İzmir'in birinci derecede deprem kuşağı içinde yer aldığına dikkat çeken Nasır, başta kent merkezi olmak üzere; İzmir'in büyük çoğunluğunun kentsel dönüşüme ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Kentsel dönüşümün ada bazında, bölgesiyle bütüncül olarak hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Nasır, yürürlükte bulunan iki yasadan kaynaklı kentsel dönüşümde çift başlılık yaşandığını savundu.
Türkiye’de kentsel dönüşümün en fazla konuşulduğu ilin İzmir olmasına rağmen, hala kentin bir master planı bulunmadığını ve konunun aktörlerinin gerekli çalışmaları tamamlayıp faaliyete geçiremediklerini ifade eden Nasır, "Çözüm olarak 6306 sayılı yasa ile 5393 sayılı yasanın 73’üncü maddelerinin birleştirilerek çift başlılığın ortadan kaldırılması gerekmekte. 6306 sayılı yasanın eksikliklerini giderecek yeni bir yasa yapılması lazım. Kentsel dönüşümün başarıya ulaşması için tüm aktörlerin uyumlu ve birlikte çalışması önem taşıyor. İzmir’in kentsel dönüşümdeki en büyük eksiği, geleceğe yönelik hala bir master planına sahip olmamasıdır. Üst ölçekli planlarla, alt ölçekli planlar birbiriyle uyumlu değildir" diye konuştu.
"EN BÜYÜK ZARARI İZMİR GÖRÜYOR"
Bugüne kadar İzmir’de yıkıp yapılarak 25 binden fazla binanın inşa edildiğini belirten Nasır, İzmir'de resmi rakamlara göre 313 bin olan riskli konut sayısının gerçekte 413 bini bulduğunu öne sürdü. İki başlılıktan kaynaklı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında anlaşmazlıklar yaşandığını dile getiren Nasır, çift başlılıktan kaynaklı en büyük zararı ise İzmir'in gördüğünün altını çizdi.
İzmir'de esas sağlıksız yapı yoğunluğunun kent merkezinde kümelendiğine vurgu yapan Nasır, "Kent merkezindeki alanların 5 binlik planları yok. Kentsel dönüşüm adı altında kenti beton yığınına çevirdik. İzmir olarak bir an evvel, önümüzdeki 20, 30 hatta 50 yılı planlamamız gerekiyor. Bu konuda hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin planlamaları mevcut. Hep söylediğimiz gibi; ilçe belediyeleri, temsil ettikleri ilçelerin problemlerini, kültürel ve sosyal yapılarını iyi analiz ettikleri için kentsel dönüşüm konusunda da sağlıklı projeler üretebilir. İzmir gibi yüzde 85'inin dönüşmek zorunda olduğu bir kentte, dönüşümün de mutlaka yerinde yapılması lazım. Bunun en büyük gerekçesi ise İzmir'in sosyal yapısı nedeniyle insanların oturdukları semti değiştirmek istemeyişleridir" dedi. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |