Piyasalar Fed'in kararına nasıl tepki verdi?

Fed, dün politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına yükseltti. Geçen yılın mart ayından bu yana 10. faiz artırımını gerçekleştiren Banka, faiz oranını toplam 500 baz puan yükseltmiş oldu.

Bankadan yapılan açıklamada, ekonomik aktivitenin ilk çeyrekte "ılımlı bir büyüme" kaydettiğine işaret edilerek iş kazanımlarının son aylarda güçlü olduğu, işsizlik oranının düşük kaldığı, enflasyonun ise yüksek kalmaya devam ettiği aktarıldı.

"Yeterince kısıtlayıcı bir duruş elde etmek için bazı ek politika sıkılaşmasının uygun olabileceğinin öngörüldüğüne" ilişkin ifadenin açıklamadan çıkarılması dikkati çekti.

Powell, faiz kararının ardından düzenlediği basın toplantısında, faiz artırımlarının durdurulup durdurulmayacağının haziran toplantısında ele alınacağını bildirdi.

Bankacılık sektöründeki son gelişmelere değinen Powell, sektördeki koşulların mart ayının başından bu yana büyük ölçüde iyileştiğini, ABD bankacılık sisteminin sağlam ve dirençli olduğunu söyledi. Powell, bankacılık sektöründeki koşulları izlemeye devam edeceklerini anlattı.

Powell, resesyon beklentilerine ilişin bir soruyu da Fed yetkililerinin genel olarak ılımlı bir resesyon öngördüğü şeklinde cevapladı.

Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Banka'nın haziranda faiz artışını durduracağına kesin gözüyle bakılsa da, analistler, politika metninde ve Powell'ın açıklamalarında gelecek döneme ilişkin mesajların net olmadığını, açıklanacak makroekonomik verilerdeki sinyallerin öneminin artığını bildirdi.

YIL SONUNA KADAR 50 BAZ PUAN İNDİRİM

Analistler, para piyasalarında Fed'in yıl sonuna kadar 50 baz puan faiz indirimi yapabileceğinin fiyatlandığını ancak, Powell'ın dünkü toplantıda konuya ilişkin sorulara "Şu anda faiz indirimini düşünemeyiz." şeklinde cevap verdiğini hatırlattı.

Dün açıklanan verilere göre, ABD'de özel sektör istihdamı, nisanda 296 bin kişiyle piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetti.

Ülkede Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat dışı endeksi de nisanda aylık bazda 0,7 puan artışla 51,9'çıkarak beklentileri aştı.

Emtia fiyatlarında da dün oynaklığın arttığı görülürken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 4,3 azalışla 71,9 dolarla 20 Aralık 2021'den bu yana en düşük kapanışı yapmasının ardından yeni günde yüzde 1,2 yükselişle 72,8 dolardan işlem görüyor.

Söz konusu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,7, Dow Jones endeksi yüzde 0,8 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,46 geriledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise yükselişle başladı.

Avrupa'da pay piyasaları dün alış ağırlıklı bir seyir izlerken, bugün gözler ECB'nin para politikası kararları ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın toplantı sonrası yapacağı açıklamalara çevrildi.

ECB'nin bugün 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, Banka'nın yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.

Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,56, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,28 ve İtalya'da MIB 30 endeksi 0,77 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne düşüşle başladı.

Asya'da üç günlük tatilin ardından açılan Çin pay piyasaları güne yükselişle başlarken, Japonya'da piyasalar tatil nedeniyle kapalı kalmaya devam ediyor.

Bugün Çin'de açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 49,5'le beklentilerin altında kalırken, sanayi üretiminde daralmanın başladığına işaret etti.

Analistler, Çin'de ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin artmasıyla para ve maliye politikalarının destekleyici yönde kullanılabileceği beklentilerinin risk iştahını artırdığını ifade etti.

Kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1 yükselirken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 değer kaybetti. (AA)