İzmir'de, 'Doğamıza Davet' sloganıyla gerçekleştirilen 'İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nde konuşmacı olarak yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi'nden jeofizik mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Depremin biz hep korku boyutuyla ilgilendik. Depremin üç bileşeni vardır. Sarsıntı, ısı ve ışık. 60 yıldır bilimle uğraşıyorum, yaradılışta toplu iğnenin ucu kadar hata görmedim. Deprem Tanrı'nın öcü değil, nimetidir. Deprem olmasa Gediz Irmağı, jeotermal alanlar, kaplıcalar, ılıcalar, maden yatakları, petrol yatakları olmazdı. Depremleri bir öcü gibi görüyoruz. Hata depremde değil. İnsanoğlu olmadan depremler vardı. İnsanoğlu geldiği zaman depremden korktu. Güneşten, kışın gelmesinden korkuyor muyuz? Kahramanmaraş, bütün yer bilimiyle ilgilenen jeolog ve jeofizikçilerin deprem beklediği yerdi. Bizler depremlerin nerelerde olacağını ve hangi büyüklükte olacağını biliriz ama zamanını bilemiyoruz" dedi.
Prof. Dr. Ercan, şöyle devam etti:
"Doğada öyle bir denge var ki, imar barışıyla kendinizi affettirebilirsiniz, evinizin içinde bir dikmeyi kesersiniz, kimse fark etmez ama doğa asla affetmez. Tarım alanlarına yapılan yapıları doğa bir gün mutlaka yıkar. Sisam depremi İzmir'in olağanüstü zamanlarında tarım alanı olarak kullanılabilecek Melez Ovası'ndaki yapıları vurdu. Gelecekte de aynı böyle olacak. Nereden geçtiği çok önemli değil, kırık yıkmıyor. Sarsıntı dalgaları yıkıyor."
'İZMİR'DE 300 BİN KİŞİNİN GÖÇÜK ALTINDA KALMASI ŞAŞIRTICI OLMAZ'
Prof. Dr. Ercan Kahramanmaraş merkezli depremlere de değinip, "İlk deprem saniyede 5.6 kilometre hızla Malatya ve Elazığ'a gitti. Diğer yerleri sarstı. İkinci deprem ise Kahramanmaraş'ı, Elbistan'ı, Adıyaman'ı yıktı. Bu arada bölgedeki bütün yapıları yıprattı. Üçüncü deprem Hatay'ı yerle bir etti. Üç türlü yıkım gördük. Yapısal sorunlu yıkımlar, yer sorunlu yıkımlar ve deprem işleyişli yıkımlar. Kahramanmaraş depreminde yer sorunlu yıkılmaların oranı yüzde 60'dır. Tarım alanlarında yapılaşma olduğu için yerden gelen sorunlarla yıkıldı. Göçük yapıdan sağ çıkma oranı yüzde 17'dir. Yoğruk yapıdan sağ çıkma oranı daha yüksektir. Esnek yapıda ise herkes kurtulur. Depremin etkilediği konutların yüzde 11'i ağır yaralı ya da göçük, yüzde 18'i orta yaralıdır. Bana göre hasarsız atlatanlar bile onlar artık çekinceli yapılardır. İzmir'de ise eğer depremin süresi 5 saniye uzasaydı, şu anda Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir'de 11 ilde gördüğümüz yıkıntıların benzerini yaşayacaktık. O yapılar şu anda çok yorgun. Deprem gördüler. Yer de deprem gördü ve çok yorgun. İzmir'de gelecek bir depremde o deprem görmüş konutlar aynı dirençle karşılık veremeyecek. İzmir'de büyük bir depremde 300 bin kişinin göçük altında kalması şaşırtıcı olmaz" ifadelerini kullandı. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |