Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Gerçekizmir’e konuştu.
İl başkanlığı koltuğunda ikinci dönemini geçiren Yücel, parti içi ve kent gündemine dair açıklamalarda bulunurken, önemli mesajlar da verdi.
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun açıklamasıyla partide başlayan Atatürk tartışmasına değinen Başkan Yücel, İzmir’den yükselen tepkileri de yorumladı.
Partisinin iktidar olduğu yerlerdeki belediye başkanlarının performanslarından övgüyle söz eden Yücel, İzmir’deki durum için iddialı konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) oluşan muhalefetin tavrına dair düşüncelerini paylaşan Yücel, Ağustos ayındaki oturumun terk edilmesine de değindi.
Parti içi mesajlar veren Yücel, örgütte ekipçiliğin olmaması için çaba gösterdiğini vurguladı. Yücel, “Bazı arkadaşların geçmişten gelen alışkanlıkları var” çıkışına imza attı.
NASIL BİR İL BAŞKANI OLARAK HATIRLANMAK İSTİYOR?
‘Görevden ayrıldıktan sonra nasıl bir il başkanı olarak hatırlanmak istiyorsunuz?’ sorusunu yanıtlayan Yücel, “Göreve başladığım günden beri her şeyden önce gelen şey CHP. CHP’yi hem başarıya ulaştırmak hem başarısını arttırmak hem de korumak görevimizdi. CHP’yi koruyan ve görev yaptığı sürede partinin menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan, gerek kişilerin gerek ekiplerin gerek de kendi kişisel menfaatlerinin üzerinde tutan bir il başkanı olarak hatırlanmak beni mutlu eder. Ama bu söylediğim şeyler görecelidir, kişiden kişiye göre değişir. Kimine göre parti menfaatlerini her şeyden üstün tutmuşsunuzdur kimine göre ekiplerin menfaatlerini her şeyden üstün tutmuşsunuzdur kimine göre kendi siyasi menfaatlerinizi her şeyin üzerinde tutmuşsunuzdur, bu sübjektif bir şeydir” dedi.
“İL BAŞKANLIĞI GÖREVİNİN ÜZERİNDE BİR GÖREV YA DA KARİYER PLANLAMAM YOK”
İlk genel seçimde milletvekili adayı olacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine konuşan Yücel, “Gelecekte ne olur bilmem ama il başkanlığı benim için en büyük ve onurlu görevdir, en büyük fedakarlıkları gerektiren görevdir. O yüzden il başkanlığı görevinin üzerinde bir görev ya da kariyer planlamam yok. Ancak gelecekte ne yaşarız? Siyaseten başka görev alır mıyız, almaz mıyız, bilmem. Eğer alırsak her ne olursa olsun o görevi de layıkıyla ve hakkını vererek, il başkanlığını nasıl yaptıysak yapmaya gayret ederim” açıklamasını yaptı.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’LE PROBLEMİ OLAN BİR KİŞİ CHP’DE BARINAMAZ”
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun ‘Atatürk’ yerine ‘Gazi Mustafa Kemal’ demeyi tercih ettiğini açıklamasının ardından partide yaşanan tartışmalara ve İzmir’den vekillerin büyük bölümünden yükselen tepkilere dair konuşan Yücel, “Canan Hanım’ın bu açıklamasının bir art niyeti olduğunu ben düşünmüyorum. Zira arkasından Sayın Kaftancıoğlu detaylı bir basın açıklaması yaptı. Bir kere her şeyden önce herkes şunu bilmeli; Mustafa Kemal Atatürk’le problemi olan bir kişi CHP’de barınamaz. Mustafa Kemal Atatürk’ü tartışan, kasıtlı olarak tartıştıran bir anlayış CHP’de hayat bulamaz. Bunu tabii dışarıdan bazı kişiler kaşıyıp köpürtmek istediler. Bir kısım milletvekilimizin buna duygusal bir reaksiyonu ya da tepkisi oldu. Ben onları da anlıyorum ama bir il başkanımızın açıklaması şayet bizi rahatsız ettiyse bunu kendi içimizde konuşmalı ve çözmeliyiz. Benim bakış açım budur. Yoksa onlara da saygı duyarız. Tekrar altını çiziyorum; CHP’nin ideolojisi bellidir. Mustafa Kemal Atatürk bizim değişmez önderimiz ve liderimizdir. Onun devrimleri onun hayat felsefesi, insana ve Türk Milleti’ne bakışı her zaman yolumuzu aydınlatmıştır, aydınlatmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“GEÇMİŞ YILLARDAKİ SEÇİM SONUÇLARI BURADA BİR REFERANSTIR”
Zaman zaman diğer siyasi partilerin il başkanlarının İzmir özelinde iddialı çıkışlar yapmasına ayrı bir parantez açan Yücel, CHP’nin durumu üzerinden iddialı mesajlar verdi. Yücel, “Siyaset iddia işidir. Her parti ve her il başkanı için de geçerlidir. Saygı duyuyoruz. Gerçekleşir, gerçekleşmez. Geçmiş yıllarda alınan seçim sonuçları vardır. Somut gerçekler vardır. Siyaseti etkileyen dinamiklerde olağanüstü bir durum olmadığı sürece bunlarda ufak tefek artışlar ya da eksilmeler olabilir. Geçmiş yıllardaki seçim sonuçları burada bir referanstır. Olağanüstü koşullar oluşmadığı sürece de burada değişiklikler olağanüstü olmaz. Bir pandemi süreci yaşıyoruz. Pandemiden önce de ülkede bir ekonomik kriz, işsizlik sorunu, istihdam sorunu vardı. Pandemiden sonra bu daha da arttı. Mevcut iktidar bu pandemiyi yönetememe konusunda istikrarlı bir duruş sergiliyor. CHP’li belediyeler, belediye başkanları bu dönemde halkın gerçekten ihtiyacı olan ne varsa tamamen siyasetten ve popülizmden uzak sosyal belediyecilik anlayışını hayata geçirdi. İzmir de buna dahildir. Sayın Tunç Soyer ve ilçe belediye başkanlarımız ve Türkiye genelindeki başkanlarımız buna dahildir. Belediyelerimiz bu dönemde sorumluluk ve inisiyatif aldılar. Sosyal devlet nasıl olmalı, kentlerde sosyal belediyecilikle bunu uygulayarak gösterdiler. Dolayısıyla CHP’nin her yerde iddiası vardır. Sadece İzmir değil. CHP bu ülkeyi yönetmeye talip bir partidir. İktidar olduğunda nasıl yöneteceğini de pandemi sürecinde Türkiye’ye göstermiştir” diye konuştu.
“HATA VARSA ZATEN TELAFİ EDİYORUZ”
Yücel ayrıca anket çalışmalarını hatırlatarak, “Anketleri zaman zaman takip ediyorum. Belediye başkanlarımız gayet başarılı. Zaman zaman eksiklikler olabilir. Yanlış ya da farklı algılanan şeyler olabilir. Bunları biz gördüğümüzde müdahale ediyoruz. Zaten bir hata varsa da bunun telafi edilmesi konusunda bir sorun yaşamıyoruz” dedi.
“İZMİR’DE YAPILAN MUHALEFET GERÇEKÇİ DEĞİL!”
İzmir’de AK Parti ve MHP’den oluşan muhalefet kanadının Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yürüttüğü stratejiyi değerlendiren Yücel, “Ben de bir dönem o mecliste meclis üyeliği yaptım. Bugün il başkanı olarak siyasetin içindeyim. İzmir’de yapılan muhalefet gerçekçi bir muhalefet değil. Bazı somut gerçekler var, başarılı hizmetler var ama siz her şeye kötü derseniz ve her şeyi karalarsanız inandırıcılığınızı yitirirsiniz. İzmir’de yaşanan budur. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde elbette muhalefet partisi ya da grup başkan vekili, meclis üyesi çıkıp orada görüşlerini aktarabilir. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı her hizmeti beğenmek zorunda da değildir. Buna hiçbir itirazımız yok. Ama kullanılan dil, kullanılan üslup ve sadece eleştirmiş olmak için değil eleştiri yaparken çözüm önerisi getirirsiniz. Sorun varsa bunu teşhis edersiniz ve yapılması gerekeni önerirsiniz. Bakıyorum, İzmir’de yapılan; CHP’li belediye ne yaparsa yapsın, kötülemek, karalamak ya da algı yaratarak başarısız göstermeye çalışmak. Bunun halk ve seçmende bir karşılığının olmadığını zaten yaşayarak görüyoruz. İzmir’deki durum budur” açıklamasında bulundu.
OTURUMUN TERK EDİLMESİYLE İLGİLİ KONUŞTU: FARKLI NİYETLER VAR!
Ağustos ayı meclis toplantısında yaşanan gerginlik sonrasında AK Parti’nin salonu terk etmesine ilişkin düşüncesini paylaşan Yücel, “İktidarda da muhalefette de olsanız belediye meclisinin bir takım kuralları var. Orada düzen bozulursa, disiplin bozulursa ne meclis yönetilir, ne o meclisten bir karar çıkar ne de belediye yönetilir. Dolayısıyla oradaki düzeni ve işleyişi bozacak eylem ya da söylem olduğunda buna meclis başkanının müdahale etmesi ya da tepki göstermesi gayet doğaldır. Düzenin korunması için yaşanan tepkiye de tepkiyle karşılık verip meclis salonunun terk edilmesi doğru değildir, yapıcı değildir. Orada yine farklı niyetler var. Meclis çalıştırılmıyor, biz muhalefet olarak konuşturulmuyoruz ya da demokrasiyle bağdaşmayan bir anlayış burayı yönetiyor gibi bir algı operasyonu veya algı yaratma çabasıdır. Meclis çalışma yönetmeliği bellidir. Söz alırsınız, meclis başkanı size söz verir ve konuşursunuz. Önergeler hakkında konuşursunuz, gündem dışı söz almak isterseniz söz alırsınız. Orası kuralsız, kontrolsüz, her isteyenin ya da söz alanın kafasına göre hareket edebileceği ya da konuşabileceği bir yer değildir. Orası İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’dir” dedi.
“CHP OLARAK BİZ SEÇİMDEN HİÇBİR ZAMAN KAÇMAYIZ”
‘Erken seçim bekliyor musunuz ve istiyor musunuz?’ sorusunu yanıtlayan Yücel, “Ben erken seçim beklemiyorum. Ama Türkiye’de 24 saatte bile her şey değişebiliyor. Bunun geçmişte örnekleri var. Erken seçim olmaz baskın seçim olur geçmiş dönemde yaşandığı gibi. Biz şu an ana muhalefet partisiyiz. İsteyip istemememiz önemli değil. CHP olarak biz seçimden hiçbir zaman kaçmayız. Biz seçime her zaman hazırlıklı olmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz” dedi.
“İZMİR OLARAK BAŞKA BİR İLLE YARIŞIMIZ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR!”
‘2019 Mart yerel seçimlerinde partinizin İstanbul ve Ankara’yı kazanması İzmir’in popülaritesini azalttı mı? İzmir’de yapılan çalışmaların basında ve kamuoyunda yer bulduğunu düşünüyor musunuz?’ sorusuna yönelik Yücel, “Ankara ve İstanbul’un alınması bizi mutlu etti. CHP’ye genelde iktidar kapısını açar, geçmişte başka siyasi partilere açmış olduğu gibi. Dolayısıyla bizim İzmir İl Örgütü olarak başka bir ille yarışımız söz konusu değildir. CHP bir bütündür, Türkiye’de bir bütündür. 25 sene sonra İstanbul ve Ankara’nın alınması ya da tersten okursak AKP tarafından kaybedilmiş olmasının başlı başına bir haber değeri vardır. Orada seçilen büyükşehir belediye başkanlarımızın yaptığı her icraatın başlı başına haber değeri vardır. Ulusal basında, medyada daha fazla yer almaları da çok doğaldır” ifadelerini kullandı.
“BİZ CHP’Yİ KORUYAMAZSAK ÜLKEYİ KORUYAMAYIZ”
İzmir İl Gençlik Kolları kongresinde basın mensuplarına yapılan saldırı ve sonrasındaki sürece dair konuşan Yücel, çalışmalar için, “Disiplin müessesesini çalıştırmamızın temel nedeni partiyi korumaktır. Biz CHP’yi koruyamazsak ülkeyi koruyamayız. CHP’yi koruyamazsak bu ülkeyi yönetemeyiz. Kongre öncesinde, sürecinde istenmeyen bir takım müdahaleler ya da koşullar olmuş olabilir ama ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın şiddetin hiçbir mazereti ve bahanesi olamaz. Kaldı ki basın mensuplarına yönelen şiddetin hiçbir şekilde mazereti olamaz. Titiz bir çalışma yürüttük. Orada güvenlik kameraları vardı, onlar incelendi. Arkadaşların ifadelerine ve beyanlarına başvuruldu. Neticede bizim yaptığımız bir yargılama değildir. Bizim yaptığımız bir tahkikat, disiplin soruşturmasıdır. Yargılamayı yapacak olan disiplin kuruludur. O tamamen özerk ve bağımsız çalışan bir organ. Disiplin kurulu nasıl değerlendirir bilemiyoruz. Ondan sonra Yüksek Disiplin Kurulu var. Somut bir takım veriler var. Somut bir takım deliller var. O yüzden bu disiplin mekanizmasının işlemesi gerekiyordu ve işlettik” diye konuştu.
EKİPÇİLİK MESAJI
Parti içi mesajlar veren ve örgütte ekipçiliğin olmaması için net bir tavır sergilediğini ifade eden Yücel, “Ekipçilik olmaması konusunda her zaman, seçildiğim günden beri bir çabam var. Buna gayret ediyorum. Bazı arkadaşlarda geçmişten gelen, kalan alışkanlıklar var. Ancak biz her zaman olduğu gibi herkesi kucaklayarak bu görevi yapmaya devam edeceğiz. Bu alışkanlıkların da giderilmesi için gereken ne varsa yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” açıklamasına imza attı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|