Politika Durağı’nda 3 deneyimli gazeteciden gündeme çarpıcı bakış!

GERÇEKİZMİR – Deneyimli gazeteciler Sercan Avcı, Mustafa Akbaş ve Onur Çakır Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında siyaset gündemini masaya yatırdı.

Politika Durağı’nda Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un 4.5 yılını değerlendirdiği toplantıyla açılan perdede toplantısıyla açılan perdede AK Parti’deki kongre, CHP’deki kurultay süreci İzmir paranteziyle masaya yatırıldı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kentteki TEKNOFEST mesaisinin yanı sıra İYİ Partili Ümit Özlale’nin çıkışları ve yerel seçim kulisleri de değerlendirildi.

BAŞKAN BATUR VE 4.5 YIL TOPLANTISI

“ROTASINI TAMAMEN KONAK’A ÇEVİRMİŞ DURUMDA… RAKİBİ DE KAYA!”
Programda perde Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un görev başında geçen 4.5 yıllık dönemi anlattığı basın toplantısıyla açarken Sercan Avcı’dan, “Öncelikle böyle süreçlerde belediye başkanları bu tarz toplara pek fazla girmez. Medyaya 4.5 yılını anlatmak, soru da alarak anlatmak biraz cesaret ister. Bu anlamda takdir ettim Sayın Batur’u. Ama aklımda en önemli detaylar Özgür Özel ile arası çok iyi olmasına rağmen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na açık desteği ve 2018 yılının Ekim ayında Büyükşehir dosyası almış biri olarak bugünkü açıklamalarında rotasının tamamen Konak olduğunu görmüş olmam. Her şeye rağmen ben Sayın Batur’un il kongresi sürecinde yıprandığını düşünenlerdenim. Dönem handikabının yanında il kongre sürecindeki taraf belirleme noktasında yaşadığı sıkıntı da var. Kongrede en çok çizik yiyen belediye başkanı oldu kendisi… Şöyle bir rakibi de var. Ben Tunç Soyer’in yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olması halinde İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın Konak için şanslı olduğunu düşünüyorum. Heval Savaş Kaya bu dönem Konak üyesi, Konak’tan delege seçildi. Ben hazırlıklarının Konak yönünde olduğunu düşünüyorum” yorumu geldi.

“ÇOK NET ÇERÇEVEYİ ÇİZMİŞ”
Mustafa Akbaş ise, “Ben bugün şunu gördüm Başkan Batur ve ekibi iyi hazırlanmış. Çok riskli dönemde böyle bir toplantıyı yapıp tüm soruları da alması ayrıca bir cesaret. Mesajlarına gelirsek ben de katılıyorum çok net şekilde çerçeveyi çizmiş, “Konak’ta yapacaklarım var ve göreve talibim” diyor. Ama karar vericinin partinin üst kurulları olduğunun ve kurultay sürecinin de altını çiziyor. Diğer yandan ‘Özgür Özel benim kardeşimdir’ dedi ama diğer taraftan da ‘Beni Konak Belediye Başkanı olarak onurlandıran bir Genel Başkan’a destek veririm’ dedi. Ahde vefa vurgusu yaptı. Bunlar da önemliydi” dedi.

“BEN BATUR’UN DEVAM EDECEĞİNİ DÜŞÜNENLERDENİM”
Onur Çakır ise şunları söyledi: Çok tecrübeli bir belediye başkanı. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemem ama birçok belediye başkanına ‘4.5 yılda ortaya ne koydun?’ desek ‘kemküm’ eder, çiçek-böcek anlatır. Başkan Batur’un hakkını vermek lazım gerçekten proje yapmış. 17 tane büyük projesi var. Gerçekten belediyecilikte ne yapılması gereken bir isim. Bir dahaki dönem için tek bir handikap olabilir, 25 yılını doldurmuş olması. Acaba ‘yeter’ denilir mi? Tek handikabı bu. Ben Abdül Batur’un devam edeceğini düşünenlerdenim. Yenileme elbet olacaktır ama tecrübeli isimlerin de korunması gerekiyor. Ben kongrede kendisine çizik atanların da haksızlık yaptıklarını düşünüyorum. Eğer Abdül Batur’un Genel Merkez düzeyinde aday gösterilmeme konusu ön plana çıkarsa Heval Savaş Kaya’nın Karabağlar ve Buca’nın yanı sıra Konak için de bastıracağını düşünüyorum ama özel olarak Konak’ı, Buca’yı ya da Karabağlar’ı isteyeceğini düşünmüyorum.

“İL KONGRESİ’NDEKİ ÇİZİKLER KONAK’IN RÖVANŞI!”
Akbaş, Çakır’ın açıklamalarının ardından ‘kongrede çizik’ konusu bir parantez açarken, “Ben bunun Konak Kongresi’ndeki sonuçla alakalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Heval Savaş Kaya’nın Konak’ta yazdırabildiği hiçbir isim olmadı, hepsi çizildi. Bunun rövanşı İl Kongresi’nde alındı. Ama bu biraz şöyle bir durum, yel kayadan ne koparır çünkü Batur’un İzmir siyasetinde bir ağırlığı var. Heval Savaş Kaya’nın kaderi ise bence tamamen Tunç Soyer’e bağlı. Kendisinin tek başına CHP Genel Merkezi’nde ya da örgütünde bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum.

‘SOYER ADAY OLURSA 3 İSİM DE ADAY’ İDDİASI!

“BU 3 İSMİN ADAYLIK ŞANSININ  YÜKSEK OLDUĞU ÇOK FISILDANIYOR”
‘Batur-Kaya’ yorumlarının ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yeniden aday gösterilmesi ekseninde bir kulisi paylaşan Avcı, “Buradan bir iddiayı da paylaşalım. Eğer Tunç Bey bir kez daha aday gösterilirse 3 ismin adaylık şansının oldukça yüksek olduğu çok fısıldanıyor. Hatta iddia şu ki, Tunç Bey de bunu bazı sohbetlerde dile getiriyor. Biri Murat Aydın, diğeri Nilay Kökkılınç ve diğeri de Heval Savaş Kaya… Özellikle Sayın Soyer’in de bunu telaffuz ettiği noktasında çok fazla bilgiler geliyor. İlçeleri de söyleyelim; Kaya için Konak dedik ve Karabağlar geçiyor, Murat Aydın Karşıyaka, Nilay Kökkılınç da Güzelbahçe” dedi.

“BAKALIM TUNÇ BEY’İN YOĞURT YİYİŞİ NASIL OLACAK?”
Avcı’nın gündeme getirdiği iddiayı değerlendiren Çakır ise, “Aziz Kocaoğlu dönemini hatırlayalım. Sema Pekdaş ile ilgili olarak CHP’ye üye olacak diye bir haber gelmişti. Koşa koşa gitmiştik. Daha sonra Aziz Bey Sema Hanım’ın aday olmasını sağladı. Milletvekili listelerini hatırlayın; Hülya Güven, Mustafa Moroğlu… Yani Büyükşehir Belediye Başkanlarının zamanında istediği isimleri aday yaptırdığına biz şahit olduk. 2019’da buna pek şahit olamadık çünkü Tunç Soyer’ın daha kendisi olup olamayacağı belli değildi. Bu dönemde bence Aziz Kocaoğlu’ndan daha farklı bir stratejiyle yol alabilir. Aziz Kocaoğlu daha çok ‘olmazlar’ üzerinden gider, en sonunda ‘olur’u işaret ederdi. Bakalım Tunç Bey bu anlamda yoğurdu nasıl yiyecek?” diye konuştu.

