Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta peş peşe meydana gelen 7,7 ve 7,6’lık depremlerle yıkıldı.
- Soyer anlatırken gözyaşlarını tutamadı: Kar suyundan mama yapan anne var!
10 kenti vuran ve binlerce can kaybına yol açan 2 büyük depremin ardından yara sarma ve arama-kurtarma çalışmaları tam gaz devam ederken, ülke çapında afet bölgesine destek için seferberlik ilan edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi de felaketin ilk günü startını verdiği yardım kampanyaları ve ekiplerinin bölgedeki yaptığı çalışmalarla bölgeye destek olmaya devam ederken, kentteki koordinasyonunu sağladıktan sonra felaketin merkezine giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bu sabah kente dönerek Gaziemir’de bulunan Fuar alanında bir basın toplantısı düzenledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'in 1000'e yakın personelle afet bölgesindeki 4 kentte koordinasyon merkezleri kurularak oluşturulacak paralel belediye sistemini anlattığı toplantıya afet bölgesindeki izlenimlerini aktarırken gözyaşlarını tutamadığı anlar damga vurdu.
MUCİZE KURTULUŞ HABERLERİ GERÇEĞİN BİNDE BİRİ DEĞİL!
Başkan toplantıda deprem bölgesine dair izlenimlerini paylaşırken büyük felaketin ardından Büyükşehir Belediyesi organizasyonuyla başlatılan ‘Umut Hareketi’ne dair de bilgilendirmede bulundu.
Soyer toplantıda sözlerine, "Adana’ya gittik. İskenderun, Antakya arkasından Defne ve Samandağ'da kaldık. Ertesi sabah Osmaniye, Pazarcık, Gölbaşı, Maraş, Adıyaman ve Şanlıurfa'ya gittik. Bu sabah İzmir’e döndük. 1000 km’lik güzergah boyunca büyük bir felaketle karşılaştık. Facia, felaket ne kadar büyükse deorganizasyon da o kadar büyüktü. Yüzlerce kilometrelik güzergah boyunca moloz kentlerden geçtik. Büyük bir çaresizlik vardı su yoktu, elektrik yoktu, ekmek yoktu, doğalgaz yoktu. 3 gün boyunca sadece bir çorba içebilmiş insanlarla karşılaştık. İnsanlar hipotermiden ölmemek için yaşam mücadelesi veriyorlar. Kısacası çok ağır bir tablo var! TV'lerde gördüğüm mucize kurtuluş haberleri elbette doğru ama bu gerçeğin binde biri bile değil. O farklı gerçek devletin olmadığını gösteriyor bize... Devleti polis üniforması ile görürsünüz, asker üniforması ile görürsünüz. Biz geçtiğimiz şehirlerde bir asker, memur görmedik, devlet yoktu! Enkaz altından çıkartılanlar ilk 8 saat içinde kendi imkanları ile çıkmayı kurtarılmayı başaranlardı. 40 saatten sonra biz kurtarma haberlerini almaya başladık. Anca o saatten sonra müdahil oldular. Hastaneler yıkılmış, ayakta kalanların koridorlarında üst üste cesetler var. Ambulanslar görüyorsunuz 200 tane... 'Talimat bekliyoruz' diyorlar. Dizilmiş 50 tane asker ne bekliyorsunuz kardeşim diyorsunuz talimat bekliyoruz diyorlar. İnsanlar yalnız kalmış durumdalar. Suyun elektriğin ekmeğin olmadığı olağanüstü zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar" diyerek başladı.
BÜYÜKŞEHİR’DEN AFET BÖLGESİNDE PARALEL BELEDİYE!
Büyükşehir Belediye Başkanı deprem bölgesinde yeni destek adımını ise şu sözlerle anlattı: 4 şehirde bir koordinasyon merkezi kuruyoruz. Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş’ta koordinasyon merkezleri kuruyoruz. Bir birim çocuklarla ilgili görev yapacak. Diğeri kadınlarla ilgili görev yapacak. Kadınlar için tuvalet yok. Bir bölüm bir kira bir yuva için çalışma yapacak. Yerinde tespit yapacaklar. Bir bölüm sağlık hizmeti vermek üzere görev yapacak. Bir bölüm de buradan gelen malzemelerin doğru hedeflere ulaşması için dağıtım işini yapacaklar. Bir büyükşehir belediyesinin paralelini kuruyoruz. Yunanistan kadar bir coğrafya. 81 vilayet içinde doğru hizmeti en iyi hizmeti taşıyacak olan kent de İzmir’dir diye düşünüyoruz. İzmir 2 sene önce tecrübe yaşadı. O deprem sınavını başarıyla atlattı. İzmir’in tüm dinamiklerini seferber derk altına imza attığımız bir şeydi. 30 günün sonunda herkesi başını sokacağı bir yuva bulmuştuk. İzmir 81 vilayetin içinde bu hikayeyi en iyi başaracak şehirdir. Yarından itibaren yaklaşık 1000’e yakın çalışanımızı bölgeye göndereceğiz. Psikologlar da olacak fen işlerinden arkadaşlarımız da görev yapmak üzere gidecekler. Yapacağımız şey buradan İzmirlinin göndermek istediği malzemeleri doğru yerle buluşturacağız...
ACIYI TARİF ETMEYE TÜRKÇEM YETMEZ!
Soyer, ‘’Saniyelerle yarışıyor ekipler evet öyle. Orada yaşamını sürdürmeye çalışan insanlar için de saniyelerle yarışıyoruz. İzmir’e güveniyoruz. İzmirlilere güveniyoruz. Çünkü çok büyük acılar gördük ve insan burada bir bardak su içerden kendinden utanıyor. Yaşanacak acıyı tarif etmem mümkün değil Türkçem yetmez. En büyük ihtiyaçlardan birinin kefen torbası olduğunu biliyorsunuzdur. 10 binler enkaz altında yerle bir olmuş köyler var. Çok büyük acılar yaşanıyor. Vicdanı olan İzmirliler biliyoruz geçen depremde gördük yine onlara güveniyoruz’’ dedi.
Soyer konuşmasının sonunda ihtiyaç listesi paylaşırken, ‘’En çok ihtiyaç olan şeyler; Çadır, battaniye, jeneratör, tuvalet, mazot. Mazot yok, su yok, elektrik yok umut yok büyük öfke var. Tvlerde görmediğimiz gerçekleri de ben gördüğüm gözümle sizlerle paylaşmış olayım ama umudumuz çok büyük bunu başaracağız. Orada görev yapan askerler, AFAD ekipleri herkes canla başla elinden geleni yapmaya çalışıyor. Hepsine teşekkür ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.
SORU&CEVAP
Soyer soru-cevap bölümünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İŞİMİZİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
İktidar cephesinin muhalefet belediyelerinin yardımlarına kısıtlama getirdiği ya da set çektiğine yönelik iddialara yönelik soruya yanıt veren Soyer, "Beni tanıyorsunuz. Ben bizi sınırlayan şeyleri konuşmaktan hiç hazzetmiyorum. Nerede durdururlar onların meselesi, biz işimizi yapmaya devam edeceğiz" dedi.
SİYASETİN ALASINI YAPMAYA GAYRET EDİYORUZ!
‘Deprem üzerinden siyaset yapılıyor’ tartışmaları hakkındaki soruya yanıt veren Soyer, ‘’Durum göz önün sermek de siyasettir. Her şey siyasidir. Biz siyasi olmayan bir şeyi konuşmuyoruz. Siyaset sadece partilerin söylemleri ile programları ile sınırlı bir şey değil. Yerel siyasetçi olarak bugün el birliği yapma zamanıdır. İzmir olarak üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Siyaset hayatı iyileştirme sanatıysa, biz o siyasetin alasını yapmaya gayret ediyoruz’’ dedi.
KONUT STOĞUMUZ ÇOK KUŞKULU!
Soyer İzmir’in konut stoğu ve yolların depreme hazırlığı ile ilgili soruya, ‘’Bizim konut yapı stoğumuz maalesef çok eski çok kuşkulu bizim açımızdan. Her bir binanın deprem güvenliğini ölçüyoruz. Bütün bu tablo çıktıktan sonra daha somut konuşabiliriz. Biz bir gelecek planlaması yapmak istiyoruz. İmar planlarımızı bu verilere ışığında revize ediyoruz. İzmir’in vahim bir tablo ile karşılaşması halinde tahribatın minimum düzeyde olması için çalışıyoruz’’ yanıtını verdi.
HİLTON SORUSUNA YANIT!
Hilton Oteli’nin depremzedelere açılıp açılmayacağı yönündeki soruyu yanıtlayan Soyer, ‘’Hilton bize ait değil. Bizim sadece hissemiz var. Müzakereye devam ediyorlar ama henüz sonuçlanmadı biz elimizden geleni yapıyoruz. Biz buradan bine yakın arkadaşımızı götüreceğiz dedim. O otobüslerle oradan buraya gelmek isteyen vatandaşlarımızı taşıyacağız. Çünkü çaresizlik var gelmek istiyor ama gelemiyor onları taşıyacağız. Biz dönmek isteyenleri buraya taşımak için ne gerekiyorsa yapacağız’’ dedi.
NEDEN DEPREM DERSİ KOYMUYORSUNUZ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deprem bölgesinde hükümete yönelen eleştirilere sert yanıtlar vermesiyle ilgili konuşan Soyer, ‘’Gerçekten biz hayal görmedik. Devlet yoktu görmedik. Kimseyi görmedik, arama kurtarma ekibi görmedik o güzergahta. Deprem ne için bütün okullarımızın eğitim müfredatında yoktur? Bu kadar deprem bölgesiyiz. Niye çocuklarımıza fay nereden geçer, korunmak için neler yapılmalı diye bunları öğretmiyoruz? Neden okullarımıza deprem dersi koymuyorsunuz?’’ açıklamasını yaptı.
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI!
Soyer deprem bölgesinde yaşadığı anlara dair soruya yanıt verirken göz yaşlarına hakim olamadı.
Soyer şunları kaydetti: Bizim orada ağlamaktan gözlerimizde yaş kalmadı. Çok acı şeyler gördük. 3 gündür boğazımdan sadece bir çorba geçti diyen, çocuğunu götürecek hastane bulamayanlar gerçekten dayanmak çok zor. Genellikle cesetler ikili çıkıyor. Evladına sarılmış anneler babalar…
‘BİR KİRA BİR YUVA’ KAMPANYASI İÇİN ÇAĞRI!
Soyer konuşmasının sonunda ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyasına destek çağrısında bulundu.
Soyer, "Umut Hareketi 37 milyon liranın üzerinde bir kaynak sağlandı. En acil ihtiyaçlar var. Buraya desteğin büyümesini arzu ediyoruz. Bir Kira Bir Yuva. O zaman Türkiye’nin en büyük kampanyası haline gelmişti. 42 milyon TL toplanmıştı. O yüzden 30 günün sonunda yek ir çadır kalmamıştı İzmir’de. 4 ayrı şehirde 10’ar arkadaşımız Bir Kira Bir Yuva için çalışacak. Binası yıkışmış şehri terk etmek istiyor. Arkadaşımız buradaki bağışçı ile depremzedeyi buluşturacak. Bunu da tüm Türkiye için yapmaya başladık. 1 milyon 580 bin civarında bir rakam var şuan. Herkesi destek vermeye davet ediyoruz’’ dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |