GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son oturumunda Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan AK Partili başkanlara sert ‘pankart’ eleştirisi gelmişti.
Başkan Kocaoğlu, Büyükşehir’in çalışma yaptığı alanlarda vatandaşa ortaya çıkan kötü görüntünün ilçe belediyesine ait olmadığını pankart asarak duyuran Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu ve Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’yu sert sözlerle eleştirmiş, “Sevineceğine bu tozu İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor demekle siyaset olmaz. Afetle siyaset olmaz. Çalışmayla siyaset olmaz. Bir türlü siyaseti öğrenemediniz" ifadelerini kullanmıştı.
Kocaoğlu’nun çıkışına AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’dan yanıt geldi. Gerçekizmir’e konuşan Delican ‘yavuz hırsız’ kontrası yaparken, Kocaoğlu’na “Hizmetle siyaseti karıştırmasın” diye seslendi.
- DELİCAN'DAN KOCAOĞLU'NA 'YAVUZ HIRSIZ' ÇIKIŞI!..
Delican’ın açıklamalarına yanıt CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven’den geldi. Başkan Ali Güven "Sayın Delican'ın açıklamasıyla, olayın nasıl bir bağı var anlamak mümkün değil. Sanırım AKP'liler, Büyükşehir'in AKP'li belediyeleri ayırmadan yaptığı büyük hizmetlerin şaşkınlığını yaşıyor" dedi.
TRAJİKOMİK BİR DURUM
Güven sözlerini şöyle sürdürdü: Ne mutlu İzmirlilere ki, hizmeti istemeden ayaklarına getiren, İzmir tarihinde görülmemiş büyük projeleri bir biri hayata geçiren, AKP'li, CHP'li, MHP'li belediye diye ayırmadan her ilçeye büyük hizmetler götüren bir Büyükşehir belediyemiz var. Biz İzmirliler,Sayın Büyükşehir Beledi Başkanımız Aziz Kocaoğlu'nun önderliğinde gerçekleşen ve dünyanın hayranlıkla ve takdirle izlediği çalışmalar, AKP'lilerin başını döndürmüş durumda. AKP'li ilçe belediye başkanları, Büyükşehir belediyesinin vatandaşın ayağına getirdiği hizmetler karşısında ne yapacağını şaşırmış ve manasız bir şekilde afişlerle hizmetleri vatandaşa şikayet etmeye başlamıştır. AKP'li belediyelerin bu girişimi vatandaş tarafından da şaşkınlıkla karşılanmıştır. AKP'li bazı belediye başkanları anlaşılan o ki, ilçelerinde İzmirliye yapılan hizmetten rahatsız. Bu durum gerçektende trajikomik bir durumdur.
LAF YERİNE İŞ ÜRETMELERİNİ TAVSİYE EDERİM
Güven, "Sayın mevkidaşım Bülent Delican'ın açıklamasına bakınca şaşırdım. Zira Sayın Başkan, kendisini bu durumda mecburen, biraz zorlayarak açıklama yapmak zorunda hissetmiş... Sayın Delican'ın açıklamasıyla, olayın nasıl bir bağı var anlamak mümkün değil. Sanırım AKP'li belediye başkanları gibi Sayın İl Başkanı da, Büyükşehir'in AKP'li belediyeleri ayırmadan yaptığı büyük hizmetlerin şaşkınlığını yaşıyor. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır deyiminin tam karşılığını görmek isteyen varsa, "Cezaevleri gazeteci ve mağdurlarla doluyken" "Türkiye demokrasi ve hukuk devletidir", Ekonomimiz can çekişirken "Dünya bizi kıskanıyor" sözlerine baksınlar. AKP'li belediye başkanlarına ve sayın il başkanına tavsiyem, İzmir'in 30 ilçesine de tarihinde görmediği hizmetleri götüren Büyükşehir Belediyemize saldırmak yerine, kendileri de laf yerine, afiş asmak yerine hizmet üretmeyi denesinler. Bu durum "Yavuz Hırsız Değil" "Meyve veren Ağaç Taşlanır" durumudur" dedi.
DELİCAN'DAN JET YANIT: BIRAKIN ÖZÜR DİLEMEYİ...
AK Parti İl Başkanı mevkidaşının mesajlarının ardından bir açıklama daha yaptı. "Vatandaş için ızdıraba dönüşen temel hizmetlerin özrü olmalıdır" diyen Başkan Delican; "Bırakın çektirdikleri çile ve gecikmeler için özür dilemeyi; bir de üste çıkıp kendilerini ve İzmir'i kandırmaya çalışıyorlar" sözleriyle tepki gösterdi.
Delican'ın açıklaması şöyle: Ulaşımdan alt yapıya, çile çektirmede pik yapan bir hizmet ağırlığı, hatta basiretsizliği ile karşı karşıyayız. Aslında İzmir halkı karşı karşıya. Tramvay yapıyorsunuz; tüm ana arterlerde trafik felç, taş döşüyorsunuz, alt yapı değiştiriyorsunuz bitmek bilmiyor. Sokaktan yükselen isyana, vatandaşın ahına kulaklarını tıkamışlar; çıkmak sokaklarda başarı nidaları atıyorlar. Yok öyle yağma! İzmir halkı, hizmetin de çilenin de kimden nasıl geldiğini bilmek zorunda. Hiç mi sokağa çıkmıyorlar, hizmetlerini yerinde hiç mi incelemiyorlar anlamıyorum!
Ortada; orada yaşayanı, yoldan geçeni, esnafı ile yaşanan bir çile varsa; sorumluluğu almak, açıklama yapmak, hatta özür dilemek yerine; 'bu işin sorumlusu biz değiliz ama gerekirse taşın altına elimizi koyarız' diyene yükleniyor, onu suçluyorlar. Sayın Güven; yapılan çalışmaları yerinde incelesin derim. Çalışma takvimlerini iyi takip etsin. Masa başı açıklamalarla olmuyor bu işler. Ayağına gelen topa vuruyor ama topun havada asılı kaldığını göremiyor ne yazık ki...
Derim ki; İzmir halkına kulak versinler. Gerçekten hizmetlerini alkışlıyorlar mı yoksa isyana çeyrek mi var? Evet, başımız döndü, bizim de İzmir'in de başı döndü! yürüttükleri algı operasyonlarının gölgesinde; bitiremedikleri, tozu dumana kattıkları işler yüzünden başımız döndü. Trajikomik değil; tam anlamıyla bir dram yaşanan trafikte, kazıla kazıla köstebek yuvasına dönen sokaklarda vatandaşla birlikte biz de bitap düştük. Sayın Başkan; İzmir'i kandıralım derken, kendilerini kandırdıklarının farkına varmalı. İzmir'in özelliklerinden, değerleri üstünden besledikleri siyaset ve hizmet anlayışı bir yere kadar iş yapar. Ayrıca; halkın, iyi olanın da kötü olanın da kimin eseri olduğunu bilme hakkı var...
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |