Sertel’den çarpıcı ‘İzmir sandığı’, ‘değişim’ ve parti içi yarış mesajları

GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk partisi (CHP) İzmir Eski Milletvekili ve tüzük komisyonunda yer alan Atilla Sertel, Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı’nda Gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtlarken çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İzmir özelinde dikkat çeken seçim analizi yapan Sertel, CHP'deki 'değişim' gündemi ve start verilen kongre süreci hakkında da çarpıcı mesajlar verdi.

İZMİR SONUÇLARI BAŞARI DEĞİL
Son genel seçimlerdeki İzmir sonuçlarını değerlendiren Sertel şunları söyledi;
“Genel seçimlerde İzmir sonuçları başarı değil. Başarı aranıyorsa Çorum’a bakmak lazım. Yüzde 12 oy arttı. Elazığ’da yüzde 12 arttı. Kastamonu’da yüzde 7 arttı. Afyon’da yüzde 4 artış var.

İzmir gibi bir kentte 2 puan oy düşüyor. Başarı demek için ya matematik bilmemen, lazım ya çok duygusal olman lazım ya da gerçeği görmemek lazım.

İttifak partilerinin burada dahil edilmesi ve 4 vekil verilmesi CHP’li seçmeni küstürdü. Sandığa gitmeyen CHP’liler var. Başka partiye oy veren CHP’liler var. Bu gerçeği görmek lazım.

Biz seçimi aslında vekil adaylarını belirlerken çok büyük oranda hatalarla sıkıntıya soktuk. Ankara’da tartışılan bir adayı ve Ergenekon davalarında Adalet Bakanı olarak bilinen biri aday gösterildi.

Listeler hazırlanırken hangi kentlerde ne vereceğimizi nasıl bir tepkiye yol açacağını, nerelerde ne kaybedeceğimizi hesaplamamamız lazımdı.”

YEREL SEÇİM UYARISI
Sertel, genel seçimlerdeki İzmir sonuçlarının yaklaşan yerel seçimler için uyarı taşıyıp taşımadığının sorulması üzerine, “Sonuçları alarm olarak görüyorum. Eğer ‘ben şunu şunu aday yaptım. Bunu buraya atadım yöntemiyle gidilirse İzmir’de partimiz açısından yerel seçimde sıkıntılı bir tablo ortaya çıkabilir endişesini taşıyorum” dedi.

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ: GÜNDEMDE HANGİ BAŞLIKLAR VAR?
Sertel, partideki değişim tartışmaları özelinde çarpıcı mesajlar verdi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun değişim sürecini başlattığını, tüzükle ilgili çalışmaların sürdüğünü söyleyen Sertel, tüzükle ilgili gündemdeki başlıkları ve önerileri anlattı.

Sertel programda ‘tüzük değişikliği’ ve ‘değişim’ tartışması  özelinde şunları söyledi;
“ Genel Başkan değişim sürecini başlattı. Tüzük komisyonu kuruldu. Bende içinde yer alıyorum. Birincisi dünyadaki bütün tüzükleri inceliyoruz. Sosyal demokrat partilerin uygulamalarına bakıyoruz.

Öncelikle parti içinde demokrasiyi esas kılacağız.

Vekillik ve belediye başkanlığına dönem sınırlaması getirilmesi düşünülüyor. 3 dönem, 2 dönem tartışılıyor.

2 kez üst üste seçim kaybeden genel başkanın görevi bırakması noktasında tüzüksel bir değişiklik önerileri geliyor.

Parti Meclisi’nin(PM) seçimi ve Merkez Yönetim Kurulu’nun(MYK) PM tarafından seçilmesi düşünülüyor.

Üye aidatlarının toplanmasıyla ilgili düşünceler var.

Sandık örgütlenmesine yönelik bir çalışma var.

İşin özü demokratik bir tüzük olacak. Kimse hakkım yendi demeyecek. Ama parti içi disiplinde olacak. Partinin aldığı karar dışında bir karar uygulamak doğru değil.

Bir öneri daha var. Bundan sonra Cumhurbaşkanı adayı, Tüm CHP’li üyelerin oylarıyla belirlenmesi.

Programın yazımıyla ilgili Genel Başkan Yardımcımız Yunus Emre’ye Genel başkanımız görev vardı. Programda aksayan yönler tartışılacak. Programında da emekten yana özgürlüklerden yana halktan yana bir çizgiyi vurgulayarak muhafazakarlaşmanın da önüne geçerek ihtiyaç olan partinin yaratılması için mücadele edeceğiz. Başarırsak toplum bizi kucaklar. Başaramazsak kim gelirse gelsin hamam tas aynı olduktan sonra fark etmiyor.

Bizim aslında sorunumuz partiye giren bir genç üye ‘ben çalıştıktan sonra belediye başkanı da olurum vekil de olurum’ diyebilmesi buna inanması. Bu inancı kaybetti partilimiz. Edilgen bir yapıya kavuştu. ‘Otur yerine ben aday yollayacağım denile denile parti edilgen ve çekingen bir yapıya geldi.”

KURULTAY DELEGELERİNİN ALACAĞI KARARI ÖNEMSİYORUM
Parti içinde bazı isimlerin gündeme getirdiği “Genel Başkan değişsin” talepleri hakkında konuşan Sertel, şunları söyledi: 

“Demokrat Parti’nin GİK üyesiymiş. CHP’den vekil seçilmiş. Şimdi emekli… Geçen gün açtı ağzını yumdu gözünü. Kemal Bey’in yaşından söz ediyor. CHP’de bir emeği yok. Sadece vekil olmuş, yazılmış. Bedavadan vekil olmuş sonra çekmiş gitmiş. Vekillikten emekli maaşını alıyor. Mesele şu onlar mı belirleyecek, CHP’ye emek veren üyeler mi belirleyecek. Kim tayin edecek bu kaderi. CHP’ye oy verenlere saygım sonsuz.

Ama CHP içerisinde 1 milyonu aşkın üye var. Delege seçimleri başladı, bana göre şu olması gerek. Diyelim 39 delege seçilecek. 80 kişi aday adayı oldu. Çarşaf liste hazırlansa üyeler gelip işaretlese. Çarşaf listeyle delege seçilse. 2 listeyle burası da kazansa orası da kazansa kaybedeceğimiz insanlar oluyor. Bu çok ağır oluyor. Delege seçimlerinde parti kırılıyor. Sonra ilçe kongrelerinde sonra ilde kırılıyor. Ve kurultay yapılıyor. Genel Başkanı belirleyen kurultay delegeleri. Diyebilir misin seçilerek gelmiyor. Demokrasinin içerisinden geliyor. Kıran kırana yarışların içinden geliyor. Siz onlar adına müdahil olup ‘bu gitsin şu gelsin’ diyemezsiniz. Kurultay delegelerinin alacağı kararı önemsiyorum. Kurultay delegeleri topluma kulak veren insanlardır. Ona göre bir şekillenme olur.”

YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE KURULTAY YAPILMALI
Sertel, “Yerel seçimlerden önce kurultay yapılmalı mı?” sorusuna, “ Yerel seçimlerden önce kurultay olmalı ve önseçim kararı çıkmalı. Kimse yukarıdan torpil aralamamalı. Halkın ayağına gitsinler üyenin ayağına gitsinler. Halk partililer onay verirse aday olsunlar” yanıtını verdi.

İMAMOĞLU MESAJI: BENİM DEDİĞİMDEN ÇOK KURULTAY DELEGELERİ NE DİYECEK
Uzun süredir değişim çıkışında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu özelinde mesajlar veren Sertel şunları söyledi;
“Ekrem İmamoğlu’na İstanbul adaylığının yolunu açan koşulları biliyoruz. İmamoğlu genel başkan olmak isteyebilir. Kimse karşı çıkamaz. Benim dediğimden toplumun dediğinden çok kurultay delegesi ne diyecek. ‘Evet Ekrem Bey bu işi iyi yapar’ derse biz Ekrem İmamoğlu’nun genel başkanlığında oluruz. Hiçbir sıkıntımız olmaz. Hele benim hiç olmaz. Ekipçi bir ruhla hareket etmiyorum. Şuanda Genel Başkanımızın bütün özveriyle çalıştığını, olağanüstü gayretle  mücadele ettiğini bilen biri olarak ona haksızlık yapılmasına karşıyım. Bazılarının ekrana çıkıp hakaret etmesini içime sindiremiyorum. Siz kimsiniz bir partinin genel başkanın hakaret dolu sözcükler kullanıyorsunuz. Bu yanlış. Parti içi sorunların tartışılacağı yer partinin iç yapısıdır. Bunu ekranlarda tartışmak doğru değil”

“O SOFRANIN HESABINI BİR GÖRELİM”
Değişim tartışması özelinde çarpıcı yorumlarını sürdüren Sertel, “ Parti içinde şöyle görenler var. Bu sofrada yemek bitti.  Karşıda ziyafet var. Böyle anlayış olmaz. Sofrada yemek bittiyse yiyenler kimler. O sofranın hesabını bir görelim. Böyle bir anlayışla siyasi başarı gelmez. Siz partiyi kendi kurum ve kurallarıyla tüzüğüyle programıyla oturtamadığınızda süreçte kimi getirirseniz getirin partinin başına değişen bir şey olmaz.”

SOYER’İN ÇIKIŞI İÇİN NE DEDİ?
Partisi CHP'ye yönelik "Yeni Siyaset Belgesi İzmir Duruşu" başlıklı açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, değişim çıkışını yorumlayan Sertel, “ Partinin sola yanaşması düşüncelerine katılıyorum ama Soyer birkaç tane düşünce değiştirdi. Önce bir çıkış yaptı. Sonra başka bir çıkış yaptı. Tunç bey’in pek üst düzey siyasetle ilgili demeçlerine alışkın değildik. Parti içi sorunlara pek inmiyordu. İnmesine önce bir baktım. Sonra inceledim ikincisinde daha farklı bir şey oldu. Üçüncüsünde daha başka bir şey oldu. Aslında değişim Tunç Bey’in kendi içinde bir değişim yaşadı.”

MİLLETVEKİLLERİ DE KARIŞMASIN
Sertel, CHP’de başlayan delege seçimleri üzerinden önemli mesajlar verdi. Sertel, “ Bizim birbirimizi yenmemizin zafer olarak adlandırılmasını kabul etmiyorum: Birbirimizi yensek seçilmemesini sağlasak partinin kadrolarını iyi yere gelmesine set çeksek partiye zararı olur. Slogan atıyoruz diğer partililere yönelik ‘birleşe birleşe kazanacağız’. Kendimiz ayrışa ayrışa kaybediyoruz. Parti içinde iç barışı sağlayacak ağabeylerin ablaların birleştirici olması lazım. Bazı belediye başkanları uyarılıyor bu süreçte sadece o başkanlar değil ki. Hepsinin bu işten elini çekmesi azlım. Birisi uyarılırken diğeri uyarılmıyorsa olmaz. Başkanlar karışmasın ama milletvekilleri de karışmasın. Herkes karışıyor. Kaybeden ‘o karıştı ondan kaybettik’ diyor. Dediğim gibi delege mi seçeceğiz çarşaf listeyle yapalım. Kimse gönül koymaz.”