Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 36 yıl yaşadıktan sonra 2005 yılında emekli olup İzmir'e yerleşen klinik psikolog Dr. Güngör Özbek (82), Güzelbahçe'ye bir ortaokul ve bir Anadolu lisesi yaptırdı. Kendi adına kurduğu vakıf ile yılda 15 öğrenciye burs veren Özbek, "Ben devlet bursu ile okumamış olsaydım, babam gibi terzi olacaktım. Vatanımın bana verdiklerini ödemek için öğrencilere burs veriyorum. Ben Niksar gibi bir yerden, hiçbir şeyim olmadan Amerika’nın en başarılı okullarında okuyup, sonra bu okulları yapabilmişsem, onlar da yapabilir. Çok çalışıp bu vatana hizmet edecekler. Bunun da temeli eğitim" dedi.
Tokat'ın Niksar ilçesinde doğan Dr. Güngör Özbek, ilkokulu ve ortaokulu parasız yatılı öğretmen okulunda okudu. Babası terzi olan Özbek, liseyi Ankara’da okuyarak Gazi Üniversitesi Pedagoji bölümünü kazandı. Gösterdiği başarı nedeni ile üniversitede asistanlık yapmaya başladı ve aynı zamanda Amerika’daki okulların sınavına girerek kazandı. 1965 yılında Amerika'ya giderek West Georgia College’da burslu okuyup iki diploma aldıktan sonra, Columbia Üniversitesi’nde psikoloji dalında master yaptı. Georgia Üniversitesi’nde klinik psikoloji üzerine doktorasını yapıp toplamda 5 sene daha okuyarak, eğitimini tamamladı. Lisanslı klinik psikolog olarak Amerika’da kendi ofisini açan Özbek, kısa sürede büyük başarı gösterdi. 2002 yılında emekli olan Özbek, 2005’te vatan sevgisi ile Türkiye’ye dönüp, Dr. Güngör Özbek Eğitim Vakfı’nı kurarak tüm mal varlığını eğitime yatırdı. 2015 yılında mide kanserine yakalanan ve midesinin yarısı alınan Özbek’in tedavisi halen sürüyor. Aynı yılda kendi adıyla İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde yaptırdığı ortaokul ve Anadolu lisesinde toplam bin 61 öğrenci eğitimine devam ediyor. Kendi hikayesi ile birçok öğrenciye ilham olmak isteyen Özbek, her yıl 15 başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrenciye burs sağlıyor. Biri erkek, biri kız 45 ve 55 yaşlarında iki çocuğu bulunan Özbek, yaşadığı sürece eğitim için çalışmalar yapacağını söyledi.
‘DEVLET BURSU İLE OKUMAMIŞ OLSAYDIM, NİKSAR’DA TERZİ OLARAK KALIRDIM’
Parasız yatılı öğretmen okulunda okurken çok dua ettiğini anlatan Özbek, "Allah’ım, vatanımın bana verdiklerini ödeme fırsatını elime geçir derdim. O zamandan beri bu düşüncelerim vardı. Devlet bursu ile okumamış olsaydım babam terziydi, ben de terzi olarak kalırdım. Arkadaşlarım bana ‘Sen deli misin, Türkiye’ye neden gidiyorsun’ dediler. Fakat bilmedikleri bir şey vardı, o da vatan sevgisiydi. Ailem beni hep Atatürk sevgisi ile büyüttü, evde hep Atatürk konuşulurdu. Küçükken ben de onun gibi olmak istermişim. Belki burada kalsaydım vatan sevgim bu kadar olmazdı. Okul yaptırmayı hep düşünüyordum. Geldiğime çok mutluyum. İhtiyacı olan öğrencilere vakıf vasıtası ile burs sağlıyorum. Şu an 15, seneye 18 kişiye çıkarmayı düşünüyoruz. Dışarıdan yardım da gelirse, daha çok öğrenciye ulaşmak istiyoruz. Öğrencilere dürüst olup çalışkan olurlarsa paraya ihtiyaçları olmadıklarını söylüyorum. Ben Niksar gibi bir yerden, hiçbir şeyim olmadan Amerika’nın en başarılı okullarında okuyup, sonra bu okulları yapabilmişsem, onlar da yapabilir. Çocuklar yaşayan bir örneği gördüklerinde ilham alıyorlar. Ben yaptım, onlar da yapabilir ve bu okullar onların ikinci evi. Çok çalışıp bu vatana hizmet edecekler. Sen, ben yok, biz varız. Bunun da temeli eğitim. Ata’mın dediği gibi ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’ Anadolu lisemiz 4 senede büyük isim yaptı. Bu bursları vererek okuyacak öğrencilerin önünü açmak istiyorum. Bu nedenle de vakfa yardım şart. Oturduğum ev de dahil, her şey ben öldüğümde Dr. Güngör Özbek Eğitim Vakfı’na bağışlanacak" diye konuştu. (DHA)