CHP’de yaşanan kurultay tartışmasında İzmir’in eski il başkanlarından örgüte reçete

GERÇEKİZMİR - 4 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sonrası CHP’de parti içinde başlayan olağanüstü kurultay tartışması hala sürüyor.

Muhaliflerin başlattığı imza hareketinde tüzük gereği 15 gün sonunda imzalar teslim edilmişti. İmzacılar kurultay için verdikleri 630 imzanın yeterli olduğunu belirtmiş, Genel Merkez ise inceleme sonrası imzaların 569 da kaldığını bu nedenle kurultayın yapılmayacağını açıklamıştı.

Genel Merkez ve imzacılar arasında imza polemiği yaşanmaya devam ederken, muhaliflerin nasıl bir hamle yapacağı merak konusu.

Parti tabanında da özellikle sosyal medyada İnce ve Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler karşı karşıya gelmeye devam ederken, parti içindeki kutuplaşma partinin kalesi olarak nitelendirilen İzmir’de de ciddi boyutta yaşanıyor.

Partinin İzmir’deki il eski başkanları Gerçekizmir aracılığıyla örgüte önemli mesajlar verdiler. Eski başkanlar süreçten bir an önce çıkıp yerel seçimlere odaklanılması gerektiğini söylediler.

İşte o mesajlar;

SELÇUK AYHAN: PARTİ TABANI KUTUPLAŞMAYA PRİM VERMEMELİ

24 Haziran sonrası ilk yapılması gereken seçim sonuçlarını değerlendirmek olmalıydı. Ne parti içi iktidar ne muhalefet böyle bir noktaya gelmek yerine iktidarı kapmak ya da korumak kavgasına girişti. Bu da partiyi kamuoyunda ciddi derece de demoralize etti. Hatta yavaş yavaş erime noktasına getirdi. Bu noktada kurultaydan kaçmanın partiye kazandıracağı bir şey yok ancak sırf kurultay yapmak içinde yapılması bir katkı sağlamaz. Partinin politikaları, partinin yapısal sorunları, vizyonu, örgütsel yapılanma ile ilgili hazırlık yapıp kurultaya gidilmesi ve talip olunması gerek. Bunun ötesi kısır döngüdür. Sürekli kurultay ve birisi gitti birisi geldiyle olmaz. Daha önce de oldu, çark aynı şekilde dönmeye devam etti. Bunun partiye hiçbir kazanımı olmaz. Kutuplaşmayı yaratanlar siyasetçiler. Parti içinde tehlikeli kutuplaşmalar var. CHP ülkenin partisidir. Halkın partisidir. Ülkenin CHP’ye ihtiyacı var. Parti tabanının içeride kutuplaşmaya prim vermemesi gerekir.

EKREM BULGUN:HERKES AKLINI BAŞINA TOPLAMALI

Sürecin başlangıcı çok yanlış oldu. Seçimden sonra bir araya gelip önümüzdeki günleri konuşmak varken kurultay kavgası yanlıştı. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Bu iş uzadı. Bundan sonra yapılacak iş birleşmektir. Bir olmaktır. Bunu AK Parti yapıyor biz yapamıyoruz. Kurultaylarla vakit geçirmek doğru değil. Ülke karanlığa gidiyor. Ekonominin durumu ortada. Bunları halka anlatmak lazım. Birbirimizi yemekle bunu düzeltemeyiz. Bir an önce herkes aklını başına toplamalı. Vekiller köylere gitmeli, yöneticiler köylere gitmeli. Vatandaşa dokunmalı.

RIFAT NALBANTOĞLU: ÖLÜM KALIM HAVASINDAN ÇIKARTILMALI

Her aşamada insanların bazı taleplerde bulunması kurultay dahil olmak üzere her partinin her aşamada isteyebileceği bir şey. Ancak  bu tür talepleri kutuplaşmaya yol açacak şekilde değil partiye güç katacak şekilde yapmalıydık. Maalesef bunu yapamadık. İşi bir ölüm kalım savaşı haline getirdiler. Böyle bir şey yok ki…Kurultay yapılınca her şey düzelecek yapılmazsa her şey mahvolacak… Böyle bir durum yok. Kurultay talebi en doğal haktır ancak biri bir partili için  istemiyor ya da istiyor diye ‘O partili değil…O hain’ diyemez. Buna kim karar veriyor. Neye göre söylüyor. Bunlar yanlış. Bu tartışmadan bir an önce sıyrılmamız lazım. ‘Siyaseten bu kadar imza yeter’ deniyor. Katılıyorum ama bu kadar iş gerilmeseydi Genel Başkan toplardı kurultayı. İşi bir ihanet çizgisine taşıdığınızda Genel Merkez de sayı arıyorum der. Herkes bu işi ölüm kalım savaşı havasından çıkarmalı. Yerel seçimleri düşünerek aklı selim biçimde partinin derlenip toparlanması adına çalışılması gerek. Buradan güçlenerek çıkma şansımız vardır. Bunu zorlamak gerek. Hiç kimseyi ‘hain, CHP’li değil diye’ niteleyemez. Senin elinde böyle nitelendirme belgesi mi var. Hangi teraziye göre söylüyorsun. Herkes şu durumdan en az zararla çıkıp el ele vermeye kafa yormak zorunda. Başka hiçbir şeye kafa yormayacak.

ALİ ENGİN: OLAĞAN KONGRE SÜRECİNDE YENİLEŞME OLMALI

 Sürecin başında da dedim. Partinin bu dönem bir kurultayı kaldıramayacağını söyledim. Maalesef haklı çıktığımız ortada. Hatta tüzük kurultayı toplama ve mahkeme süreci başlatmak gibi seçeneklerden söz ediliyor. Çok tehlikeli. Partiye zarar verir. Partide yenileşme olağanüstü kurultay değil. Bu yenileşme öfkeyle olmaz. Olağan kongre döneminde daha sağlıklı olur. Mahallelerde kongrelerin yapılarak olağan dönemde yenileşmenin yapılması daha sağlıklı. 400-500 öfkeli kurultay delegesinin önerisiyle değişim olmaz. Normal süreleri beklemek gerek. Evet partinin uzun süredir demokratik tüzüğe ihtiyaç var. Yeni parti programına ihtiyaç var. Bunları söyledik ve savunduk. Ama seçim sonrası öfkeyle yapılacak şeyler değil. Partililer bölünmez. CHP seçim dönemi topyekün sahada olacaktır. CHP’nin sağduyusuna inanıyorum.

BEDRİ SERTER: HEP BERABER BAYRAMLAŞIP YEREL SEÇİME ODAKLANALIM

Bütün partililerimize bir sükûnet tavsiye ediyorum. Yoğun bir seçim sürecinin ardından birbirimizi yıpratmamız CHP’lilere yakışmaz. Genel Merkez  kendine özgü bir yol haritası belirlemekte. Bunu belirlerken imza toplamaya çalışan arkadaşlarımızın arzularını isteklerini göz önünde bulunduracaktır. Şuan için tüm partililerle el ele verip yerel seçimlere odaklanmamız lazım. Zaman hızla akıp gidiyor. Geç kaldık dememek için birbirimizle tartışmaları bırakıp Genel Başkanımızın yanında yerel seçimlerde el birliğiyle olmak lazım. Artık birlik ve bütünlük zamanı. Önümüzdeki hafta bayram. Hep beraber bayramlaşıp Türkiye’nin gündemine dönmemiz gerek. Türkiye’de ve dünyadaki gündem bambaşka. Şuanda ülkenin ekonomik olarak nereye geldiğini hepimizi gözlemliyoruz. Tabi ki bizim de muhalefet partisi olarak şuan iktidara yol gösterme şansımız çok yüksek. Biz bu sorumluğu bir an evvel yapmak mecburiyetindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni bir bütün halinde toparlamamız lazım. Cumhurbaşkanının CHP’den çıkması için çalışmalara şimdiden başlamamız gerek. Zorlamalarla birbirimizi tahrip etmekle bir sonuca varamayacağız. Birlik beraberlik kardeşlik yoldaşlık ruhu içerisinde hem bayrama ulaşalım hem seçimlere gidelim.