“GENEL MERKEZ BU KEZ FARKLI DAVRANACAK”
Akbaş ise konu hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: Genel Merkez’in bir önceki dönemlerdeki Büyükşehir Belediye Başkanının genelde belirleyici olduğu tavrını bu dönem sergilemeyecek diye düşünüyorum. Çünkü önümüzde Urla, Menemen ve hatta hatta son dakika kurtarılan Torbalı örnekleri var. CHP Genel Merkezi’nin bu işlerden çok ağzı yandı. Dolayısıyla Genel Merkez bazı ilçelerde Büyükşehir’i bile fazla dinlemeden kendi içindeki dinamiklerle etkili olmaya çalışacaktır. Sütten ağzı yandı çünkü…


AK PARTİ OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRESİ VE ÜST YÖNETİM İÇİN İZMİR KULİSLERİ

Programda ‘CHP 2024’ eksenli kulislerin ardından gündeme AK Parti’de hafta sonu yapılacak olağanüstü büyük kongre geldi.

“HAMZA BEY DEVAM ETMEK İSTİYOR, ADAYLIĞI İÇİN ARTI OLUR”
Çakır, “Aslında mecburi bir kongre bu. Olağanüstü zaten. Önümüzdeki yılın bu dönemlerinde olağan kongre yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her zaman ‘değişim’ diyor. Büyük ihtimal kadroların yüzde 40’ı değişecektir. İzmir cephesinden ele alırsak, İzmir’den MKYK’da Hamza Dağ ve Binali Yıldırım var. Hamza Bey Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı aynı zamanda. Kendisi bu göreve devam etmek istiyor, edindiğim bilgilere göre de devam edecek. Tanıtım ve Medya gerçekten çok önemli ve yerel seçimlere çok kısa bir süre var. Hamza Dağ da çok iyi bir ilişki ağı kurdu kısa sürede” diye konuştu.

Hamza Dağ’ın kongre sonunda görevine devam etmesi durumda olası Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı durumunun nasıl etkineleceğini de değerlendiren Çakır, “Göreve devam ederse aday olmayacağı anlamına gelmez. AK Parti’de duruma biraz farklı bakılıyor. MKYK’ya seçilirse illa MYK’ya girecek diye bir durum yok ama atanır ve görevine devam ederse bu bir artı… Çünkü güçlü bir şekilde aday olacak, Büyükşehir adayı MYK üyesi olacak, sözü daha dinlenir olacak. Hem bir genel başkan yardımcısı hem de Büyükşehir adayı sıfatı olacak. Bence kendisi açısından bir artı bu durum” dedi.

“ŞEBNEM BURSALI VE MEHMET KASAPOĞLU MKYK İÇİN ÇOK ŞANSLI”
Çakır sözlerine şöyle devam etti: Bu arada Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığını İzmir’den bir isim daha istiyor, o da İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı… Şebnem Hanım’la ilgili şöyle bir kulis bilgisi vereyim, kendisi Sayın Cumhurbaşkanına yakın bir isim, hatta milletvekili adaylığı isteğini kendisine bizzat ilettiği bilgisi var. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a çok yakın bir isim. Bir isimle daha yakın o da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’nı eşi Emine Erdoğan… Yani Şebnem Hanım da MKYK’ya en azından girmek istiyor, girerse MYK için adım atacaktır. Sayın Cumhurbaşkanının önem verdiği bir isim var Mehmet Kasapoğlu. Bu ismi hiç göz ardı etmemek gerekiyor. Zaten kendisine 5 yıl Spor Bakanlığını temsil etti. Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde BM zirvesine gitti, Mehmet Kasapoğlu oradaydı. Eski bakanların bir çoğu komisyon başkanı oldu, Mehmet Kasapoğlu da böyle bir görev aldı. Mehmet Bey’in de MKYK’ya girmesine kesin gözüyle bakılıyor, oradan da MYK şansı var. Bir diğer İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya MKYK’ya girmişti ama kendisi TBMM Başkanlığı Divan Üyesi. Genelde TBMM görevi alanlara partide bir görev verilmiyor. Ben bu dönem Sayın Kaya’nın MKYK ile bir değerlendirmede olmayacağını düşünüyorum. İzmir’den 2 isim daha var MKYK’yı zorlayan; İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ile Alpay Özalan.

‘HAMZA DAĞ’ MESAJLARI!
Kongre ekseninde AK Parti’deki İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kulislerine de bir parantez açılırken, Akbaş’tan, “Ceyda Bölünmez Çankırı’nın böyle bir niyeti var. Benim aldığım duyum bu yönde. Mehmet Kasapoğlu en önemli adaylardan bir tanesi. Ben Hamza Bey’in şu süreçte kendini biraz geriye çekmesine şaşkınım. Adaylık konusunda ismi ilk ortaya atılan ve teşkilatta da ciddi karşılık bulan bir isim” değerlendirmesi gelirken, Avcı ve Çakır Hamza Dağ özelinde, “Çekilmenin aksine her gittiği yerde İzmir’i konuşuyor, bunun dışında da sürekli İzmir’de ve sahada” yorumunu yaptı.

Avcı, “Aslında 2 söylemin kesişimi de süreci doğru yürüttüğünü gösterir” derken, Akbaş, “Hamza Dağ gibi İzmir’in her karış toprağında bir izi olan ve partide çok yüksek mevkide bulunan bir ismin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına yönelik isteği netken başka başka adaylar öne çıkmaz diye düşünüyorum. Bence geri çekildi ki diğer adaylar da öne çıkmaya başladı. Strateji de yapıyor olabilir” diye konuştu.

ERDOĞAN’IN TEKNOFEST İZMİR MESAİSİ VE HASTANE AÇILIŞININ ERTELENMESİ

Programdaki AK Parti başlıklarından biri de İzmir’de düzenlenen yılın son TEKNOFEST’i ve şölene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mesajlar oldu.

“HİZMET VURGUSU VAR AMA BAYRAKLI ŞEHİR HASTANESİ?”
Avcı, “Ben Sayın Erdoğan’ın İzmir mesajlarının çok TEKNOFEST’in önüne geçmediğini düşünüyorum. İzmir’in fetret devri yaşadığını söyledi ama programında yer almasına rağmen Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılışı yine yapılmadı. Bir yandan hizmet vurgusu yapılıyor ama yerel seçim sürecinde yılan hikayesine dönen bir açılışın hala yapılmaması handikap yaratmıyor mu?” diye konuştu.

“BU DURUM AK PARTİ İÇİN DEĞİL İZMİR İÇİN BÜYÜK HANDİKAP”
Sözü son cümledeki sorudan alan Akbaş da, “Doğru açılmaması bir handikap yaratıyor ama İzmirliler için yaratıyor. Hastası olan, hastane ihtiyacı olan İzmirliler için bir handikap yaratıyor çünkü mevcut hastaneler şuan üflesen yıkılacak durumda. Hiç bir şekilde güçlendirilmiyor, ekip-ekipman alınmıyor. Ve hep söylenti şu: Ya zaten taşınacak! Zaten taşınacak diye bu hastaneler böyle bekletilirse, her geçen gün nüfusu artan hatta hastaneleri birer bölge hastanesi hizmeti veren İzmir için bu durum çok büyük bir handikap. Ama ben AK Parti’nin bunu çok düşündüğünü düşünmüyorum. Bence “Ya zaten 6-7 kez erteledik, 8.’den ne olacak? Ama biz bunu tam yerel seçimlerden önce açarsak belki o zaman verilen mağduriyeti telafi etme şansı buluruz. Şimdi açsak yerel seçime kadar unutulurdu” diye düşünüyorlar” yorumunu yaptı.

“KESİN OLAN ŞEY YEREL SEÇİMDEN ÖNCE AÇILACAĞI”
Çakır ise şunları kaydetti: 2013 yılında muhabir olarak temel atma törenini takip etmişti. Çalışmalar da 2015’te başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Eylül programı açıklanınca hastanenin de açılacağı söylendi. İlgili kim varsa aradım ama baktım herkes ‘kemküm’ ediyor. Ben de anladım ki durum yine askıda. Sonra ‘kesin açılıyor’ dediler. Sayın Cumhurbaşkanı Cuma günü geldi, pazartesi gününe kadar programında vardı. Salı günü de programdan çıkartıldığını öğrendim. Sıkıntı şu: İhaleyi alan firma bakanlığa hastaneyi teslim edemedi. Eğer hastane açılsaydı topal ördek gibi olacaktı. Kaos ortamı oluşacaktı. İkincisi bir iddia; hastanenin yer altında bulunan 200 tane kazıktan 6 tanesinde bir yamukluk bulunduğu… Bununla ilgili işlemin devam ettiği de söylendi. Bu inşaatçılıkta olan bir durum… Ama yüzde yüz olan bir şey var yerel seçim öncesi hastane hizmete girecek.

ÖZLALE’NİN İSTİFA RESTİ!

Politika Durağı’nda masaya İYİ Parti’nin İzmir Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale’nin gündeme damga vuran ‘istifa resti’ de yatırıldı.

“ARKASINDA ‘BELKİ KAZANAMAM AMA KAYBETTİRİRİM’ VAR”
Akbaş, Ümit Özlale’nin İzmir’in bir pazarlık konusu yapılması durumunda partideki görevlerinden istifa edeceğine yönelik açıklamasını, “O istifa restinin kaynağı gazetecilerin bu konuyu aylar öncesinden gündeme getirdiği ‘İYİ Parti hiçbir şekilde işbirliğinden kaçamaz, öyle ve böyle son dakika adaylığını çekecektir’ savı… Anladığım kadarıyla İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in ‘Adayımızı asla geri çekmeyeceğiz’ açıklaması toplumda çok karşılık bulmadı. Bunun üzerine Ümit Özlale’den de böylesine somut bir açıklama geldi. Diyor ki, ‘Ben çok kararlıyım, bu yola çıktım, siz de ‘çık’ dediniz ama yarın bir gün partideki pazarlıklara beni meze ederseniz ben de partideki tüm görevlerimden istifa ederim’… Aslında söylemediği de şu, ‘İstifa ettikten sonra da sizinle ilgili elimden geleni yaparım’… Aslında gözdağı veriyor parti üst yönetimine… Peki Ümit Özlale bu konudaki tavrını neden bu kadar yükseltiyor? İYİ Parti’nin yolunun hiçbir şekilde CHP ile yan yana gelmemesine çalışıyor. Ama son bir yeni ankette tek başına veri olmasa da bir eğilimi gösterir, İYİ Parti’de 5 puanlık bir düşüş gözüküyor. Hal böyleyken İzmir gibi büyük bir kenti İYİ Parti’nin kazanabilme ihtimali çok zayıf gözüküyor. Peki bu kadar zayıf bir ihtimal varken Ümit Özlale’nin çıkıp bu resti çekmesinin arkasında ne var? Gazeteci olarak benim yorumum ‘Belki kazanamam ama belki kaybettirebilirim’…”

"SİYASETTEN GELMEMENİN SANCILARINI YAŞIYOR"
Avcı ise, “Ben Ümit Özlale’nin bu işi kişiselleştirdiğini, çıktığı günden bu yana geriye gittiğini ve kesinlikle  bir danışman sorunu olduğunu görüyorum. Siyasetten gelmemesinin akademi dünyasından gelmesinin sancılarını yaşadığını düşünüyorum” dedi.

"VİTESİ DİREK 5'E TAKTI, ŞİMDİ MOTOR BAĞIRIYOR"
Çakır da, “Ben İYİ Parti’nin 81 ilin tamamını bilmem ama İzmir’de kesinlikle bir aday çıkartacağını düşünüyorum yani bu kararından asla dönmeyeceğini düşünüyorum. İlçelerle ilgili bir şey söyleyemem. Ümit Özlale çok olumsuz başlamıştı, özellikle ‘İşten atacağım’ çıkışı… En son söyleyeceği şeyi en başta söyledi. İki tane tespitim var, biri stratejik hata diğeri siyasi acemilik. Akademi dünyasından geliyor olması tespitine de aynen katılıyorum işte bu bir siyasi acemilik işte. Soruya hemen böyle keskin ifadelerle cevap vermeyi anlamlandıramıyorum, önce bir değerlendirilir hemen rest çekmek anlamsız. Şunu başarıyor ama her hafta öyle ya da böyle kendisini konuşturuyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ama bu söz siyasete tam oturmuyor. Bir şekilde antipati oluşuyor. Kim olursa olsun, ‘Siz daha 1 ay önce ittifaktınız’ der. Samimiyetle ilgili sıkıntı doğurur. Ümit Özlale’nin bir an önce İzmir’i bilen isimlerle bir istişare etmesinde fayda var. Yapıyor mu bilmiyorum. Ümit Özlale vitesi direk 5’e taktı, şimdi de motor bağlıyor.

CHP’DEKİ KURULTAY SÜRECİ, İZMİR CEPHESİ VE TUGAY’IN ÇIKIŞLARI

Programın son bölümü CHP’deki kurultay sürecine ayrıldı ve İzmir cephesindeki gelişmeler de masaya yatırıldı.

"FOTOĞRAF İSTANBUL KONGRESİ'NDEN SONRA ŞEKİLLENİR"
Akbaş, “Ben İzmir’de Kılıçdaroğlu bloğunda gelişmelerle birlikte çok fazla fire olabileceğini ya da hiç olmayabileceğini düşünüyorum. Bu birazda haftasonu yapılacak İstanbul Kongresi’ne bağlı… Bence Cemal Canpolat baya bir önde gözüküyor. Tavrı çok önemli olan Erdoğan Toprak’ın da onunla hareket edeceğini duydum. İstanbul’da yeni ve bambaşka dengeler kuruluyor. Cemal Canpolat kazanırsa Kılıçdaroğlu’nun elinin çok rahatlayacağı ama diğer aday Özgür Çelik’in de tamamen Kılıçdaroğlu’na karşı olmadığı konuşuluyor. İki kümenin içinde de Kılıçdaroğlu’na çok ciddi destek veren yapılar da var Özgür Özel ile yürümeyi seçen yapılar da var. İzmir’de şuan belki sesini çıkaramayan, net bir şey söyleyemeyen bazı kesimler var. Çünkü kapıda bir yerel seçim var ve orada mührün kimin elinde olacağını bilemiyorsun” dedi.

"TUGAY'IN TAVRI ÇOK DEMOKRATİK VE İNSANİ"
Sürece çıkışlarıyla damga vuran Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay hakkında da bir değerlendirme yapan Akbaş, “Enteresan noktalardan bir tanesi şuydu; kendisi öncelikle Genel Başkanı desteklediğini söyleyip sonra farklı iradelere ortaya koyduktan sonra yanına da Genel Başkanı destekleyen İlçe Başkanını alıp İl Başkanlığına gidip söylüyor. Sonrasında da kalkıyor İstanbul’a gidiyor, Ekrem İmamoğlu ile görüşüyor, değişim mesajı veriyor ve ayağının tozuyla da gelip ilçede örgütle bir araya geliyor, orada da ‘Ben değişimci olabilirim ama bu partinin içinde çalışırım’ diyor. Bence kötü bir tavır değil. Sonuçta bu demokratik bir yarış, herkes Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinin devam etmesini istemek zorunda değil ya da herkes faturayı Kılıçdaroğlu’na kesmek zorunda değil. Cemil Tugay’ın çok demokratik ve insani bir tavır sergilediğini düşünüyorum” diye konuştu.

"SIKINTISI SİYASETİN GÖBEĞİNDEN GELMEMESİ"
 Avcı ise şunları söyledi;
“Sayın Tugay bugünkü açıklamalarından da anlıyoruz ki belediye başkanlığını kafasında bitirmiş. Şunu gördü ki hem il başkanlığı hem de büyükşehir cephesinde bir karşılığı yok, bence Genel Merkez cephesinde de bir karşılığının olmadığını gördü ve kendisi için tek çıkış yolunu denedi. Ben bu kadar sürdüreceğini öngörmemiştim. Ama şunu da söylemem lazım çok değerli bir insan ama 5 yıl boyunca çok ciddi siyasi tutarsızlıkları vardı. Yola çıktığı tüm ilçe başkanlarıyla daha sonra yollarını ayırdı. Bu da Cemil Bey’in de şöyle bir sıkıntısı olduğunu gösteriyor, siyasetin göbeğinden gelmiyor. Bu nedenle belediye başkanı olarak değil ama siyaseten çok hatalar yaptığını düşünüyorum. Şöyle bir problem de yaşadı. Çok fazla öne çıkmamaya çalıştı. Kendisinden önceki belediye başkanı da bunun tam tersiydi, Hüseyin Mutlu Akpınar çok fazla görünürlüğü olan hatta işi şova çeviren bir başkandı. Bence Tugay bunun tam tersi bir profil çizmeye çalışınca tanınırlıktan görünürlüğe bir çok olumsuz bir etkisi oldu”

"SİYASETEN HATALARI OLABİLİR AMA..."
 Çakır ise şunları söyledi: Devam ettirmesi gerekiyor çünkü değişim mesajının altını doldurması lazım… Evet siyaseten hataları olabilir ama belediye başkanı olarak bir şey yapmak isteyen kim var deseniz, 5 isim saysam Cemil Bey’i de sayarım. Geçmiş yıllardan gelen sıkıntılar bir türlü aşamadı, bunlar da onun yakasını bırakmadı.

"BU TAMAMEN GAZ ALMA OPERASYONUDUR"
 Çakır kurultay sürecine yönelik olarak ise, “CHP İzmir’de peş peşe yapılan 2 zirveden delegasyon ile olanda 55 delege Kılıçdaroğlu için imza verdi ama ben bunun azalacağını, 50’ye kadar düşeceğini düşünüyorum. İlçe başkanları zirvesinde ise sıkıntılar dile getirilmiş. İlçe başkanları belediye başkanlarıyla olan sorunları dile getirmişler. Şöyle bir formül bulunmuş, Tunç Soyer, Şenol Aslanoğlu ile sıkıntı yaşayan ilçe başkanları ile o ilçenin belediye başkanı 4’lü bir oturum yapsın, uzlaşı sağlansın. Ben de buradan ‘günaydın’ diyorum. Seçime 5 ay kalmış neredeydiniz düne kadar? Bu sorunlar dün mü başladı? En az 1-2 yıllık sorunlar var. Bu tamamen gaz alma operasyonudur. Öte yandan CHP 3 günlük bir seçim kampı yapacak Menderes’te… Bunu geçtiğimiz yıllarda AK Parti de yapmıştı.

"O 2 İSMİ KESİNLİKLE ÖNERECEKLER"
Avcı ise, “Ben en çok Sayın Soyer ve Sayın Aslanoğlu’nun kurultayda üst yönetim için İzmir’den kimleri önereceğini merak ediyorum. Bu noktada Sayın Aslanoğlu delegasyondan yetki aldı. Kamptan sonra bir toplantı yapılacak ve PM VE YDK için aday olan isimler alınacak. Genel kanı Rıfat Nalbantoğlu ile Mahir Polat’ın kesinlikle önerilecekleri…” diye konuştu.