayacak bu değişim yaşanmazsa eğer. Değişimi yapmazsak büyük bir yenilgi bizi bekliyor olabilir. Aday olan iki arkadaşıma da kol kola çıkmalarını rica ediyorum. Az önce bir başka arkadaşım dışarı çıktı 40 arkadaşla beraber. Ne demek olduğunu bilirim, konuşmacıyı protesto eder gibi bir tavır kınıyorum. Salonu terk etmek ayrılmayı doğru bulmuyorum" dedi.
Çam: 1995’ten beri kayıptayız!
CHP Eski Milletvekili Musa Çam, ‘’100 yılın seçimini yaptık. Bu yıl partimizin 100. Yılı. 29 Ekim 1923. Bu yüzyıl hepimiz açısından çok önemli 14 Mayıs’ta seçimi gerçekleştirdik. 21 yıllık 11 seçim arka arkaya kazanan ırkçı, mezhepçi, gerici AK Parti iktidarı ile karşı karşıyayız. Devletin bütün olanaklarını seferber eden bir siyasi iktidar ile karşı karşıya mücadeleyi gerçekleştirdik. Genel başkanımızı bir masa etrafına sağ partileri de yanına aldı. Düşünce olarak son derece doğru. Genel başkan ilk kez bir araya gelmeyen partileri bir araya getirdi. İstediğimi sonuçları aldık mı, soru işareti koymak gerekiyor. İlk kez seçim kaybetmiyoruz. 1995 yılından beri kayıptayız. Bizim oturup 1995’ten günümüze kadar seçimleri neden kazanamıyoruz bunu konuşmamız gerekiyor. 2023 seçimlerinde ekonominin battığı bir yerde biz hala daha seçim kazanamıyorsak eksiğimizi yanlışımızı gözden geçirmemiz lazım. Haritaya baktığımızda birinci olan illeri görüyorsunuz. İYİ Parti bizi destekledi, 6’lı masa destekledi. Bun rağmen aldığımız oy bu. Bir baraj var ve biz altında kalıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’yi PKK ile işbirliği yaptılar diye bizi suçladılar. Bütün seçmenden oy istemek durumunda bu HDP’li de AKP’li de olur. Kılıçdaroğluna oy verenlere PKK’lı, LGBTİ dediler. Etkisinin olduğunu da görüyoruz. O zaman HDP acaba birinci turda kendi adayını çıkarsaydı, 2. Turda daha rahat olabilirdi. İYİ Parti, DEVA ve Gelecek Partisi bir sağ aday çıkarsalardı belki işimiz daha kolay olacaktı. Kılıçdaroğlu depremden sonra bedava konut vereceğim dedi. Seçimden hemen sonra her birinizin hesabına emeklilere 15’er bin lira yatacak dedi. Sonuçlara baktığımızda deprem bölgesinde AK Parti yine birinci parti. Öbürü sizi borçlandıracağım diyor. Seçmen gidiyor ona oy veriyor. Toplum celladına aşık mı? Öyle geçiştiremeyiz. Hepimiz bunu masaya yatırıp neden ve ne için oy verdiğini düşünmemiz gerekir’’ dedi.
"Cumhurbaşkanı Karabağlar’a yükleniyor, kayaya çarpıyor!"
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu kongre konuşmasında, "Türkiye’de önemli süreçlerdeyiz. Bu ülkenin kuruluş felsefesin demokrasi var. Atatürk halkın iradesini meclisi toplayarak göstermiştir. Kuvay-i Milliye ruhu budur. Mustafa Kemal demokrasiyi içselleştirmiştir. Bugün ülkemizde buna ihtiyacımız var. İktidar 22 yıldır iktidarda. Nasıl sürdürdüler? Cumhuriyeti eleştirdiler. Cumhuriyetin değerlerini satarak bugünlere geldiler. Seçimi de kazandılar ama bir türlü ülkeyi yönetemiyorlar. Ülkenin kaynaklarını perişan ettiler. Bir eksiğimiz var; Güven sorunumuz var. CHP’nin ülkeyi daha iyi idare edebileceğini topluma veremedik. Söylediklerimiz ile yaptıklarımız örtüşmüyor bazen. İktidara karşı Karabağlar’da direniyoruz. TOKİ’de direniyoruz. TOKİ konut yapmak istiyor arazilerimize biz üniversite yapmak istiyoruz. 5 defa iptal ettirdik. Kentsel dönüşüm diyorlar. Ne yaptılar? Kamulaştırdılar. İmarsızdı oralar imara açtılar. Bunlar rezerv konut dediler. İller Bankası tamamladı. Belediyelerin bankası bize kredi vermiyor. İller Bankası Karabağlar’da konut yaptı. TOKİ’ye devretti. Bir kısmını da devlet satın aldı. Şimdi siz gidiyorsunuz vatandaşın yerini kamulaştırıyorsunuz sonra devletin kaynakları ile onu toparlamaya çalışıyorsunuz ülke böyle batıyor. Biz devletten fazla bu ilçede yatırım yapıyoruz. Bir milletvekili çıkıp konuşuyor Karabağlar Belediyesi’ne çatıyor. Cumhurbaşkanı da Karabağlar’a yükleniyor. Karabağlar’da bir kayaya çarpıyorlar. Karabağlar’ın hakkını yedirmeyeceğiz. Burada parti içi yarış var. Şenlik içinde geçmesi lazım. Biz düşman değiliz. Aynı parti çatısı altında bu düzenin değişmesi için çaba sarf eden insanlarız. Bunu ancak birlikte yapabiliriz. Yoksa iktidarın hedefi seçim olduğundan bu yana bütün yandaş kanallar sabah akşam CHP’yi tartışıyor. Oysa ülke perişan halde. Bunlar memurun cebindekini çaldılar asıl hırsızlık bu" mesajlarını verdi.
Polat'tan Bayır'a 'oligarşik yapı' yanıtı!
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, partiye yönelik eleştirilerde bulunan Eski Milletvekili Tacettin Bayır'ın "Parti oligarşik yapıda, kuşatılmış" sözlerine tepki gösterdi. Kendini "Çapacı" olarak tanımlayan Bayır'a göndermede bulunan Polat, gerçek çapacıların, Karabağlar'da çalışarak delege seçilenler olduğunu vurgulayarak, "Bu salona baktığımda gerçek çapacıları görüyorum, Bayır, partinin oligarşik yapı içinde olduğunu söyledi, kuşatılmış dedi; partimizi sadece örgütümüz kuşatabilir. Kendisi keşke burada olsaydı ama gitmiş. Biz bir seçim atlattık, hep kendimizi eleştirdik. Biraz da karşıya bakmak lazım. Ekmelettin İhsanoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun aldığı oyu eşit göstermeye çalıştılar, o zaman MHP'nin oyları İhsanoğlu'ndaydı, şimdi karşıda" ifadelerini kullandı. Polat şunları kaydetti: Seçime en iyi şekilde hazırlandık. Seçimin bir altyapısı var, adalet yürüyüşlüyle başlayan Türkiye'nin demokratik değişmesiyle ilgili altyapı çalışması oldu. O dönemin sosyal bilimcileri, 'bu adalet yürüyüşü zaman içinde kendini gösterecek, toplumda hissettirecek' dedi. İYİ Partinin kuruluş süreci adalet yürüyüşünün tetiklediği bir süreçtir. Partimiz sorumluluk alarak 15 vekilimizi oraya gönderdi. Bu demokrasiye katkının Kılıçdaroğlu doktrinin en önemli ayrıntılarından biriydi. Bizim ülkemiz kamplara ayrıldı, buna karşılık Kılıçdaroğlu kucaklaşma ve helalleşme kavramıyla bir millet masası kurdu. Herkesi Halil İbrahim sofrasına davet etti. İktidar demokratik hamlelerimizi manipüle etmeye çalıştı. Masanın altına biri var, üstün kim var, ha dağıldılar gibi söylemlerde bulundular. Seçimlere gittiğimizde biz hiç AKP'nin masanın konuşmadık. Ben anlattım teröristlerin hedefi haline geldim. Kadınları domuz bağıyla bağlayan ortaklarını yüksek sesle hiçbirimiz söylemedik. Umut aşılamadık birbirimize. AKP hiç bir araya gelmeyeceği insanlarla bir araya geldi. Dönemin en adaletsiz, en ahlaksız seçim dönemiyle karşılaştık. Bakanlar seçimde devlet imkânlarını dibine kadar kullandı, bizim üstümüzde baskı aracı olarak kullandılar. Bunların hepsini ahlaksız şekilde kullandılar bize karşı. Deprem kolilerinin üstünde etiketler değiştirildi, Karadeniz'de altın dağıttılar ve sonunda montaj videolarla karşılaştık. Bize terörle yan yana göstermeye çalıştılar, buna ahlaksızlık dediğim için hedef haline geldim. Mahkemelerle, içeri atmakla tehdit ediliyorum. Herkes bana saldırdı ama kimse videoların montaj olmadığını iddia edemedi.
"Demokrasi mücadelesinden bir adım geri gitmem" Polat sözlerini şöyle tamamladı: Bizi tehdit ettikleri zindanlarda Can Atalay, Merdan Yanardağ yatıyor. Bizim kanımız onlardan kırmızı değil: Sonuna kadar seçimin hakkını soracağız. Patlayan bombaların hesabını sormadığımız için buradayız, hep birlikte soracağız. Seçimlerde en çok biri çalıştı, en çok da biri taşlandı. Buradan Kemal Kılıçdaroğlu'na selam olsun, dışarıdan kimse partimizi dizayn edemez...
"7 dönem vekillik yapanlar neyi eksik bıraktıklarını anlatacaklar!"
CHP İl Başkanı Aslanoğlu kongrede yaptığı konuşmada geride kalan seçimler üzerinden de çarpıcı mesajlar verdi. Aslanoğlu, "28 Mayıs’tan hemen sonra AKP ve yalakaları top yekün bir savaş başlattılar. Sadece CHP’ye değil muhalif olan kim varsa ona karşılar. 960 haftadır süren Cumartesi Anneleri eylemi olmasın diye uğraşıyorlar. Muhalefet eden kim varsa terörist damgası iel damgalayıp muhalefet edemez hale getirmek istiyorlar. CHP örgütleri CHP dimdik ayaktadır 100 yıl daha dimdik ayakta kalmaya devam edecektir. Bugün burada bundan sonra görev yapacak ilçe başkanımızı ve yöneticilerimizi seçeceğiz. Haziran’dan bu yana 1254 mahallede delege seçimlerimizi yaptık. İzmir’de yüzde 80 ilçe başkanı değişti. Daha çok genç, kadın yönetici görüyoruz. Birileri de AKP’nin yandaş kanallarında partimize ayar vermeye çalışıyor. CHP’de değişimin nasıl olacağına üyeler ve delegeler karar verir. Seçim zamanı ortada görünmeyenler sizler adına karar veremez. 16 Eylül’de il kongremiz var. Burası CHP kongresi. Ülkenin ne duruma sokulduğunu benden daha iyi biliyorsunuz. Gençlerin geleceklerinden endişe ettiklerini biliyorsunuz. Daha hakça bir düzen kurabilme fırsatı elimize geçmişti. Maalesef olmadı, başaramadık. Onların yalanları ile terörist iftiraları ile baş edemedik. Tek suçu yalanda dolanda bulacak değiliz, eksiklerimiz var. Biz partimizi orada burada, tartışmayız. Bunları konuşacağız yer ya danışma kurulları ya da ilçe kongreleri. İşte tam bunun yeri. İl kongresi bunun yeri olacak. Neyi farklı yapsaydık 1 oy daha fazla alırdık onu anlatacağız. 14 Mayıs’ta ne 4 aylık il başkanı olarak görev yapıyordum. 4 ayda neleri eksik bıraktım da 1 oy fazla alamadık. Ben sadece il başkanlığı yapmadım ki. Belediye meclis üyesiydim. O 5 yılda neyi eksik bıraktım. Partide neleri eksik bıraktığımızı konuşacağımız zaman 2 dönem, 3 dönem, 7 dönem milletvekilliği yapmış arkadaşlar neyi eksik bıraktıklarını anlatacaklar. Eksik varsa 1 kişi yüzünden değil. AKP, MHP diğer partiler 20 belediye alacağız diyor. Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Bugün kim kazanırsa kazansın CHP kazanmış olacak. Yarından itibaren ev ev sokak sokak gezeceğiz. Biz Karabağlar Belediyesi'ni bir kez daha alacağız. 30 ilçenin 30’unda ve Büyükşehir’de CHP bayrağını dalgalandıracağız’’ diye konuştu.
"Tepeden inme ilçe başkanlığına aday değilim"
‘İşte örgüt işte başkan’ sloganları eşliğinde kürsüye çıkan İlçe Başkanı Adayı Emel Tangobay, ‘’Bugün Atatürk’ün bize emaneti olan sosyal hukuk devleti son 20 yıldır karşı devrimciler tarafından kuşatılmış toplum kutuplaştırılmış emekliler, işçiler açlık sınır altında yaşamaya mahkum bırakılmıştır. Topum yoksullukta eşitlenmiştir. Ekonomik kriz derinleşmekte. Doğa katledilmekte, çocuklarımız laik ve bilimsel eğitimden uzaklaştırılmış ve derin ekonomik kriz nedeniyle çocuklarımız yetersiz beslenme ile karşı karşıya bırakılmıştır. Sosyal devlet yok edilmiştir. Cumhuriyet döneminde kurulan kurumlarımız özelleştirme ile yok edilmiştir. Seçim sabahından itibaren partimize ve genel başkanımıza karşı yürütülen kasetler ile afişlerler kara propaganda yürütülmüştür maalesef bunlar etkili oldu. İşsizlik, mülteci sorunu, gençlerin sorunları can yakıcı gerçek sorunların üstleri örtüldü. Vergiler artırıldı. Partimiz tartışılır hale geldi. Evine ekmek alamayan geçim sıkıntısı çekip intihar eden insanlar konuşulmadı ama biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Karabağlar özelinde sokak sokak gezip yurttaşlarımıza anlatacağız. Bizlere düşen Atatürk’ün kurduğu CHPliler olarak bütün bu olumsuzlukları partimizin 6 oku ile aşacağımızı bilmekteyiz. Umutsuzluğa yer yok. Kimse Türkiye’yi yalnızlaştırıp despotik bir ülke haline getirmeyi başaramayacaktır. Bugün de parti örgütüm ilçe başkanı olmam yönünde göreve çağırmıştır. Dün olduğu gibi bugün de örgütümden aldığım bu çağrıya hayır diyemezdim. Tepeden inme ilçe başkanlığına aday değilim. Örgüt emekçisi olarak grupların değil tüm CHPlilerin adayıyım. Ayrıştırmaya değil birleştirmeye geliyoruz. Yönetimimizde güven veren yeni bir kurumsal anlayış hakim olacaktır. Anlayışımız bir grubun kariyer planlaması için değil partimizi iktidara taşımak içindir. 58 mahallemizde çalışma gruplarını yeniden yapılandıracağız. Her mahalleye özgü çalışma planı oluşturacağız. Ön seçim olacaktır parti içi demokrasi olmazsa olmazımız. İlçe danışma kurullarını toplayacağız. Karabağlar’da yeni bir soluğa ihtiyacımız bulunmakta. Yine güçlü bir örgüt olacağız.
"Makam odalarında belirlenen bir aday değilim"
Kongrede aday olan mevcut İlçe Başkanı Bülent Sözüpek ise "Sizler son seçimlerde kararlılıkla adaleti ve hukuku savundunuz. Genel Başkanımızın liderliğinde bizler de halkımızın yanında olacak adaleti savunmaya devam edeceğiz. Çünkü biz dürüstlüğü ile örnek olan bir liderin Atatürk’ün izindeyiz. Anti demokratik uygulamalar ile yurttaşları bezdiren, hakkını arayanları faşizme varan müdahalelerde bulunan, gençlerimizin hayallerini yok eden bu iktidara karşı mücadeleye devam edeceğiz. Kadının sokakta, siyasette olmasını savunacağız. Fırsat eşitliğini yeniden kurmak için buradayız. Emeklilerimizin refah içinde yaşayacağı ülke için buradayız. Karabağlar’a ve örgüte hizmet etmek büyük bir onur ve gururdur benim için. Yerel seçimde oyumuzu artırarak örgütümüzle birlikte yeniden zafer elde edeceğiz. AKP’ye karşı durmak ve Karabağlar’a hizmet etmek için çıktığımız bu yolda gücümüzü CHP’nin köklü tarihinden alıyoruz. Gençliğe umut ışığı yakan Atatürk’ün izinde yürüyen bir nesil olarak azimle yürümeye devam edeceğiz. Her birinizin adayıyım. Ben Bülent Sözüpek olarak makam odalarında belirlenen bir aday değilim. Onurlu delegelerin izniyle Karabağlar’a adayım. Bizi her an karanlığa mahkum edenlere inat buradayız. Çıkmış olduğumuz yolculukta ilçe örgütümüzün gücü ile Karabağlar’ı zirveye taşıyacağız’’ şeklinde konuştu.
KONGREDEN NOTLAR...
'LİSTE GECİKMESİ' GERGİNLİĞİ
Kongrede adaylar konuşma yapmadan önce liste gecikmesi gerginliği yaşandı. Adaylardan Tangobay'ın listesinin divana teslim süresi olan 16.30'u 5-10 dakika geçmesinin ardından hala salona gelmemiş olması gerginlik yarattı. Sözüpek taraftarları duruma tepki gösterirken, tansiyon yükseldi. Tepkiler kısa süreli arbedeye de dönüştü. Divan Başkanı Taşkın'ın listenin geldiğini açıklamasıyla sular duruldu ve adayların konuşmasına geçildi.
BAYIR'DAN TAŞKIN'A 'TAKDİM' TEPKİSİ!
Öte yandan kongrede kürsüye çıkan CHP İzmir Eski Milletvekili Tacettin Bayır, Divan Başkanı İzmir Milletvekili Taşkın'ın konuşması öncesi sadece CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat'ı takdim etmesine tepki gösterdi. Bayır kürsüde parti emektarı il ve ilçe eski başkanlarının yanı sıra adayların ve Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'nun da adını saydı.
Bayır'ın tepkisine yanıt veren Taşkın, "Burada küçük bir yaklaşım farkımız var. Benim için herkes parti emekçisi. Protokolü hızlı geçip kongreyi başlatmak istedim" dedi. Bayır da bu sözlere, "Ben de size gönül koymasınlar diye takdim ettim" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |