Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmasında, şüphelilerin ifadelerinin alınmasına devam ediliyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre yürüttüğü soruşturmada, CHP Parti Meclis Üyesi Baki Aydöner şüpheli sıfatıyla ifade verdi.
Hakkındaki iddiaların "siyasi rekabet ortamında kaybedenlerin husumet kaynaklı uydurduğu gerçek dışı beyanları" olduğunu söyleyen Aydöner, kurultaydan önce ve sonra siyasi faaliyet dışında hiçbir yasa dışı eylemde bulunmadığını savundu.
Aydöner, "Kurultay döneminin gereği olarak parti üyeleri ile görüşmeler yapmış olabilirim ancak kesinlikle iddia olunduğu gibi ne İlyas Şahin ve ne de başkaca kimselerle market kartları konularında görüşme gerçekleştirmedim. Hakkımda MASAK kayıtlarında yer aldığı söylenen taşınmazlar, tamamen aile ve kişisel birikimle edinilmiş cüzi yatırımlardır" ifadelerini kullandı.
"TELEFON VEYA TABLET DAĞITILDIĞINI GÖRMEDİM VE DUYMADIM"
38. Olağan Kurultay döneminde Ankara'da bir otelde delegelere para verdiği ve telefon tablet dağıttığına dair tanık beyanlarını da reddeden Aydöner, "Bu dönem içerisinde ben çanta ile para taşımadım. Kimseye para vermedim. Herhangi bir şekilde delegelere parasal bir teklifte bulunmadım. Telefon veya tablet şeklinde bir hediye dağıtımı yapmadım, yapıldığını da görmedim ve duymadım" beyanında bulundu.
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Özkan Tice de 2018-2023 yılları arasında İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü, 38. Olağan Kurultay'da delege olarak oy kullandığını anlattı.
Tice, "İddia edildiği gibi kurultay sürecinde, öncesinde ve sonrasında delegelere herhangi bir menfaat sağlandığını duymadım, görmedim. Siyasi faaliyetler dışında herhangi bir davranışım olmadı. Delegelerden hiçbirine Özgür Özel'in desteklemeleri amacıyla para dağıtmadım, para dağıtılması olayını da duymadım" ifadelerini kullandı.
"ALDIĞIM VEYA SATTIĞIM HERHANGİ BİR MENKUL, GAYRİMENKUL İLE TAŞIT YOKTUR"
CHP Parti Meclis Üyesi Ali Haydar Fırat ise kurultay döneminde delege olmadığını siyasi faaliyetler dışında seçme ve seçilme hakkından öteye giden bir eyleminin bulunmadığını söyledi.
Fırat, beyanlarına şöyle devam etti:
"Yaptığım televizyon yayınlarından telif gelirlerim var. Ayrıca SGK'den emekli maaşım var. Ayrıca, eşim de Çankaya Belediyesinde memur. Dosya konusu soruşturma dönemine ilişkin olarak benim aldığım veya sattığım herhangi bir menkul, gayrimenkul ile taşıt yoktur. Yine soruşturma konusu döneme ilişkin benim birinci ve ikinci derece yakınlarımdan CHP'li belediyeler ile onların iştiraklerinde işe başlayan bir yakınımda yok. Ben 13 yıl boyunca önceki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını gönüllü olarak yürüttüm. Ancak gelişen siyasi olaylar sonucunda partide bir değişim olması gerektiğini düşünmeye başladım.
Kurultay delegesi olmadığım için doğrudan kurultaylarda oy kullanma imkanım olmadı. Ancak partide gerçekleşen değişim sürecinde yeni genel başkan adayı olan Özgür Özel lehine fikir beyan ettim. Ayrıca, gelişen olaylar hakkında da bir gazeteci kimliğim ile yorumlar yaptım. Yaptığım bu yorumlar ve fikir beyanlarımın karşılığında Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in bulunduğu ekip veya bir başkasında herhangi bir para veya bir menfaat temin etmedim. Bana bu mahiyette teklif de yapılmadı."
"TANIĞIN SÖYLEDİKLERİ TÜMÜYLE İFTİRADIR"
CHP Parti Meclis Üyesi Ozan Işık da 2012'den beri CHP üyesi olduğunu uzun yıllar partinin gençlik kollarında ve çeşitli kademelerinde görev yaptığını son olarak da Parti Meclisi üyesi olduğunu anlattı.
Tanık ifadelerinde geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ait market kartlarını kurultay delegelerine dağıttığı iddiasını reddeden Işık, "Tanığın söyledikleri tümüyle iftiradır. İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait market kartı bulunup bulunmadığını bilmediğim gibi, ben böyle bir kartın biri ya da birileri tarafından dağıtıldığını görmedim duymadım." ifadelerini kullandı.
Özel'e oy vermeleri için delegeleri ikna ettiği ve sonrasında yakınlarının CHP'li belediyelerde işe alındığı iddiasını reddeden Işık, "Kardeşim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kariyer Bürosuna internet üzerinden iş başvurusu yaptı. Gerekli sınav ve mülakatlara girdi. Sınavlarda başarılı olması sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediyesine Bağlı İGDAŞ iştiraki şirketine makine mühendisi olarak işe başladı. Bu konunun benim referans olmamla bir alakası yoktur" dedi.
ŞÜKRAN KÜTÜKÇÜ, LONDRA GEZİSİ İDDİASINI REDDETTİ
Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski özel kalem müdürü Şükran Kütükçü de şüpheli ifadesinde, resmi geliri dışında herhangi geliri olmadığını öne sürerek, Halk TV'nin sahibi olduğu belirtilen Cafer Mahiroğlu tarafından finanse edilerek Londra'ya geziye götürüldüğü iddiasının gerçek dışı olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü olduğu dönemde Kılıçdaroğlu'nun özel programlarını Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'e bildirdiği iddiasını da reddeden Kütükçü, "O dönem içerisinde kesinlikle onun günlük programlarını ve ziyaretçilerini dışarıda hiçbir kimseye bildirmedim. Özgür Özel veya Ekrem İmamoğlu lehine özel bir faaliyet içinde bulunmadım" ifadelerini kullandı.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |