Soyer'den TTB zirvesi mesajları: Kriz belediyeciliği ve butik turizm vurgusu!

Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR - Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından ulusal kalkınmada yerel yönetimlerin önemini vurgulama amacıyla 11 farklıda ilde düzenlenecek olan ‘Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları’nın 5’incisi İzmir’de gerçekleşti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde Kaya Termal Otel’de düzenlenen zirvenin açılış konuşmasını TTB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yaptı. Programa İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve belediye başkanları katıldı.

HALK EN YAKININDA BELEDİYELERİ GÖRÜYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Son 2 yılda İzmir’de yangın, pandemi, deprem, sel, hortum, tsunami, pandeminin 2-3 dalgasını yaşadık. İzmir’de yaşadığımız afetlerde çok iyi gördük ki belediyecilik yol, su, altyapı, park gibi hizmetlerle sınırlı değil. Yönettiğimiz şehirlerdeki vatandaşlarımızın belediyelerden çok daha büyük beklentileri var. Halkımız yerel yönetimleri en yakınında ve en zor günlerinde derdine derman bulması gereken birinci kapı kabul ediyor” dedi.

BÖLÜNEREK KALABALIKLAŞAN MENFAAT ORTAKLIĞI DEĞİL VİCDAN HAREKETİ BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ
Birliktelik ve dayanışmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Soyer, “Hangi siyasi görüşten olursa olsun halkımız şehrin tüm paydaşlarıyla uyum içinde çalışan karar vericiler görmek istiyor. Bir vizyon ortaklığı tesis ederek ve ortak akılla pekiştirmek zorundayız. Kader arkadaşlığımız çok önemli. Doğal afetlerin herkesi eşitlediği bir dönemdeyiz. Bölünerek kalabalıklaşan menfaat ortaklıkları yerine birleşerek çoğalan vicdan hareketi başlatmak zorundayız. Hiçbir ön yargının esiri olmadan, hayatta kalmak için bunu başarmakla mükellefiz. Biz karar vericiler bunu ivedilikle idrak etmeliyiz. Pandeminin yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen dünyada ve ülkemizde önemli değişiklikler başladı” açıklamasında bulundu.

BUTİK TURİZM HEDEFİ
Soyer olağanüstü süreçte hayata geçirilen 5 temel ilke üzerinden sözlerini sürdürdü ve “Yönettiğimiz şehirleri afetlere dirençli kılmak adına geliştirdiğimiz kriz belediyeciliği var. Tüm kaynaklarımızı sorunu çözmeye odakladık. Kaynakların nereye kullanılacağını da şehrimizde birlikte tasarladık. Tarım… İzmir’de tarımı kuraklık ve yoksullukla mücadele olarak tanımladık. Tarımı sadece toprakta başlayıp biten zirai faaliyet olmaktan çıkardık. Çiftçinin üretimini sürdürülebilir kılmayı, kentin ucuz ve sağlıklı gıdaya erişimini sağlıyor. Girişimcilik- inovasyon ve yaratıcı endüstri… Şehrimizin doğayla uyumunu arttırmak... Döngüsel ekonomiyle ilgili çalışmalarımız var. İzmir’in dünyayla bağlarını güçlendirmek için kurduğumuz kent vizyon ortaklığıdır. Fuarlar şehri İzmir’in taşıyıcısı olan belediye iştirakimiz İZFAŞ şehrin tüm dinamikleriyle çalışıyor. Pandemi sonrası tüm dünyada daha çeşitli butik bir turizm yaklaşımını hedefliyor. İzmir’in yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, şehrimizi dünyada öne çıkan kentlerden biri haline getirme çabası içindeyiz. Pandemi kendimizi güncellememizi zorunlu kılıyor. Pandemi ve yaşadığımız tüm krizler birlikte hareket ettiğimizde neleri başardığımızı, ayrıştığımızda neleri kaybettiğimizi görmemizi sağladı. Bu zor günleri birlikte aşabiliriz. Hükümetin iş birliğini güçlendirmesini, belediyelerin ihtiyaçları için somut adımlar atması temennisini belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.