Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Yıllar boyunca farklı kültürlere ve milletlere ev sahipliği yapan İzmir, sayıları şimdilerde azalsa da hala Yahudi yurttaşların evi ve yurdu olmaya devam ediyor. Netflix’in 1950’li yılların İstanbul’unda yaşayan Sefarad vatandaşların hayatını gerçek hayattan esinlenerek anlattığı ‘Kulüp’ dizisinin ardından ise Türkiye onları tekrar hatırladı… Dizi büyük çoğunluk tarafından beğeniyle karşılanırken, Sefarad toplumu da dizi hakkında olumlu eleştirilerde bulundu. Biz ise Yahudi Mirası Projesi Genel Direktörü ve İzmir Sefarad Kültür Festivali Direktörü Nesim Bencoya ile ‘Eski Yahudi Mahallesi’nin tam göbeği’ dediği yerde La Sinyora Sinagogu’nda buluştuk ve İzmir’deki Yahudi toplumunu, yaptıkları çalışmaları, 28 Kasım’da başlayarak 3.’sü düzenlenecek olan Sefarad Kültür Festivali’nin bu seneki temasını ve Kemeraltı’nda sinagogların bulunduğu bölgede hayata geçirmek için çalıştıkları açık hava müzesi projesini sorduk.
Geçmişte 34 adet sinagogun yer aldığı İzmir’de günümüze bunlardan sadece 9 tanesi ulaşabildi. 17’nci yüzyılda inşa edilen sinagogların 9 tanesini yeniden kent ve dünya kültürüne kazandırmak için yürütülen açık hava müzesi projesini ise İzmir Yahudi Mirası Projesi kapsamında Yahudi Mirası Projesi Genel Direktörü ve İzmir Sefarad Kültür Festivali Direktörü Nesim Bencoya, İzmir Musevi Cemaati Vakfı ve ulusal, uluslararası destekçiler ile sürdürüyor.
Doğma büyüme İzmirli olan Bencoya direktörlüğünde Yahudi toplumu yakın bir zamanda 3. kez Sefarad Kültür Festivali’ni düzenlemeye hazırlanıyor. 28 Kasım-6 Aralık’ta Kemeraltı’nda bulunan sinagoglarda düzenlenecek festivalde Sefarad Kültürü’nün gelenekleri, mutfağı, müziği ve inancı çeşitli etkinliklerle anlatılacak.
İZMİR VE ANADOLU’YA NE ZAMAN, NASIL GELDİLER?
Sözü Bencoya’ya bırakalım; ‘’Türkiye’deki ve İzmir’deki Yahudilerin çoğunluğu Sefarad Yahudisidir. Orta Doğu’dan dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Yahudİ diasporası İspanya’da oturmuş Endülüs Emevileri ile büyük bir medeniyete ulaşmış ve daha sonra İspanya’nın Katolikleşme süreci ile göç etmek zorunda kalmış… 1492 yılında Kuzey Afrika’ya ve Osmanlı İmparatorluğu’na gitmişler. Zamanın sultanı da potansiyeli görüyor, bu insanlar orada büyük kütüphaneler kurmuşlar; Aralarında doktorlar, filozoflar var… Biz bunları topraklarımıza kazandıralım diyor. Ve nitekim 150 bin kadar Yahudi Osmanlı topraklarına ve Selanik’e gelmiş. Başta İzmir olmak üzere Turgutlu, Salihli, ,Tire, Ödemiş, Aydın gibi yerlere yerleşmişler. 17. YY’da İzmir’in önemli bir merkez olması ile bu bölgeye yani Konak, Kemeraltı civarlarına yerleşiyorlar. Biz şu anda Eski Yahudi Mahallesi’nin tam göbeğindeyiz (La Sinyora Sinagogu).
YAHUDİ MAHALLESİ NASIL YAHUDİ MAHALLESİ OLDU?
Burası Neden Yahudi Mahallesi çünkü Osmanlı zamanında ayrı ayrı etnik temelli mahalleler oluşmuş... Kadifekale Türk Mahallesi olmuş, bulunduğumuz yerden Fevzipaşa’ya kadar Yahudi Mahallesi olmuş, Fuar Ermeni Mahallesi, denize doğru Rum Mahallesi ve limana doğru da Levanten(Frenk) Mahallesi oluyor. Bunlar hiçbir zaman ghetto(azınlık mahallesi) olmadı, Yahudiler ile Müslümanlar aynı yerde de oturuyorlar, Rumlar ile Türkler beraber yaşıyorlar, güzel bir mozaik. Problemler olmuyor mu oluyor elbette… Ama önemli değil… Bugüne dönecek olursak. Burası da Yahudi Mahallesi’nin göbeği. Biz kökleri 1600’lü yıllara dayanan La Sinyora Sinagogu’nun bahçesindeki kulübedeyiz.. Buranın etrafında 6 tane sinagog var, 4 tanesi duvar duvara. Havra Sokağı’nın diğer tarafında 3 sinagog daha var. Toplam 9 sinagog var. Hepsi 1600’lü yıllarda inşa edilmiş. Bugün çok daha az kaldığımız için ve çok daha az dindar olduğumuz için sinagogları o kadar çok kullanmıyoruz.’’
AÇIK HAVA MÜZESİ OLACAK!
12 sene önce başlayan ve hala üzerinde çalıştıkları açık hava müzesi projesi hakkında bilgiler veriyor Bencoya, ‘’Esas amacımız burada bir açık hava müzesi kurmak. 12 yıl önce başlayan bir projemiz var. Bu sinagogları içine alan, sokakların da koridorları oluşturduğu bir açık hava müze hayalimiz var. Bununla ilgili büyük bir proje var. Sinagogların korumaları devam ediyor. Proje ile her bir sinagog müze ürünü olacak. Etkinlikler ve Sefarad Kültür Festivali aslında bu büyük projenin bir parçası.
SEFARAD KÜLTÜR FESTİVALİ 28 KASIM’DA BAŞLIYOR
Festivalin hepsi Kemeraltı’nda olacak. Peki içerikte neler var? Anlatayım… Sinagoglar gezisi ile başlayacak festivalimiz ayın 28’inde. Ardından sergi olacak, konuşmalar olacak Yazar Siren Bora’nın konuşması olacak. Fotoğrafçı Birol Üzmez’in müzikli fotoğraf gösterimi var. Benim Yahudi Kültür Mirası Projesi’ni anlattığım bir proje var. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer belki İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de festivalin 2. gününde düzenlenecek gala gecesine gelecekler. Sefarad mimarisi hakkında konuşmalar olacak, film gösterimleri olacak. Müzik dinletileri olacak. Oldukça zengin bir içerik var.
‘’BU SOKAKLARDA LADİNO DİLİNİ DUYUYORDUNUZ…’’
Nesim Bencoya geçmişe giderek Yahudilerin yaşadıkları Havra Sokağı’ndaki cümbüşü, çokkültürlülüğü anlatıyor ve Sefarad Kültür Festivali ile bu kültürü ve yaşam biçimini günümüze taşımaya, unutturmamaya çalıştıklarını söylüyor.
Bencoya, ‘’Annem buralarda doğdu, babam Manisa’da doğdu burada yaşadı. Burada birçok gelenekleri, bayramları vardı, sokaklarda kutluyorlardı… Ondan sonra çeşitli nedenlerden dolayı bunları evlerde kutlamaya başladılar… Ve bu sokaklar özelliklerini kaybettiler. Çünkü bu sokaklarda hem dua sesleri duyardınız hem Ladino dilini duyuyordunuz… Havra Sokağı’nda cümbüş olurdu… Türkçe, Ermenice, Rumca, Ladinoca farklı kültürden insanlar bir arada yaşarlardı… Öyle bir yerdi burası. Biz işte festival ile bu eski günlere atıfta bulunarak bü kültürü yaşatmaya çalışıyoruz.
‘’HEM YAHUDİLER HEM TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ’’
Biz Yahudi kültür mirasının devamı için projeler geliştirmeye çalışıyoruz, bu tabi Yahudiler için hem tüm İzmir için hem de tüm Türkiye için önemli. Bizim yaptığımız çalışmalar ve festival burada esnafa da fayda sağlayacak. Onlara müşteri kaynağı olacak. Esnaf ile çok iyi bir ilişkimiz var ve projeden de memnunlar. Bu aynı zamanda bir turizm projesi çünkü.
Prag’da bizimkine benzer bir müze projesi var. Yılda 750 bin kişi giriş yapıyor o müzeye. Burada da ona benzer bir şey yapmak istiyoruz. İçeride rehberler olacak. Sinagogların tarihi anlatılacak, kültür ve sanat etkinlikleri olacak’’.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |