GERÇEKİZMİR - Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında Gazeteci Sercan Avcı’nın soruları ekseninde ilçe, kent ve ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
4 GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR GEÇTİ AMA BİZDEN DE ÇOK GÖTÜRDÜ!
Sözlerine görev döneminde geçen 4 yıl hakkında genel bir değerlendirme yaparak başlayan Çiğli Belediye Başkanı Gümrükçü, “Pişmiş tavuğun başına gelmeyen şeyler denir ya, gerçekten bu dönem çok sayıda şey geldi başımıza. Dünyanın başına ayrı bir felaket geldi, pandemi... Türkiye’nin başına da çok şey geldi. Büyük bir deprem yaşadık. Bugün yine sel felaketi... Bütün bunların içerisinde iyi olmaya çalışıyoruz. Biz kamu yöneticileri olarak ayakta kalmaya, işlerimiz aksatmadan yapmaya, hatta o bölgelere de elimizden geldiğince yardımcı olmaya uğraşıyoruz. Bunu bu ekonomik krizin içerisinde yapmak zorundayız, gerçekten zor. Bu 4 sene göz açıp kapayıncaya kadar geçti ama bizden de çok götürdü. Dostlarımızı, arkadaşlarımızı kaybettik, ülke olarak sağlığımızı da korumanın zor olduğu zamanlardayız. Umuyorum tüm bu felaketleri geçmişte olduğu gibi yine atlatırız ama daha iyi olmamız lazım.
‘HAZIR’ DİYEMEYİZ AMA ‘HAZIRLANIYOR’ DİYEBİLİRİZ!
Büyük felaketin gölgesinde olası İzmir depremine kentin ve kentte riskli olarak gösterilen Çiğli ilçesinin ne kadar hazır olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan ve dirençli kent mesaisi hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Gümrükçü, “2019’da göreve geldiğimizde dirençli kent Çiğli vizyonunu ortaya koymuştuk. O yaklaşımı ortaya koyduğumuzda deprem, yangın falan diyorduk ama pandemiyi koymamıştık içine. Keşke bilseydik ve ona da kendimizi hazırlayabilseydik. Pandeminin olacağını bilmiyorduk ama depremin olacağını biliyoruz. Bu ülke 100 yıl önce bir Cumhuriyet ilan edildi, o günden bugüne akıl ve bilimin rehberliğinde yönetilmesi gereken, kurucusunun öyle ilkeler koyduğu bir ülke. Fakat bu akıl ve bilim noktasında inşaat mühendisliğinin, yapı tasarımını bilimsel taraflarını gözardı etmişiz. Biraz rast gele, biraz günün ihtiyaçlarını ortaya koyan, biraz kaçak sevdasını, büyüme sevdasını ortaya koyan birçok yapılar yapmışız ve bu yapıları mühendislik biliminin ilkelerine göre değil de dönemin yönetmeliklerine göre ortaya koymuşuz. Bu ülkenin ciddi bir mühendislik potansiyeli var. Türkiye bu anlamda kötü bir ülke değil. ABD, Almanya, Japonya’yla belki yarışamaz ama içinden çıkardığı uluslararası çapta bilim insanları var. Mesela Celal Şengör dünya çapında bir bilim insanı ve entellektüeldir. Biz bunların kıymetini bilmemişiz, bunların dediklerini yapmamışız, günü kurtarabilmek için bir deprem yönetmeliği ortaya koymuşuz, o yönetmeliğin içine 1999’a kadar zemin etüdünü, yapı denetimini, hazır beton kullanma, dökülen hazır betonlardan numune alarak test yapma aklımıza gelmemiş ya da gelmiş ama yönetmelikte yazmıyor diye yapmamışız. Bütün bunların sonucunda her ne kadar belediyeler suçlansa da bir düzensizlik, bir bilimi öne almama, mühendisliğin gereklerini yerine getirmeme gibi sorunlardan kaynaklı İzmir ve Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Konak, Narlıdere gibi tüm sahil şeridi olan bölgeler aslında riskli bölgeler. Sonradan dolgularla genişletilmiş ve üzerine yüksek katlı binalar yapmışısız. Bütün bunları yaparken kentin nüfusunu hesap etmediğimiz gibi kentin dirençli olması için neler yapılması gerektiğini de hesap etmemişiz. Mesela İzmir depreminde gördük, anında bir trafik sorunu yaşadık. Kahramanmaraş depremine giderken bizim ekip, Cemil Tugay, Erhan Kılıç Konya'da kardan dolayı yollar tıkandı ve yolda kaldı. Bunları biz çalışmamışız. Çiğli’de 2019’dan beri çalışıyoruz. 30 Ekim 2020 depremi bizi çok az etkiledi. Bazı hasarlı binalar oluştu o kadar. Ama oradan öğrendiğimiz dersleri de aktardır. Çiğli depreme hazır mı? Hazırdır diyemeyiz ama hazırlanıyor diyebiliriz. Nasıl hazırlanıyorsunuz derseniz, bu eski binaları yıkmak ve yeniden yapmak uzun süren, bir sürü teknik detay ve kanunla boğuştuğunuz hatta halkın kendi ne istediğini bilmemesi ya da bizim doğru anlatamamızdan da kaynaklanan sorunlarından oluşuyor. Ama biz yerel yönetimler olarak, kentin kamu yöneticileri de dahil olmak üzere bina stokunu hemen güncelleyemeyebiliriz ama deprem anında ne yapılması gerektiğine, yıkılan binalara nasıl müdahale edilmesi gerektiğine, sonrasındaki ihtiyaçların neler olmasını gerektiğine yönelik hazırlıklar yapabiliriz. Kenti bunlara, insanları bunlara hazırlayabiliriz. Deprem, ilkyardım, arama kurtarma faaliyetleri öğreterek hazırlayabiliriz” diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM RAPORU!
Gümrükçü Çiğli’de devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları ve süreçleri hakkında ise şu bilgileri verdi: Kentsel dönüşümün 2 boyutu var. Birisi hükümetin onayıyla riskli alan ilan edilen bölgelerde yapılan faaliyetler var. Bunlardan Çiğli’de örnek Güzeltepe’dir. Riskli alan ilan edildi. Geride kalan yıl 1 Eylül’de başladı, yaklaşık 1.5 senedir görüşmeleri sürüyor. Üçte iki çoğunluğu sağladığımızda yeni binalara kavuşacak insanlar. Anlaşmada çoğunluk sağlanmasını bekliyoruz. Çiğli Belediyesi olarak Balatçık Dağ Mahallesi ile ilgili bir 6306 başvurumuz vardı. Çevre, Şehircilik Bakanlığı İzmir’de kentsel dönüşümle ilgili bir yol haritası yayınlamıştı, bizim başvuru onun içinde yer almamıştı, görüşmelerimiz sonucunda onu o kapsama aldık. Bu ara deprem olmasıydı, ben o bölgenin de riskli alan ilan edileceğini düşünüyordum. Daha dün daire başkanıyla konuştum, yerinde geldi inceledi sağ olsun. Strateji belgesine de yazıldı. Yani o eli kulağında, haber bekliyoruz. Bizim hali hazırda uygulamaya koyduğumuz özellikle Köyiçi’nde bir ciddi kentsel dönüşüm içeren bir revizyon imar planı var. Çiğli Belediyesi’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. Meclis gündeminde, imar komisyonunda bürokratlar tarafından inceleniyor. Belki Cuma günkü meclise girme ihtimali var ama yoksa nisan ayında olumlu ya da olumsuz bir sonuca bağlanacaktır. Teknik hatamız yoksa olumlu olacaktır diye düşünüyorum.
İmar ve kentleşme problemlerini iyi ele aldığımızı düşünüyorum. 9 bölge var Çiğli’de, bunun 8’i iyi haber aşamasında, bitmek üzere ya da sonuçlanma noktasında ya da bitirdik. Sadece Esentepe’de uygulama imar planının iptali konusu vardı, onu da bugünlerde bir sonuca bağlayacağız inşallah. Revizyon planı eliyle kentsel dönüşüm çalışması da ki biliyorsunuz bu emsal artışına odalar vs mahkemeye verdi, mahkemelik olmayacak diye düşündüğümüz, hızlı bir şekilde sonuçlanacağına inandığımız, içinde mikro belgelemeler içermesinden kaynaklı İzmir çapında da bölgesel kentsel dönüşüme örnek olacağına inandığımız bir Köyiçi projesi var. Olumlu haber bekliyoruz.
ÇİĞLİ DENİZLE BULUŞACAK MI?
Çiğli Belediye Başkanı programda ‘ilçeyi denizle buluşturma’ hedefi noktasında son durumu da anlattı. Gümrükçü, “Biz her gün bakanlıkla yatıyoruz, bakanlıkla kalkıyoruz. Oradaki arkadaşlar da sağ olsun, evrak eksiği varsa onları talep ediyorlar, konuyla ilgili fikir değişikliğimiz varsa onları sorguluyorlar. Böyle bir görüşme halinde geçiriyoruz. Umuyorum bu genel seçimden önce sonuca kavuşur, biz de hem yerel yönetim hem de hükümet olarak bu yönde olumlu bir haberi halkımızla paylaşmış oluruz ama bu yıl içerisinde çözüleceğini düşünüyorum. Neresi burası? Mavişehir’in bittiği nokta, Çiğli Kipa ve Koçtaş’ın karşısı... Yıllardır atıl duran, konutun bittiği yerde boş, ondan sonra organize sanayi bölgesinde devam ettirilen, ondan sonra Gediz Deltası’yla sürdürülen tam ortada kalmış bir bölge burası. Bir tarafı sanayi bir tarafı konut, ortada boş duruyor. Belli bir oranda yapılaşma talebi zaten yurttaşlarımızdan vardı. Onu da belki çözüp o bölgenin insanların kullanımına açılması gerektiğini düşünüyoruz. Yakın zamanda olumlu bir haber alacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
ÇİĞLİ TRAMVAYI’NDA SON DURUM
Test sürüşü gerçekleştirilen Çiğli Tramvayı hakkında da mesajlar veren Gümrükçü, “Deniz noktasından devam edelim. 25-30 metrelik bir sahil bantı ayırdık. Bostanlı reakrasyon alanın devam gibi düşünün. Bisiklet yolları, spor alanları, yeşil alanlar... Ve bunu tramvay köprüsü iki yakayı birbirine bağlayarak yürüyerek ulaşıma açtı. Yani bizim o kastettiğimiz bölge yürüyerek gidemediğiniz, bisikletle gidemediğiniz, içinde gezemediğiniz bir bölgeydi ama o köprü bunu sağlayacak. Buradan tramvaya geçersek... Ben hep martın sonu bahar diye düşünüyordum. Ama belli süreçler var ihale mevzuatından kaynaklı... Büyükşehir Belediye Başkanımız da bana hep ‘Mayısın şu tarihine kadar süre var’ diyordu. Umarım en geç mayısta çözülür. Küçük detaylar üzerine çalışmalar sürüyor. Süreç içerisinde bekliyoruz.
HARMANDALI İÇİN MENDERES VURGUSU!
Çiğli Belediye Başkanı’ndan artık kronik bir kent sorunu haline gelen Harmandalı Katı Atık Tesisi hakkında da önemli mesajlar geldi. Gümrükçü şöyle konuştu:
30 seneyi geçmiş bir süredir bunu tartışıyoruz, yapılırken de 20 yıl diye yapılmış. Yamanlar’da, şurada burada bulunan yerler mahkeme kararlarıyla havaya kalktı Aziz Bey döneminde... Aziz Bey de giderken, ‘Harmandalı’dan çöpü kaldıramadım’ diye üzüntüsünü ifade etti. ‘Artık o çöp tesisi artık bir temiz enerji tesisine dönüştü’ dedik biz, hatta açılışını yaptık, arkasından bir toprak kayması süreci yaşandı. Bugün geldiğimiz noktada bu çöp tesisi mevcut depremlerle ve İzmir’in depremselliğiyle büyük bir risk içeriyor. Dirençli kent diyorsak Harmandalı Tesisi riskini ortadan kaldırmamız lazım. Ya burayı kapatarak olur, ya ayırarak olur. Bir çözüm bulmamız lazım. Bu çözümü bulmak için de biz Çiğli Belediyesi olarak kent konseyimizle birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, Çevre, Şehircilik Bakanlığını, AFAD İl Müdürlüğü’nü, odaları, çevreci kuruluşları ve o bölgede yaşayan vatandaşları bir masaya oturttuk. Herkes bu konuyu tartıştı. Enine boyuna tartıştık ve bir rapor hazırladık. Biz yerel yöneticiler olarak bu tesisin artık kaldırılması noktasında hem fikiriz. Fakat bir süreç işliyor ya da işlemiyor. Bu tesisin kaldırılabilmesi için öncelikle deprem olarak bakıyoruz, Çiğliler olarak koku ve çevre kirliliği olarak bakıyoruz ama bir de İzmir’in atık problemi var. 4.5 milyonluk bir şehir bu ve 1.5 yıl önceye kadar tüm şehrin çöpü Çiğli’ye geliyordu. Şimdi bu bir problem. Mazot maliyetleri bir problem, çöpün dönüştürülememesi bir problem, arada kentin içinden geçen kamyonların yarattığı kirlilikler problem. Şimdi Bergama ve Ödemiş tesisleri açıldı. Bu çöpün de bölgeselleştirilerek dağıtılması ve orada yeni kurulacak tesislerle işlenmesi ya da aktarma merkezleri yoluyla nereye gidecekse oraya gitmesini sağlama gibi sorunlarımız var bizim. Büyükşehir Belediyemiz bu sorunu ele aldı ve şimdi Menderes’ten hayırlı bir haber bekliyoruz. Bu haber geldikten sonra işte bizim de Harmandalı için yaptığımız bir-iki çalışma var, onları da kamuoyuyla paylaşacağız. Taleplerimizi daha detaylandıracağız. Buraya gelen çöp yüzde 20 oranında azaldı ama Menderes de devreye girdiğinde yüzde 70 oranında azalacak. Orada kalan yüzde 30 tolere edilebilir, başka tesislere yönlendirilebilir bir oran olduğu için kapatma süreci çok net belirginleşecek. Yeni yer önerilerimiz de var bununla ilgili. Bu anlamda Menderes’ten bir hayırlı haber bekliyoruz. Bakanlığa, AFAD’a, Büyükşehir’e gidin, herkes aynı şeyi düşünüyor ama en sonunda yoluna girdi.
ÜST ÜSTE 4 AVRUPA ÖDÜLÜ MESAJLARI!
Çiğli Belediyesi’nin Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından üst üste 4.kez ‘demokrasi partner kent’ ödülü alması hakkında da konuşan Gümrükçü şunları kaydetti: Bizim kimseden bir takdir almaya ihtiyacımız yok ama bizim kendimizi Türkiye olarak uluslararası normlara taşıma ihtiyacımız var. Mesela az önce deprem yönetmeliğiyle kastettiğim oydu. Japonya’nın deprem yönetmeliği bizde olsa bizde olsa bu depremde bu kadar bina yıkılmazdı ya da İzmir’de bu kadar korkmazdık.
Bu anlamda kendimizi, demokrasimizi, spor anlayışımızı, yerel yönetim anlayışımızı uluslararası normlara çıkarmak için bir kriter lazım. Avrupa Birliği de yüzlerce yıllık demokrasi geleneğiyle bu anlamda önemli bir kurum. Biz mesela Japonya Büyükelçiliyle de çalışıyoruz ama onları böyle bir süreçleri yok. Avrupa Birliği ile eşgüdüm halinde onların normlarıyla kıyaslayarak götürüyoruz. Mesela 4.defa aldığımız ödül, yerel demokrasinin geliştirilmesinde partner kent Çiğli... Yani biz yerelde katılımcı demokrasi uygulamaları yapıyoruz; muhtarlar toplantıları, şafak mesaileri, sivil toplum örgütleriyle buluşmalar, son 2 yıldır iklim krizi çalışmaları da var. Bunları bir dosya yapıyoruz, orada bir komisyon var, denetliyor, inceliyor, not veriyorlar, sonra ‘Evet sen bizimle yerel demokrasinin geliştirilmesinde partnerlik yapabilirsin’ diyorlar. 4 yıldır Çiğli’deki yerel demokrasi katılımcı uygulamaları Avrupa Birliği’nden onay alıyor. Bu anlamda bizim için önemli. Sonuçta bu belediyeler Türkiye gibi başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Başkanlık sistemi daha çok başkana yetki veren bir sistem. Ama biz sosyal demokrasi anlayışımızıdan kaynaklı şeffaflık, katılımcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi ilkelerimizi ortaya koyuyoruz. Bunları Avrupa Birliği normlarına vuruyoruz sonra da onay alıyoruz. Bu bizim Çiğli’de yerel demokrasinin kalitesinin gelişmesiyle ilgili, bu anlamda önemli. Artı tabiki Avrupa Birliği’nin proje finansmanına katkısı oluyor, Çiğli’nin tanınırlığına katkı sağlıyor.
ÇİĞLİ’DE 4 YILDA NELER DEĞİŞTİ?
Gümrükçü, ‘görev sürenizde geçen 4 yılda Çiğli’de neleri değiştirdiniz, ilçeye ne kattınız?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Çiğli’de yaşam kalitesinin yükseldiğini düşünüyoruz geçmişe göre... Bunu da somut rakamlara vurarak anlatabiliriz. Yapılan parklarla, yeni açılan yollarla, yeni yaşam alanları oluşturulmasıyla... Uzay ve Havacılık Kampüsü, Macera Park gibi alanların kazandırılmasıyla, Avrupa Birliği ve çeşitli çalışmalarla kentin marka değerinin yükseltilmesiyle... Böyle bir yaşam kalitesi artısı yaptık. Sosyal yardımda yeni başlıklar açtık, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmaları mesela... Kadın Belediyesi açtık mesela... Soysal ve ekonomik, hayata dokunan projelerle kentin yaşam kalitesini yükselttik diye düşünüyorum. Bunu yaparken belediyenin kurumsal kapasitesini geliştirdik. İSO 9001 mesela... Biz geldiğimizde yoktu, ‘Bunu bir firmadan almayacağız’ dedik ve kalite belgesini TSE’den aldık, dijital altyapımızı çok geliştirdik, mali yapımızı çok geliştirdik. Mesela Nisan’da yapacağım basın toplantısı özellikle ekonomik gelişimin detaylandırıldığı bir toplantı olacak. Yaptığımız ekonomik büyümenin başka ilçelerle de karşılaştırıldığı bir yansımayı nisan ayında kamuoyuyla paylaşacağız.
KEMAL BEY TOPLUMUN HER KESİMİYLE KONUŞABİLEN BİR LİDER
Gümrükçü programda seçim gündemine dair de önemli açıklamalarda bulundu. Çiğli Belediye Başkanı, 6’lı masada yaşanan aday tartışması sonrası İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kalkmasıyla yaşanan ve aşılan kriz ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında şunları söyledi: O 5 gün bana 5 yıl gibi geldi. İttifakın mantığını iyi anladığımızı düşünüyorum Çiğli Belediyesi yönetimi olarak ve bu süreçte masada oturan ya da oturması muhtemel tüm partilerle de sağlıklı diyaloglar geliştirdiğimize inanıyorum. 6’lı masa olarak adlandırılan Millet İttifakı’nın Türkiye’nin geleceğini oluşturduğunu düşünüyorum. Ve bu başkanlık sisteminden sonra partilerin tek tek başarıyı yakalamasının zor olduğunu ve ‘Birlikten kuvvet doğar’ sözünün de çok doğru olduğunu düşünüyorum. Masasız bir siyaset yapmak isteyenin doğru yapmadığını düşünüyorum. Orada bir süreç yaşadık biz. Bu süreçte bir siyasi partimizin genel başkanı yüksek tonda çeşitli eleştiriler getirdi, sonra diğer arkadaşlarla görüşüldü, konuşuldu, bir süreç yaşandı ve o baştaki olumsuz hava bir anda Pazartesi itibariyle çok olumluya döndü ve belki o gün Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkan herkes Pazartesi günü onaylayarak, sevinerek ve oradan iktidar umudu çıkararak yürümeye devam etti. Farklı geleneklerden gelen partilerin parlamenter sistem hedefi çatısı altında bir araya gelmesi zaten büyük bir olaydı, sürdürülebilmesi çok daha büyük bir olay. Ve bu sürdürmenin Mansur Bey ve Ekrem Bey’le yani güçlendirilmiş yeni masayla beraber Türkiye’de hem demokrasinin yeniden kurumsallaştırılmasını sağlayacağını düşünüyorum. 6’lı masada ortak bir söylemle toplumu kucaklama noktası var. Bu masanın adayı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Ben CHP’liyim. Bütün partililerin birinci hedefi bu sistemde kendi genel başkanını Cumhurbaşkanı yapmaktır. Dolayısıyla bizim Genel Başkanımızın aday olmasının çok doğal olduğunu düşünüyorum. İkincisi CHP’nin kurduğu Cumhuriyet’in 100.yılında CHP’li bir kişinin Cumhurbaşkanı adayı olmasının 100 yıllık verdiğimiz mücadelenin sonunda edinilmiş bir hak gibi düşünüyorum tabi ki diğer herkesin onayıyla... Kemal Bey’in şahsında farkı bir şey var yakalayamadıkları... Kemal Bey’in toplumun her kesimiyle konuşabilen bir lider olduğunu unutuluyor. Muhafazakarların bir kısmı, ülkücülerin büyük bir kısmı dinliyor, Temel Bey’le kurduğu ilişki, Saadet Partisi Kılıçdaroğlu’nu dinliyor ve saygı duyuyor. Tüm yapılarda karşılığı olan bir kişi Sayın Kılıçdaroğlu... Süreç içerisinde yönetebilirliğini, liderliğini, nezaketini, iktidar olduğunda parlamenter sisteme dönüleceği konusunda samimiyetini herkese gösterdi. O gruptaki konuşması bile ne kadar sempatik. Ben de oradaydım, grup konuşmasını dinlerken ağladım, oradaki herkes gibi. Kapsayıcı bir liderlik yapacağını herkese gösterdi. İyi bir siyasetçi. CHP Genel Başkanı olmak kolay değil, CHP Genel Başkanı olunabilir ama CHP Genel Başkanı kalmak kolay değil. Defalarca bir sürü yarışın içerisinden başarıyla çıkmak kolay değil. 2016 yılından itibaren bir şerit çizdi. Şeridin bir tarafı adeletti, adalet isteyenleri bir cepheye topladı. Sonra demokrasi isteyenleri bir cepheye topladı ve o cephenin demokratik liderliğini yürütmeye girdi ve sonunda o cephe ona ‘Evet liderimiz sensin’ dedi. Hem 2019 yerel seçimlerini kazandıran strateji, ‘evet-hayır’da 51’e 49’a getiren stratejinin ana mimarı Sayın Kılıçdaroğlu’ydu ve o stratejiler onu herkesle konuşabilen bir lider yapmıştı. Bizim de bugün herkesle konuşabilen ve kucaklayabilen bir lidere ihtiyacımız var. Son süreçte de tüm o süreçleri yönetebileceğini herkese ispat etti. Bugün geldiğimiz noktada kazanacağına yüzde yüz inandığım, aday olması noktasında da 5 yıl önce aday olması gerektiğini söylediğim Genel Başkanımın aday olmasından gurur duyuyorum. Bu sürecin sonunda Türkiye demokrasisinin çok şey kazanacağına inanıyorum.
ÜÇLÜ BİR HEDEF VAR: 50, 55 VE 60!
İlçe sandığındaki genel seçim hedeflerini de anlatan Çiğli Belediye Başkanı, “Üçlü bir
kriter ortaya koyabiliriz. Önce şunu söyleyeyim, Ben CHP’nin bir üyesiyim, Millet İttifakı’nın belediye başkanıyım. 4 yıldır demokratik bir süreçte bütün partililerle konuşan bir belediye başkanı olarak, rozetini ilçe başkanına emanet etmiş bir belediye başkanı olarak, belediye başkanlığının gereğini yaptım. Bu dönem seçim dönemi ve elbetteki yerimiz Genel Başkanımızın yanı olacak. O anlamda kanunların bize elverdiği ölçüde, anayasal güvencemizin altında tarafımızı belirleyeceğiz. Zaten biz parlamenter demokrasiden başka birşey istemiyoruz, onu dillendireceğiz. Ve bu süreçte her seçimde olduğu ben de aktif olacağım. Hatta Bakırçay bölgesi, yan ilçelerde üzerimize ne düşerse, dokunabildiğimiz kimler varsa ilçemizdeki görevimizi aksatmadan yerine getireceğiz. Nasıl bir çalışma yapılacağını konuşuyoruz. Sürecin üzerine hep birlikte kafa yoruyoruz. Oy hedefi olarak ise birinci çizgi 2018 yılında aldığımız yüzde 44’lük oran. E bir 5-6 yıl geçtiyse, CHP’de ilçe başkanlığı yapmış bir belediye başkanı varsa oyunun artması gerekir. Alt limit 44, üstte aşılması gereken 2019 yerel seçiminde Millet İttifakı adayı olarak aldığım yüzde 62’lik oy oranı. Birinci hedefimiz 50, ikinci hedefimiz 55, üçüncü hedefimiz 60. Üçlü bir hedef var. Bu sürecin Çiğli’de CHP ve Millet İttifakı için iyi olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
İKİNCİ DÖNEM SORUSUNA YANIT
Gümrükçü son olarak ikinci dönem için adaylık sorusuna ise, “Ben 2019 27 Ocak’ta açıklandık, 6 Şubat’ta Çiğli’de ilk toplantımı yaptım, orada ikinci döneme adaylığımı açıkladım. Biz bu 5 yılı, 5 yıllık değil de 10 yıla tamamlamak için kurguladık. Bunu da daha 4 sene önce ilan ettim, bugün de aynı noktadayım. Bu yaptığımız işlerin, ektiğimiz tohumların yeşermesini, Çiğli’deki yarattığımız dönüşümün herkes tarafından görülmesini sağlamak için bir 5 sene daha Çiğli’de kalınması gerektiğini düşünüyorum. Adaylar çıkar, aday adayları çıkar, biz de buradayız. Ama burada ilk kriter genel seçimde alınan oy oranında olacak” yanıtını verdi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |